İslam, demokrasi modernleşme uyumu

TUNUS
CUMHURBAŞKANI Gül’ün Tunus gezisindeki temel vurgusu, İslam, demokrasi ve modernleşmenin bağdaşabilir değerler olduğu...

Haberin Devamı

Uçaktaki sözleri mesela:
“Din, devlet, kadının eşitliği, demokrasi, modernleşme gibi konularla İslam’ın ilişkileri çağımızın en önemli konularındandır... Ve zor konulardır.”
Arap Baharı sürecinde bu konunun daha bir gündeme geleceği açık.
Gül, “çağdaş hayat tarzıyla Müslümanlığı bağdaştırma sorununu çözmek” yönünde eskiden daha çok Hint-Pakistan düşünürlerinin yazdığını ama artık Arapların da bu konuyu ele almaya başladığını belirtti. Verdiği örnek, Tunus’taki en güçlü sivil siyasi akım olan İslami Nahda (Uyanış) hareketinin lideri Raşid Gannuşi’dir:
“O bir filozoftur. Din, devlet, demokrasi, kadın sorunlarını büyük bir özgüvenle ele alıyor. Bugünkü anlayışla tartışıyor.”
Gül yarın Gannuşi’yi kabul ederek görüşecek.
Demokrasi ve modernite
Gül, Nahda hareketiyle sol ve sağ partilerin koalisyon kurmasını, bu sayede “Yasemin Devrimi”nin anayasa yapma aşamasına gelmesini büyük takdirle karşılıyor:
“Nahda hareketi ve koalisyon ortakları, yapılacak anayasanın temel ilkelerinde anlaştılar. Metinde demokrasi ve kadın eşitliğini vurguluyorlar...”
Evet, 117 parti bulunan Tunus’ta üçlü koalisyon hükümeti var. Yüzde 37 oy alan Nahda hareketi ile, yüzde 8-10 civarında oylar alan solcu Cumhuriyet İçin Kongre ve sağcı İş ve Özgürlükler Partisi’nin koalisyonu. Cumhurbaşkanı Marzouki soldan, başbakan Cibali ise Nahda’dan.
Cumhurbaşkanı Gül dün öğleden sonra ayakta coşkulu alkışlarla Tunus Kurucu Meclisi’nde konuştu. Demokrasi ve modernleşmenin gelişmesiyle, “İslam ile demokrasinin, bölgenin sosyo-kültürel dokusu ile modernitenin bağdaşmaz olduğu yolundaki oryantalist hurafelerin çürütülmüş olacağını” vurguladı.
Gül, Türk ve Tunus bayraklarının benzerliğini ve ay yıldızı vurguladığında dakikalarca ayakta alkışlandı.
Yumuşak gerilim
Kurucu Meclis Başkanı Ben Cafer, “modern devlet, evrensel demokrasi, Arap İslam karakteri” vurgusu yaptığı konuşmasında Türkiye’den övgüyle bahsetti, “İslam ve demokrasinin uyuşurluğunu Türk tecrübesinin ispatladığını, bundan esinlendiklerini” söyledi.
Tunus Meclisi’nde, bir laik-muhafazakâr gerginliği var ama en azından şimdilik düşük dozda.
Kadın milletvekili oranı bizdekinden yüksek, başı açık ve örtülü kadın vekiller var.
Tunus’ta Selefiler
Nahda hareketi Tunuslu muhafazakârları demokrasi yönünde toparlıyor. Mısır’da kuvvetli bir Selefiyeci (diyelim, fundamentalist) hareket olduğu halde burada zayıflar... Ara sıra ufak Selefiyeci militan gruplar üniversitelerde siyah Selefi bayrağını açıp eylem yapıyorlarmış.
Nahda, demokrasinin gelişmesinde önemli bir işlev yapıyor, radikalleri etkisizleştiriyor.
Akdeniz’de ortaklık
Gül’ün çok önemsediğim tarih yorumu: Osmanlı Akdeniz’e hâkim olmakla, Kuzey Afrika’yı Endülüs akıbetine uğramaktan kurtardı. Bunu bildiklerinden Kuzey Afrika’da Türkiye’ye büyük sempati vardır. Osmanlı’nın Akdeniz hâkimiyeti, Türklerin Anadolu’da sarsılmaz şekilde kökleşmesine de önemli katkıda bulundu.
Gül, Osmanlı Sadrazamı Tunuslu Hayrettin Paşa’nın “reformcu politikalarının bugün dahi bizlere ışık tuttuğunu”, iki ülkenin bayraklarının benzer olduğunu anlatarak iki ülke ilişkilerine tarihsel bir derinlik kazandırmak istiyor.
Gül sık sık “Tunus’ta iyi eğitimli, yaygın bir orta sınıf var” diyor, bu sınıfın Türkiye ile ekonomik ve kültürel ilişkilerinin gelişmesine büyük önem veriyor.
Suriye yüzde 100
İki cumhurbaşkanı basın toplantısı yapıyor. Tunus devlet armasında “nizam, hürriyet, adalet” yazıyor, Fransız İhtilali’ndeki “hürriyet, eşitlik, kardeşlik” gibi.
Cumhurbaşkanı Marzouki yıllarca sürgünde yaşamış. Gannuşi de öyle. Başbakan Cibali 14 yıl hapis yatmış. Belki bu duygularla Esad’a çok tepki duyuyorlar.
İki cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın mutlaka gitmesi gerektiğini ama “dış müdahaleye karşı olduklarını”, sadece “bölge ülkelerinin barış gücü oluşturabileceğini” söylediler. İki ülkenin politikalarında nüans veya doz farkı var mı diye sordum. Marzouki, “yüzde yüz paralel politikalar izliyoruz” diye cevap verdi.
Akdeniz’in öbür ucunda, Kafkasya’daki Azerbaycan gibi Tunus’un bir “stratejik kardeş” ülke olarak gelişmesi bana heyecan veriyor.

Yazarın Tüm Yazıları