Nereden nereye?

ULUSLARARASI Şeffaflık Örgütü, dün açıkladığı “Yolsuzluk Algı Endeksi”nde Türkiye’nin sırasını 11 basamak birden düşürdü.

Haberin Devamı

Bunu analiz etmeden önce, 2011 seçimlerini kazanan AKP’nin 61. hükümet programındaki bir paragrafı beraberce okuyalım:
“Türkiye, Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından yayınlanan Yolsuzluk Algılama Endeksinde 2003 yılında 3.1 puanla 133 ülke arasında 77’nci sırada yer alırken, 2010 yılında 4.4 puanla 178 ülke arasında 56’ncı sıraya yükselmiştir. Bu yöndeki çabalarımız kapsamlı bir strateji çerçevesinde, kararlılıkla ve kesintisiz devam edecektir.”
Çok güzel... Gerçekten uluslararası ölçülerde bir başarıya imza atılmıştı. Fakat 2014’te gelinen yer neresidir?

2014’TE NEREDEYİZ?

Aynı Şeffaflık Örgütü’nün 2014 raporunda Türkiye hakkındaki tespit şudur:
“175 ülke arasında yapılan ‘Yolsuzluk Algı Endeksi 2014’ araştırmasının sonuçlarına göre Türkiye, 2013 yılı endeksinde 53 sırada iken, 11 sıra gerileyerek bu yıl 64. sıraya düştü!”
Yolsuzluk algısı dramatik boyutlarda artmış.
Siyonistlerin, faiz lobisinin, paralelin falan “komplo”su olmasın?!
Fakat dün uluslararası çapta saygın bir kurum olarak hükümet pragramında referans yapılmamış mıydı?
Merih’te veya Türkiye’de bir fanus içinde yaşamıyoruz değil mi? Bir yılda yaşananlar gözler önünde.
Baştan beri AK Parti iktidarına dini duygularla destek veren Hayrettin Karaman Hoca, şu son zamanlarda partideki “faziletli insanlar”ı neden “ahlak, ehliyet ve liyakat seferberliğine” çağırma ihtiyacını hissetti?
TBMM Başkanı Cemil Çiçek niye “şeffaflaşma seferberliği” için çağrı yaptı?
Ve niye Başbakan Prof. Davutoğlu “nepotizm, meritokrasi” konuşmaları yapma gereğini duyuyor?

Haberin Devamı

AB RAPORU NE DİYOR?

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek, 2013’deki ‘Yolsuzluk Algısı’ sıralamasında Türkiye’nin 53. sırada bulunması konusunda “Ülkemize yakışmıyor” demişti. (26 Şubat 2014)
Fakat, gelin görün ki, bir yılda 11 puan düşerek, 53. sıradan 64. sıraya inmişiz!
Ne oldu da böyle oldu? 17 ve 25 Aralık operasyonları ve hükümetin bilinen tepkisi...
Madem darbe iddiası var, elbette AİHM ölçeğinde “etkin soruşturma” yapılmalıdır. Fakat yolsuzluk iddiaları da var! İşte hükümetin bunu engelleyici tavırları Türkiye’yi 11 sıra aşağıya çekti.
Nitekim “2014 AB İlerleme Raporu”nda defalarca yolsuzluk kavramına yer veriliyor; ben buraya tek cümlesini alıyorum:
“Yolsuzluk iddiaları karşısında, yargı bağımsızlığına, tarafsızlığına ve etkinliğine hükümetin müdahalesine varacak ölçüdeki tepkileri ciddi endişelere neden olmuştur.”
Şeffaflık Örgütü’nün açıklaması, işte bunun rakamlarla ifadesidir.

Haberin Devamı

VİCDAN MUHASEBESİ

Bu ülke hepimizin. Siyasi taraftarlık ve düşmanlık duygularından arınarak düşünelim. Özellikle de elinde yasama ve yürütme gibi muazzam bir kudret bulunan iktidar sahipleri düşünmeli.
Hiçbir şeyin uzun süre fark edilmeden kalamayacağı küresel bir çağda yaşıyoruz.
İktidarlar kanun çıkararak ve atamalar yaparak kamu kurumlarını “yürütmeyle uyumlu” hale getirme gücüne sahiptir. İşte bir İhale Kanunu 30 defa değiştirildi. Altı ayda yüz küsur maddelik iki yargı paketi çıkarıldı...
Sayın Başbakan Prof. Davutoğlu, akademik birikimiyle çok iyi bilir, bu şekilde kurumlara güven büsbütün sarsılır, ülkenin yönetilmesi zorlaşır. Çok vurguladığı “ülkeye aidiyet duygusu” da hasara uğrar. Dünyada Türkiye hakkındaki “algı” olumsuzlaşır. Zamanla ekonomi de bundan zarar görür.
İktidar mensubu her vicdan sahibinin “Nereden nereye geldik?” diye muhasebe yapması artık milli bir mesuliyettir.

Yazarın Tüm Yazıları