Trump ve Ankara

TÜRKİYE Ortadoğu’da ciddi sıkıntılar yaşıyor, kanlı terör örgütleriyle mücadele ediyor, Avrupa ülkeleriyle ilişkiler gittikçe bozuluyor...

Haberin Devamı

Böyle bir ortamda Trump’ın seçilmesi Ankara’da sevinç yaşattı.

 

Evvela, Trump, Gülen’in Türkiye’ye iade edilmesinden yana.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump’ı ilk kutlayanlardan biri oldu, onu Türkiye’ye davet etti. Suriye’de “uçuşa yasak bölge” oluşturulması konusunda “benzer görüşler”i var.

 

Erdoğan’a göre Trump’a karşı yapılan protestolar “hazımsızlık”tan kaynaklanıyor, protestocular yakında Trump’tan “randevu almak için sıraya girerler”.

 

Belli ki Ankara dost bir Washington görmek istiyor. İnşallah öyle olur fakat çok kolay görünmüyor.

 

İSLAM FAKTÖRÜ

 

Haberin Devamı

Trump’ın ekibindeki en etkili isimlerden General Mike Flayn, Gülen’i “karanlık molla” olarak niteledi ve ona “sığınak sağlamamak gerektiğini” söyledi.

 

Yargı süreci ayrı bir konu fakat Amerika’da siyasi iradenin Gülen’i iade yönünde tavır koyacağını söyleyebiliriz. Bu, iki ülke arasındaki gerilimi yumuşatır. Trump da bunu tabanına çok güzel anlatır.

 

Fakat Türk-Amerikan ilişkilerini etkileyecek tek konu bu değil ki...

 

Trump’ın dış politika danışmanı Walid Pharis (Velid Faris) “Trump ‘cihatçı’ olarak gördüğü İhvan’ı terör listesine alacak” diye açıklama yaptı. (11 Kasım)

 

İhvan yani Mısır’daki darbeyle iktidardan uzaklaştırılan Müslüman Kardeşler teşkilatı.

 

Geçen şubat ayında ABD Temsilciler Meclisi Adalet Komisyonu da İhvan’ı terörist olarak kabul etmişti, süreç henüz sonuçlanmadı ama önemlidir bu.

 

Böyle gelişmeler karşısında iktidarın tepkisi ne olur, ilişkiler nasıl etkilenir henüz bilmiyoruz. Bildiğimiz şey, iktidarın İhvan konusunda çok hassas olduğu, bu uğurda Mısır devletiyle ilişkileri bozduğudur.

 

Haberin Devamı

SURİYE VE TRUMP

 

Suriye konusunda Trump’ın “uçuşa yasak bölge” söylemi elbette Türkiye’nin lehinedir. Fakat Trump’ın Esad’ı tanımak ve Suriye’de Rusya’yı serbest bırakmak yönünde açıklamaları da var. Bu yönde işaretler verdiği açıklamayı, Wall Street Journal gazetesi şöyle yorumladı:

 

“Donald Trump, muhtemelen Suriye rejimine yönelik savaşan muhaliflere yardımı kesecek.”

 

Tabii ilk akla gelen Türkiye’nin desteklediği ve birlikte Fırat Kalkanı operasyonunu gerçekleştirdiği ÖSO konusunda Trump’ın tavrının gevşek olmasıdır!

 

Trump’ın seçilmesinden Esad’ın da Putin’in de büyük memnunluk duyduğu da biliniyor.

 

Trump baş düşman olarak Çin’i görüyor. İdeolojik sebeple değil, ucuz Çin malları ve işgücü sebebiyle... Çin’e karşı Rusya’yla birlikte hareket etmek istediği, Putin’i çok beğendiği de malum.

 

Haberin Devamı

Öyle bir tablo, Türkiye’nin Suriye’deki endişe ve hedeflerini nasıl etkiler? Cevabı henüz bilinmeyen, çok dikkatli olmak gereken bir sorudur bu.

 

ÖZGÜRLÜĞÜN TANIMI

 

Avrupa ile ilişkilerimiz gittikçe bozuluyor.

AB, Ankara’ya özellikle basın ifade özgürlüğü konularında otoriterleşme eleştirileri yapıyor. Ankara ise AB’yi teröre kanat germekle suçluyor...

 

Ortak bir “özgürlük” tanımı olamaz mı?

 

Bu tanım vardır: AİHM içtihatlarındaki basın, ifade, din ve vicdan hürriyetleridir.

 

Bizim anayasanın da gereği olan bu özgürlük konusunda Ankara duyarsız davranmaya devam ederse AB ile ilişkilerimiz daha da bozulur; bundan da terör örgütleri yararlanır.

 

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek söylemişti:

 

Haberin Devamı

“Japonya’ya gittim, en çok gelen soru, ‘Türkiye, AB’den kopacak mı? Koparsanız biz uğramayız’ diyorlar.” (11 Kasım)

 

Tabii sadece Japonya değil...

 

Sayın Şimşek herkesçe güvenilir bir iktisatçı ve eli taşın altında bir devlet adamıdır.

 

Çok zor bir dönemden geçiyoruz, her konuda fevkalade dikkatli davranarak “dostlarımızı artırmaya” ekmek-su gibi ihtiyacımız var.

Yazarın Tüm Yazıları