Paylaş
Gül, diktatörlüğü halk ayaklanmasıyla devirerek iktidara gelen yeni Tunus yöneticilerine “Eski diktatoryal döneme karşı rövanşist olmayın... Onlar gibi toplum mühendisliği yapmaya kalkmayın, uzlaşmacı olun” diyor. Tunus’ta yeni anayasanın ancak uzlaşmayla yapılacağını vurguluyor.
Bu uyarıları yapan Cumhurbaşkanı Gül, Tunus’taki partilerin yeni Tunus anayasasının temel ilkelerinde anlaştıklarını hatırlatıyor, “Anayasalarını bizden kolay yapacaklar!” diyor ve bizdeki gidişattan memnun olmadığını ortaya koyan bir eda ile gülümsüyor.
Tunuslu bir gazeteci Gül’e “Türkiye’nin anayasasını Tunuslu liderlere verin, onu esas alarak bir anayasa yapsınlar, işimiz kolaylaşır” demiş. Bunu anlatan Gül yine aynı eda ile tebessüm ediyor.
Eminim Gül, bizdeki siyasi gerilimin anayasa çalışmalarını gölgelemesinden rahatsızdır.
Tunus’ta Selefiyeci hareket
Selefiler denilen İslami kesimi “fundamentalist” gibi anlayabiliriz. Suudilerin dini doktrinine yakındırlar. Fakat siyaseten daha serttirler, eylemcidirler.
Tunus’ta bir üniversitede Tunus milli bayrağını yakarak siyah bayrak açmaları, büyük bir şok yaratmış. Peygamberimiz zamanında dünyada milli bayrak yoktu ya, bunu dine aykırı sayıyorlar. Kafa bu...
Yahudi fundamentalistler de İsrail bayrağını yakarlar, İsrail devletine karşıdırlar çünkü devletin varlığını günah sayarlar.
Bu konuda Cumhurbaşkanı Gül’ün söyledikleri:
“Milli bayrağı yakmaları büyük tepki doğurmuş gayet tabii. Bunu bana da ifade ettiler. Radikal akımlar hiçbir zaman halk çoğunluğunun desteğini alamaz. Bunlar normal dindar insanların da hayatını zehir ederler. Bunları bastırmak için tekrar otoriterliğe dönülürse, bu onları güçlendirir. Bunlara karşı çare, demokrasidir. Nahda gibi partiler bunları önler, toplumdan tecrit eder.”
Nereden çıktı bunlar?
Selefiyeciler eskiden laik Arap diktatörlerine saldırırlardı. Şimdi Arap Baharı’nın demokrasilerine saldıracaklar! Önemli bir konudur bu.
Tunuslu gazeteci Fevziye Bilbac’a sordum: Bunlar nereden çıktı? Pakistan’daki gibi medreseler mi var? Cevap:
“Hayır yok. Bunları eğiten medrese falan yok Tunus’ta. Eskiden hapisteydiler... Hapsetmekle halledilmiyor işte.”
Tunus’taki diktatörlük başörtülü kadınların belediye otobüslerine binmesini bile yasaklamıştı. Halka bu kadar baskı yaparak yaşayabilir miydi?
Buradaki Selefiyeciler medreseden falan yetişmiş olamaz zaten. Olsa olsa yaşanan sosyal şokların patolojik ürünleri olabilirler.
İşte Raşid Gannuşi
Tunus’ta en önemli, en etkili isim, Nahda hareketinin fikri ve manevi lideri Raşid Gannuşi... Batı da en çok ona dikkat ediyor. “Arap Baharı’nın Türkiye tecrübesinin bir uzantısı olduğunu” açıkça söyleyen, “Türkiye’nin İslamiyet’i terörizm gölgesinden kurtararak zengin bir tecrübeye sahip olduğunu” söyleyen Türkiye dostu bir lider...
Cumhurbaşkanı Gül’ün onuruna verdiği yemekten sonra kendisiyle görüştük. Partisi seçimleri kazandığı halde neden milletvekili bile olmadı? İstese cumhurbaşkanı olurdu. Cevabı şöyle:
“Siyaseti çok iyi yapan kardeşlerimiz var. Benim uğraştığım fikri konuları, araştırmaları yapacak çok insan yok. Ömrümün kalan bölümünü yazarak geçireceğim. Siyasetçi olsaydım kitaplarım Tunus içinde kalırdı. Halbuki Türkçe’de yedi kitabım yayımlandı. Farsça’da, Urduca’da, Kürtçe’de de yayımlandı. Fikir sahası bana daha cazip geliyor.”
Şeriat ve devlet
Demokrasiye geçiş sürecinde en kritik problemin “yeni sistemi ve özgürlükleri polis copunu kullanmadan geliştirmek” olduğunu vurguluyor.
Devletin yönettiği halkın dinine saygılı olmasını belirten Gannuşi, devlet şeriata uymak zorunda mıdır, sorusuna şu cevabı verdi:
“Her şey şeriatta yer almaz. Pek çok şey aklımıza bırakılmıştır. Önemli olan adaletin tatbikidir. Allah, peygambarleri adalet için göndermiştir.”
Selefiler ve Esat
Bu konudaki görüşü şöyle:
“Onlar oğullarımız ve kardeşimizdir, çoğu iyi insandır. Onlara karşı sindirme yerine diyalog ve ikna yolunu seçiyoruz. Fakat düşünce alanını aşarlarsa, herkes gibi onlara da kanunlar uygulanır.”
Beşar Esad’ın Tunus’a sığınması ihtimalini sorduğumuzda Gannuşi, “Bir diktatörü yeni kovduk, ikincisine ihtiyacımız yok” diye cevap verdi.
Paylaş