Alevi faktörü

BERKİN Elvan’ın cenazesi ve Gezi protestoları gibi olaylar genel karakteri itibariyle hiçbir şekilde mezhep ve kimlik hareketleri değildir, yaygın toplumsal protesto hareketleridir.

Haberin Devamı

Dün uçsuz bucaksız bir kalabalık uğurladı Berkin’i ebediyete...
Fakat Alevilerde kurulu düzene karşı protesto eğiliminin daha güçlü olduğu doğrudur.
Çoğunluk tarafından ve devlet uygulamalarında kendisini dışlanmış hisseden bütün kesimlerde protesto eğilimi ve eşitlik özlemi güçlü olur. İngiltere’de Katolik, Fransa’da Protestan, hatta liberal Amerika’da Katolik ve “zenci” olmak tarihte böyleydi. Çok kanlı zulümler de yaşamışlardı.
Sosyolog Hilmi Ziya Ülken, Avrupa’da sosyalist, enternasyonalist ve ultra laik olan Yahudi cemaatlerinin Filistin’e göçünce dinci ve milliyetçi olduklarını anlatır.
Görüyor musunuz, kimliklerin “öz”ünden ziyade politik düzenin niteliği ne kadar belirleyici.

ÇEKİNGENLİKTEN MEYDANLARA

Alevilerin kendilerini mağdur hissetmeleri sebepsiz değildir; maalesef...
Bu gerçeği en muhafazakâr bir Sünni de yüreğini açarak görmeli ve hissetmelidir.
Ben “Mezhep ve Devlet” adlı kitabımı hazırlarken bulduğum bir şiirden çok etkilenmiştim. XVIII. yüzyılda yaşamış Erzurumlu İsmail Noksani Baba’nın şiiri:
Yezidler elinde müşkil halimiz
Münkir münafık ferş etti yolumuz
İşte Aleviler bu “müşkil hal” sebebiyle çekingen ve içe kapanık yaşadılar, biraz da bu yüzden haklarında efsaneler uyduruldu. Fakat şehirleşme ve eğitim onları çekingenlikten çıkardı, artık okumuş sözcüleri, dernek ve vakıfları var. Devletten eşit davranış istiyorlar. AİHM’de dava açıyorlar, meydanlarda gösteriler yapıyorlar.

KONDA’YA GÖRE

Haberin Devamı

KONDA’nın bulguları, Alevilerdeki otorite-karşıtı, protesto eğilimini gösteriyor:
-Toplumsal olaylarda polisin biber gazı sıkmasını insan hakları ihlali sayan Sünnilerin oranı yüzde 59, Alevilerin oranı yüzde 90...
-Toplumsal gösterilere polisin müdahalesini yanlış bulanların oranı Sünnilerde yüzde 50, Alevilerde yüzde 80...
-Gezi olaylarını hak arama özgürlüğü olarak gören Sünniler yüzde 31, Aleviler yüzde 93...
-Basının iktidarı eleştirmesini demokrasinin gereği olarak görenlerin oranı Sünnilerde yüzde 87, Alevilerde yüzde 93...
-Farklı mezhepten biriyle evlenmeyi normal bulan Sünniler yüzde 53, Aleviler yüzde 85...
-Gerektiğinde gazete ve TV yayınları denetlenmeli diyenler, Sünnilerde yüzde 60, Alevilerde yüzde 39.
Meydanlar da rakamlar da gösteriyor ki, Aleviler kurulu düzene karşı daha eleştirel, daha protest eğilimlere sahipler.

Haberin Devamı

EŞİT VATANDAŞLIK

KONDA’nın soruları bugün Gülen cemaatinin tabanına veya 28 Şubat döneminde bugünkü AKP’nin tabanına sorulsaydı hiç şüpheniz olmasın aynı şekilde “protesto” eğilimi ortaya çıkardı. Zaten AKP de özgürlükçü demokrasi özlemiyle kurulup gelişmişti, iktidarının üçüncü döneminde otoriterleşti.
Demek ki, toplumda mağduriyet ve bastırılmışlık duyguları giderilmedikçe protesto hareketleri bitmez, hatta giderek artar! Onun için “devletin siyasal tarafsızlığı” ve laiklik tanımındaki en önemli unsur olan “devletin inançlara eşit mesafede olması” gibi ilkeler filozofların uydurması değil, büyük acılarla dolu demokrasi tarihinin öğrettiği evrensel hukuk prensipleridir.
İktidarların elinde devletin muazzam güçleri vardır. Sabit bir çoğunluğa dayanarak sayıca azınlık veya siyaseten muhalif olan kesimlerde bastırılma duygularını artırmak, toplumsal gerilimi körüklemekten başka sonuç vermez. Barışık ve huzurlu bir toplum olmanın tek yolu, bütün kesimlerde “eşit vatandaşlık” ve “tarafsız devlet” hissini güçlendirecek yasalardır, uygulamalardır ve onlar kadar önemli olan üsluptur.

Yazarın Tüm Yazıları