Paylaş
Kararlar yolsuzlukla mücadele bakımından da son derece önemli.
Uyuşturucu ticareti suçundan hâkim izniyle, yasal olarak telefonu dinlenen (A) şahsının telefon görüşmelerinde bir de “suç işlemek amacıyla örgüt” kurduğu fark ediliyor. Uyuşturucu suçu için kaydedilen telefon görüşmeleri, örgüt suçu için de geçerli olur mu?
Yargıtay’ın bir dairesi “Geçerli olmaz, çünkü hâkimin verdiği dinleme kararı sadece uyuşturucu içindir” diye karar vermişti. Yargıtay Ceza Genel Kurulu bu kararı bozdu, geçerli olacağına karar verdi.
(K: 2013/599)
Böylece, bir suç için hâkim kararıyla yapılan telefon dinlemesinde başka bir suç ortaya çıkıyorsa, tapeler bu suçlar için de geçerli delil olacak.
TELEFONA TAKILAN SES
Peki, (A) şahsının telefonu hâkim kararıyla dinlenirken, onunla telefonda görüşen (B) şahsının da suç işlediği “tesadüfen” ortaya çıkarsa, (A) hakkındaki tapeler (B) şahsı için de geçerli delil olur mu?
Yine Yargıtay’ın bir dairesi “Geçerli delil olmaz” demişti, Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2 Haziran günlü toplantısında “Geçerli delil olur” diye karar verdi. (K: 2014/302)
Yargıtay Genel Kurulu’nun kararları bağlayıcıdır. Böylece yasal olarak kaydedilen telefon tapeleri, sesi kaydedilen herkes için delil olabilecek... Bir şartla, hâkim kararıyla yapılan dinlemede ortaya çıkan suçların herhangi bir suç değil, “katalog suç” olması lazımdır.
KATALOG SUÇLAR NEDİR?
CMK’nın 135. maddesinde sayılan 14 suça “katalog suç” deniliyor. Bunlar içinde adam öldürmek, insan ticareti, çocuklara cinsel istismar, tecavüz, uyuşturucu ticareti, işkence gibi suçlar var...
Rüşvet ve ihaleye fesat karıştırma suçları da var. Kanuna göre, yasal dinlemelerde “tesadüfen” ortaya çıkan suçların ve şüphelilerin “derhal cumhuriyet savcılığına bildirilmesi” gerekir. (CMK. Md.138)
Savcı buna göre soruşturma açar ama bu tapeler yargılama aşamasında bu kişiler hakkında delil olur mu?
Yargıtay bu tereddüdü giderdi, delil olacağını kesin karara bağladı.
17 ARALIK SORUŞTURMASI
17 Aralık soruşturmasında, bakanlar hakkında dinleme kararı yoktu, başkaları yasal olarak dinlenirken onların da sesleri kaydedilmişti. Savcı da soruşturma açarak fezlekeyi Meclis’e göndermişti...
Yargıtay’ın bu kararından sonra artık yasal dinlemeler, sesi kaydedilen herkes hakkında delil olarak dosyaya konulacak. Başka deliller neyi gösterir, o ayrı bir konu. Artık “Hâkimin dinleme kararı benim hakkımda değil” diye bir savunma geçerli olmayacak.
AİHM KARARLARI
Yasadışı deliller kesin olarak hukuken geçersizdir, bu konuda değişen bir şey yok. Geçerli sayılırsa yasadışı dinlemeler, itiraf için yapılan işkenceler teşvik edilmiş olur. Hayal bile edilemez. Yargıtay kararı ise yasal olarak yapılan dinlemelerde ortaya çıkan suç ve suçlularla ilgilidir. AİHM’nin “Soruşturmaların etkin yürütülmesi lazımdır” şeklindeki kararlarına uygundur. Yolsuzlukla mücadele için de çok isabetlidir. Hatta AİHM’ye göre, iki kişi arasındaki telefon görüşmesinde bir yolsuzluk olayı ortaya çıkıyorsa, bu “özel görüşme” sayılmaz, “özel hayatın” gizliliğine girmez. Yasadışı kaydedilmişse yayınlanması kamu denetimi anlamına geleceği için suç olmaz. (Case of Radio Twist S.A. v. Slovakia, Application no. 62202/00 of 19 December 2006)
Böyle durumlarda yayınlanması suç değildir fakat yasadışı dinleme her şartta ve hukuken delil sayılmaz.
Paylaş