Popülizm dönemi

AMERİKA Cumhurbaşkanı Donald Trump dün yeminle görevine başladı. Tabii temennimiz izleyeceği politikaların olumlu sonuçlar getirmesidir.

Haberin Devamı

Ankara-Washington ilişkilerinin bizleri memnun edecek yönde düzelmesini yürekten diliyorum.

Bütün dünyada yükselen popülizm Amerika’da iktidara geldi, bütün dünyayı etkileyecektir.

Amerika’da faizin yükseltilmesi doları nasıl güçlendirdi, hepimiz görüyoruz.

Suriye konusunda Türkiye ve Rusya uzlaşıyor ama ikisi de Amerika’yı Astana’ya davet ediyor; çünkü Amerika’sız olmuyor.

Dünyayı böyle etkileyen bir süper gücün başına Amerikan kurumlarına bile meydan okuyan bir popülistin geçmesi elbette fevkalade önemli.

DEMOKRASİNİN YUMUŞAK KARNI

Ünlü iktisatçı Daron Acemoğlu Foreign Policy dergisinde “Trump’a karşı son savunma bizleriz” başlığıyla bir makale yazdı. 20. yüzyılın ikinci yarısında dünyada çok sayıda askeri darbeler görülmüştü. Batılı demokrasilerde böyle bir şey düşünülemezdi.

Haberin Devamı

Fakat Batılı demokrasiler sandıktan çıkan otoriter, popülist “şahsi yönetim”lere karşı donanımlı değildi. İşte 21. yüzyılda popülist Trump ABD’de iktidara geldi.

Demokratik kurumların içini boşaltarak adamlarını yerleştiren “şahsi yönetim”lerin sandıktan çıkmasına Acemoğlu, “Demokrasinin yumuşak karnı” diyor. “Çok güvenilen Amerikan kurumları bile” yeterince frenleyici olamayabilir.

Acemoğlu’na göre, İngiltere ve Kanada’da kamu bürokrasisi kurumlaşmıştır, şahsi yönetime karşı kendi hukuki ve rasyonel normlarını savunabilirler. Fakat başkanın 4 bin atama yapacağı Amerika’da şahsi yönetim daha etkili olabilir!

“Normal zamanlarda yaşamıyoruz” diyen Acemoğlu, vatandaşlara demokratik sorumluluklarını hatırlatıyor.

İKİ ENDİŞE

Tablo iki bakımdan fevkalade endişe verici:

 Bir, pratikte Amerikan politikaları daha bir öngörülemez hale gelecek, Trump’ın kişisel duygu ve tercihlerine göre değişken olabilecektir.

İki, liberal demokrasiler ve kurumları hakikaten popülizm karşısında zaaf geçirmektedir. Piyasa ekonomisinin küreselleşme ile yaygınlaşan “rekabet, liyakat, yaratıcılık” gibi değerleri eşitsizliği artırmış, kitlelerin tepkisini çekmiştir.

Dahası, bu sebeplerle dünyada “post truth” (gerçek ötesi) denilen bir düşünme tarzı yaygınlaşıyor. Uzmanlık bilgileri ve rasyonel düşünce gerektiren “objektif gerçekler” önemsenmiyor, tepkisel duygular ve önyargılar ağır basıyor: İşsizliğin sebebi göçmenlerdir, küreselleşme Çin emperyalizmidir, gizli güçler bize komplo yapıyor, falan...

Haberin Devamı

Hakikaten “normal zamanlarda” yaşamıyoruz: Rasyonel düşünce yerine taşkın duygular, gelenekler yerine kuralsız davranışlar, kurumlara güven yerine karizmalar, eşitlik ve özgürlük gibi hukuki değerler yerine yapışık bir “biz” tanımı, tanım dışındakilerin dışlanması...

ENDİŞE VE UMUT

Trump, Çin mallarını frenleyecek, yüksek faizle dünyadaki dolarları Amerika’ya çekecek, yatırımlar artacak, ücretler yükselecek, “Amerika tekrar büyük” olacak!

Fakat Moody’s Analitics’e göre, 2019’dan itibaren bu popülist politikalar yüzünden maliyetler yükselecek, verimlilik düşecek, Amerikan ekonomisi yavaşlayacak, 3.5 milyon kişi daha işsiz kalacak!

I. Dünya Savaşı sonrasında kurumlar çökmüş, belirsizlikler artmış, halk totaliter hareketlerin peşine takılmıştı; sonu felaket oldu.

Haberin Devamı

Popülist hareketler otoriter fakat totaliter değil.

Belli ki, geçici rahatlamalar olsa bile, bir süre sonra popülist politikalar yüzünden sıkıntılar artacak.

O zaman liberal demokrasiye, hukuka ve ekonomide uzmanlık bilgilerine dönülecek. Şimdikinden daha iyi bir düzen nasıl kurulabilir sorusu insanlığın gündemine gelecek.

Bu yazıdaki endişelerin yersiz, umutların gerçekçi olmasını yürekten diliyorum.

Yazarın Tüm Yazıları