Paylaş
Eski CHP milletvekili ve aslen Dersimli Alevi olan Sayın Nurettin Karsu’nun mektubunun geniş bir özetini yayınladı. Sayın Kongar, bilimadamı ihtiyatıyla, Karsu’nun her görüşüne katılmadığını da belirtti, son yazısı perşembe günü çıkacak. Elbette görüşlerde benzerlikler ve farklılıklar olabilir.
Sayın Karsu’nun duygularına saygı duyuyorum. Fakat kullandığı “usul” ya da metodu hayli sorunlu buluyorum.
Hukuk gibi tarihçilikte ve bilimlerde de “usul esastan önce geldiği” için bu konu üzerinde durmak istiyorum.
‘OSMANLI KAFASI’
Sayın Karsu’nun, Dersim olaylarına ilişkin yorumunu dayandırdığı ön tezlerden biri şu:
“Ata’nın hastalığı sonucu Osmanlı kafalı ve önyargılı yöneticilerin iktidara gelmesiyle” Dersim’de isyan olduğu iddia edilerek bilinen feci harekât yapılmış.
Ama merhum Attilâ İlhan’a göre, tam tersi, Atatürk’ün ölümüyle İnönü döneminde “bin yıllık tarihimiz” ve “Selçuklu-Osmanlı” mirası inkâr edilerek topluma “alafranga” kültür dayatılmıştı!
Bu tür büyük genellemeler yapabilmek için, iki dönemde yazılan tarih kitaplarına, müfredata, devlet adamlarının söylemlerine bakmak gerekir. Bu yöndeki araştırmalar yetersiz olduğu gibi, mevcut araştırmalar iki tezin de kurgu olduğunu gösterir.
ATATÜRK BİLİYOR MUYDU?
Sayın Karsu’nun ikinci tezine göre, Seyyid Rıza, Atatürk’e mektup yazarak cetlerinin “Yukarı Türkistan, Horasan vilayetinden” geldiğini belirtmiş, eğer hükümet Seyyid Rıza ve aşiretinin “hizmet ve sadakatinden şüphe” duyuyorsa, Türkistan’a göçmelerine izin verilmesini istemiş.
Fakat “Atatürk’ün ağır hasta olduğu günlerde bununla ilgilenmesi, doğaldır ki olanaksızdı”, o yüzden ilgilenememiş.
Önce, böyle bir mektup bana heyecan verir fakat belgesi nedir bilmiyorum.
Bundan başka, merhum Seyyid Rıza’nın idam tarihi 15 Kasım 1937’dir. O tarihte Atatürk hasta değildir. Hastalığına dair ilk resmi tebliğ 30 Mart 1938’de yayınlanacaktır. Hastalığına rağmen Atatürk devlet işleriyle ilgisini kesmemiş, Hatay’ın anavatana katılmasını desteklemek için 20 Mayıs’ta Mersin ve Adana’ya giderek askeri birlikleri teftiş edecektir.
29 Haziran’da Başbakan Celal Bayar, Meclis’teki konuşmasında “Dersim’de daha fazla (askeri) kuvvet toplandığını” belirterek “bu meseleyi ‘kökünden söküp atacaklarını’ söyleyecektir.
31 Temmuz’da Atatürk Dersim konusunu Mareşal Çakmak ve Başbakan Bayar’la görüşecektir.
5 Eylül’de vasiyetnamesini yazacak, ilk komadan çıktıktan sonra da, Meclis’i açış nutkunu 26 Ekim’de Celal Bayar’la müzakere edecektir.
Dersim harekâtı Atatürk’ün onayı olmadan yapılamazdı ama Atatürk’ün harekâtı yöneten Alpdoğan Paşa kadar ayrıntıları bilmemesi tabiidir.
METOT MESELESİ
Görülüyor ki, tarih öncelikle “belge”, sonra ”kronoloji” demektir; “Belgeler”in gösterdiği tarihi olayları zihnimizdeki bir şablona değil “kronoloji”deki yerine oturtmaktır. Yani zamanın şartları, ilgili başka olaylar, o zamanki rejimin ve siyasi kültürün niteliği vb...
Bundan sonra, yine olgular çerçevesinde elbette farklı yorumlar yapılır.
Dersim için de böyle, Yavuz Selim, Şah İsmail yahut Dünya Savaşı için de böyle.
Benim görüşüm özetle:
-Dersim’de sebepsiz yere değil fakat devletin aşırı güç kullanımıyla bir facia yapılmıştır, devlet özür dileyerek bu yarayı sarmalıdır.
-Düşünür Leon Halkin’in dediği gibi, “Tarihçi yargıç değildir”. Tarihe aklama ya da suçlama amacıyla değil, araştırma ve anlama çabasıyla bakılmalıdır. Yorum, bundan sonraki aşamadır.
-Konu iç politika malzemesi yapılmamalı, “tarih tarihçilere bırakılmalıdır.”
KISA KAYNAKÇA
- Büyük tarihçilerimizden merhum Prof. Zeki Veli Togan’ın “Tarihte Usul” adlı kitabını tarih öğrencilerine, meslekten tarihçilere ve tarihe özel ilgi duyanlara tavsiye ederim. Kitapta tarihi materyalizm tartışması da vardır.
- Leon Halkin’in “Tarih Tenkidinin Unsurları” adlı son derece değerli eserini Prof. Bahaddin Yediyıldız dilimize çevirmiştir. Türk Tarihi Kurumu tarafından yayınlandı. Tarihe ilgi duyup da okumamak olmaz.
- -Dersim konusunda bilimsel değere sahip çok sayıda yayın var. Ben üçünü size hatırlatmak istiyorum.
Mahmut Akyürekli “Dersim Kürt Tedibi, 1937-1938”, Kitabevi Yayınları.
Suat Akgül, “Yakın Tarihimizde Dersim İsyanları ve Gerçekler”, Boğaziçi Yayınları.
General İzzettin Çalışlar, “Dersim Raporu”, İletişim Yayınları.
Paylaş