Paylaş
“Çevre ülkelerde 210 milyar dolarlık bir gıda pazarı var. Harran’ın pazarı olabilir buralar. Fakat dikkat, Harran elden gitme tehlikesiyle karşı karşıya!”
Ne demek bu? Prof. Yılmaz devam ediyor:
“İsrail kayalık araziye toprak taşıyarak tarım arazisi yapmaya çalışıyor. Biz dünyanın nadir kalitede tarım arazisi olan Harran’da tarlalar üzerine beton binalar dikiyoruz!”
Cebi para görenler, ikinci, üçüncü eş alanlar, çocuğunu evlendirenler arazinin bir kenarına beton apartmanlar dikiyormuş!
Yetkilisi kimse ihbar ediyorum! Tarım Bakanı mı, Şehircilik Bakanı mı?
Rektörün sözleri
Harran diyarında bir üniversite ve bir “Bilim ve Teknoloji Şenliği”! Bunu eskiden düşünmek mümkün müydü? Fikret Otyam’ın fotoğraflarla belgelediği eski Harran kuraklığın, yoksulluğun, hastalıkların diyarıydı. GAP projesiyle dağlar delindi, Fırat suyu Harran’a getirildi, şimdi Harran Üniversitesi “Bilim ve Teknoloji Şenliği” düzenliyor!
Rektör Prof. Dr. İbrahim Halil Mutlu, üniversitenin Bilim Merkezi’nde, sulamada güneş enerjisinin kullanılması, çürük sebze ve meyvelerle tarla atıklarından biyoenerji üretilmesi gibi konularda çalıştıklarını anlatıyor. Temel konuları, biyoteknoloji ve genetik.
Üniversitenin 420 öğretim üyesi, 16 bin öğrencisi var; kız-erkek öğrenci oranı eşite yakın. Şu sözler rektörün:
“Urfa dizilerden ve bazı tekil haberlerden bakıldığında çok ‘feodal’ gibi görülüyor, öyle değil. Buraya sanayi yatırımı yapmak için her şey hazır; doğal kaynak, üniversite, nüfus, sosyal çevre...”
Rektöre göre, Gaziantep gibi burada da sanayiciler olsa üniversite-sanayi işbirliği ile Urfa şahlanırdı.
Üstün zekâlı çocuklar
Bilim ve Teknoloji Şenliği için üniversitede kurulan stantları geziyoruz. Tarımsal teknoloji ağırlıklı olmak üzere genç mucitlerin eserleri sergileniyor. Mesela geliştirilen “Predatör böcekler”, bunlar zararlı böcek ve bitkileri yiyip yok ediyorlar. Sevimli “uğur böcekleri” böyleymiş.
Bir standın önüne geldiğimizde “Bunlar üstün zekâlı çocuklarımız” diyorlar.
Resmin solunda mavi gömlekli Ahmet Eren Öztürkmen ve resmin sağında Ahmet Özgür Köprülü, yaptıkları icatları ve zekâ oyunlarını masada sergiliyorlar. Normal zekâlı insanları hayli uğraştıracak oyunlar... Kafa değil hesap makinesi bu çocuklarınki.
Öğretmenleri anlattı; IQ’leri normalin çok üstünde olan bu çocuklar, sınavla seçilerek özel sınıflarda eğitim görüyorlar.
Büyüyünce Eren bilim adamı, Özgür doktor olacak... İkisine de öptüm kutladım.
Merkezi Laboratuvar
Prof. Dr. Nihat Dilsiz’in, buzul çağından günümüze insanlığın gelişimini ve biyoteknolojinin çağımızdaki önemini anlatan konuşmasını hayranlıkla izledim. Sonra bana Harran Üniversitesi’ndeki Merkezi Laboratuvar’ı gezdirdi:
Herhangi bir objeyi bir milyon kat büyüten elektronik mikroskop... Havadan saatte 7 litre sıvı azot üreten cihaz...
İndüktif eşleşmiş plazma optik emisyon spektrometresi...
Prof. Dilsiz, “Laboratuvarımız Avrupa’yı aratmaz” diyor.
Bilim ve Teknoloji Şenliği, GAP İdaresi ve Harran Üniversitesi’nin işbirliğiyle yapılıyor. GAP İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil’in GAP’taki gelişmeler hakkında anlattığı bilgiler Türkiye adına gurur verici. Belki ayrı bir yazı konusu.
Şanlıurfa’dan mutlu döndüm.
Paylaş