Lozan’ın gizli maddeleri

BÜYÜK Zafer üzerine yazdım ya, yine aynı sorular sökün etti; Lozan’ın gizli maddeleri var mı? 2023 yılında Lozan sona mı eriyor?

Haberin Devamı

Bazıları bundan emin!

 

Amacım polemik olmadığı için isim vermeyeceğim, geçenlerde bir yayında şu satırları okudum: “Lozan Antlaşması’nın gizli maddeleri olup olmadığını bilmiyoruz. Fakat bu tür antlaşmalarda gizli maddeler olmaması mümkün değildir!”

 

Elde bir delil, bir bulgu olmayınca “Bu tip antlaşmalarda mutlaka gizli maddeler olur” diyerek içi boş bir genellemeye başvuruluyor. “Bu tip” nedir? Olsa olsa Birinci Dünya Savaşı sonrasında yapılan antlaşmalar...

 

Halbuki Birinci Dünya Savaşı gizli “anlaşmalardan” (antlaşma değil) çıktığı için, gizli diplomasinin değilse bile “gizli anlaşmalar”ın da sonu oldu. Artık ülkelerin parlamentolarında onaydan geçmeyen antlaşmalar geçerli değildir!

 

Haberin Devamı

TÜM BELGELER YAYINLANDI

 

Lozan, Türkiye dahil imzacı devletlerin parlamentolarında nasıl onaylanmışsa öyledir, gizli maddeleri yoktur.

 

Olsaydı, mesela Adolf Hitler, Almanya’ya dayatılmış olan Versay Antlaşması’nın “gizli maddeleri”ni ifşa etmez miydi?

 

Lozan’ın hiçbir gizli kapaklı tarafı yoktur. Bütün tutanaklar baştan beri açıktır. Türkçesini merhum Seha Meray hocamız 8 cilt olarak yayınladı. (Yapı Kredi Yayınları)

 

İsmet Paşa’nın Ankara’da Başbakan Rauf Bey ve Meclis Reisi Mustafa Kemal Paşa ile yaptığı gizli telgraf yazışmaları Bilal Şimşir ağabeyimiz tarafından iki cilt olarak yayınlandı. (Türk Tarih Kurumu)

 

Lord Curzon’un Londra ile yaptığı gizli telgraf yazışmalarının İngilizce tam metinlerini Prof. Mim Kemal Öke iki cilt halinde yayınladı. (Boğaziçi Üniversitesi)
İngiliz parlamentosu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yapılan Lozan müzakereleri de yayınlandı, gizli oturumlar dahil...

 

Haberin Devamı

LOZAN’I ANLAMAK İÇİN

 

Bunları incelemeden Lozan hakkında bir hüküm verilebilir mi?

 

Hatta o dönemde başta İngiltere olmak üzere taraf devletlerin politikaları, ülkelerdeki farklı eğilimler, Dünya Savaşı sonrasının sorunları ve Türkiye dahil ülkelerin askeri güçleri gibi konularda da genel bir fikir sahibi olmak gerekir.

 

“İsmet Paşa Musul’u Lozan’da sattı!” değil mi?

 

Meclis’in 28 Ocak 1923 günlü gizli oturumunda Trabzon Mebusu Ali Şükrü Bey Lozan müzakerelerindeki gidişat hakkında eleştiriler yapıyor; bunlar hamasi değil, bilgili eleştirilerdir. Birçok milletvekili de Musul’u kaybetmenin ileride Türkiye’nin bütünlüğünü tehlikeye atabileceğini söylüyor.

 

Haberin Devamı

Başbakan Rauf Bey, cevabi konuşmasında Musul’daki İngiliz savaş uçaklarını hatırlatarak, bizim elimizde, değil uçak “benzin bile bulunmadığını” anlatıyor.

 

Kazım Karabekir de İzmir’deki ‘Milli Ordu’yu Musul’a gönderirsek Yunanistan’ın yeniden Trakya’yı işgal edebileceği tehlikesini hatırlatıyor. Nihayet güç dengesi sorunu!

 

LOZAN’IN DEĞERİNİ BİLMEK

 

Lozan elbette eleştirilebilir, İsmet Paşa ile Rauf Bey arasında çıkan “Tazminat” tartışmasında ben Rauf Bey’in haklı olduğunu düşünürüm mesela...

 

Fakat mesele bu değil! Mesele, bilgi sahibi olmadan, araştırma ihtiyacı bile duymadan katı önyargılara saplanmak ve bunların siyasi kavgalarını yapmaktır!

 

Benim “Bilinmeyen Lozan” adlı kitabım yukarıda saydığım kaynaklara dayanır. Kitap, muhafazakâr gazeteci Ebuzziya Zade Velid Bey’in o zaman Tevhid-i Efkar gazetesindeki makalesiyle sona erer. Velid Bey, kaybedilen imparatorluğa elbette üzülür fakat Lozan’da “tam istiklal” kazandığımızı, bunun her şeyden değerli olduğunu yazar. Gerçek budur.

 

Haberin Devamı

Tek Parti rejiminde Velid Bey İstiklal Mahkemesi’nce tutuklanacak, gazetesi kapatılacaktır. Bu ayrı konu. Tek Parti devrine ilişkin görüşlerimiz Lozan’ı anlamamıza engel olmamalıdır.

 

Varlığımızın temeli olan Lozan’ın değerini anlayalım bari.

Yazarın Tüm Yazıları