[webtv=31385]
İdrar kaçırma tedavisi için kullanılan pek çok yöntem mevcut. Bu yöntemlerden bazıları ameliyatlar, ilaç tedavileri, pelvik egzersizler vb. Son yıllarda ise vajina içi lazer uygulamaları da tedavilerdeki yerini aldı.
Kadınlardaki idrar kaçırma sorunu sıklıkla mesane boynunu destekleyen bağ dokusunun zayıflamasından kaynaklanır. En önemli faktör olarak genetik yapıya bağlı bağ dokunun iyi olmaması olarak düşünülebilir. Ayrıca yapılan doğumlar, ilerleyen yaş, aşırı kilo, menopoz, sigara bağımlılığı ve bazı hormonal yetersizlikler de bağ dokusu zayıflığını hızlandıran sebepler arasındadır.
Kadınlarda ‘Stres Üriner İnkontinens’ (SUİ) adını verdiğimiz öksürük, gülme, hapşırma gibi durumlarda karın içi basıncının artışına bağlı olarak gelişen idrar kaçırma sorununda lazer uygulaması yapılabilir. Ayrıca yapılan bazı çalışmalarda mikst tipteki idrar kaçırmalarında da lazerin faydalı olduğu gözlenmiştir.
Lazer uygulaması, hasta jinekolojik muayene masasında yatar pozisyondayken yapılır. İşlem son derece ağrısız, acısız olduğu için hiçbir şekilde anestezi gerektirmez. Cerrahi olarak yapılan bir kesi de yoktur. Vajina içerisine yerleştirilen (vajinal ultrason probuna benzeyen) CO2 lazer probu ile mesane boynu ve idrar kanalı boyunca verilen enerji sayesinde bu bölgedeki kolajen ve elastik bağ dokusu uyarılır. Bağ dokusu uyarılması ile sıkılaşma sağlanır ve ayrıca bu bölgedeki bağışıklık sistemi de aktive olur. İşlem ortalama olarak 20-30 dakika kadar sürer. Diğer taraftan aynı seansta vajinanın sıkılaşması ve gençleşmesi de sağlanır.
Çok ileri düzey idrar kaçırma sorunu yaşayanlarda, farklı nedenlere bağlı idrar kaçırma sorunu ve mesane, rahim sarkması gibi anatomik sorunları olanlarda, cerrahi veya diğer yöntemleri tercih etmekte fayda vardır.
Bazen birden çok uygulama gerekebilir. Ancak hastalar için son derece rahat bir işlem olduğu için bu durum çoğu zaman sorun oluşturmaz.
İşlem kısa sürer.
Genital bölge estetiği amacıyla uygulanan fraksiyonel karbondioksit lazerler sayesinde; vajina içi daraltma (yenileme), dış genital alan renk açma ve dış genital alan sıkılaştırma işlemleri cerrahi bir yöntem olmadığı için riskleri yok denecek kadar az olan kozmetik uygulamalar arasında yer alıyor.
2003 yılından itibaren özelikle cinsel terapiler ve kozmetik jinekoloji alanında çalışan, ABD’den ileri kozmetik jinekoloji sertifikasına sahip Jinekolog Op. Dr. Süleyman Eserdağ’ın verdiği bilgilere göre; tüm dünyada olduğu gibi vajina estetiğine duyulan rağbet ülkemizde de hızla artmakta. Kozmetik jinekoloji içerisine giren karbondioksit lazer uygulamalarında cerrahi riskler olmadığı için hastalar tarafından tercih sebebi haline geldi.
Genital bölge dokusunun yoğun estrojen hormonu içeriğinden dolayı renk kararması bayanlar açısından oldukça sık rastlanılan şikayetler arasındadır. Özellikle gebelik, doğum kontrol hapı kullanımı, güneşlenme, bazı hormonal problemler ve ilerleyen yaşa bağlı olarak ‘vulva’ adını verdiğimiz dış genital alanın esmerleşmesi kadınlarda birtakım psikolojik sorunları da beraberinde getirebilir.
Lazer uygulaması ile cildin alt katmanında yer alan ve ‘melanin pigmenti’ üreterek koyulaşmaya neden olan ‘melanosit hücreleri’ tahrip edilmekte, bu şekilde koyuluğun giderilmesi amaçlanmakta. Ayrıca lazerle ciltte peeling (soyma) etkisi de oluşuyor. Bu şekilde dış genital alanın hem koyu rengi azalırken hem de daha parlak görünümü ortaya çıkmakta. Diğer taraftan aynı seansta cilt altındaki kolajen de uyarılarak çok daha dolgun, sıkı ve pürüzsüz bir görünüm elde etmek de mümkün. Genital bölge koyuluğunun giderilmesi için kullanılan kremlerin lazer kadar etkili olmadığı da bilinmekte.
Genital bölge renk açma işlemi amacıyla lazer uygulamasının yaklaşık 15 dakika kadar sürdüğünü, işlem ağrısız olduğu için genellikle anestezi gerektirmediğini, hastaların aynı gün içinde dahi işinin başına dönebildiğini ve çoğunlukla tek seanslık bir uygulamanın da yeterli geldiğini sözlerine ekledi.
Vajinismusta sorunun kaynağı büyük olasılıkla psikolojik kaygılara dayanmaktadır. Cinselliğe kapalı yetiştirilme, cinsel bilgi eksikliği, aşırı dinsel veya ahlaki tabular, abartılı ilk gece hikayeleri, küçüklükte yaşanılan veya şahit olunan cinsel taciz gibi travmalar vajinismusun en sık sebepleri arasındadır.
Vajinismus sorununda kaynağın kesin ve net olarak saptanması, henüz ilk görüşmede uygulanan basit bir jinekolojik değerlendirme sonucunda olmaktadır.
Kızlık zarı, vajina ve dış genital alan (vulva) ile ilgili anatomi engeller vajinismus nedenidir. Bu tür problemlerin büyük çoğunluğunda, uygulanan basit cerrahi işlemler sonrasında çözüm elde edilebilmektedir.
Kızlık zarı ve vajinadaki doğuştan gelen veya sonradan kazanılan bazı fiziksel problemler de vajinismusa neden olabilir. Kızlık zarı ile ilgili olarak kızlık zarının yüksek kenarlı, sert, yarım ay, ara bölmeli, elek şeklindeki yapıları adeta vajina girişinde bir bariyer etkisi oluşturarak ilişkiye izin vermeyebilir. İlişki sırasında vajina girişinde hissedilen acı ve hassasiyet, kadının kendisini kasmasına, bu kasılmalar da vajinanın tamamen kapanmasına neden olabilir. Erkek eşler vajina girişinde ‘adeta bir duvar’ ile karşılaşmaktadır.
Diğer taraftan vajina darlığı, vajina içindeki ara bölmeler de nadiren de olsa görülen ve cinsel ilişkiye engel olan anomalilerdir. Menopozda östrojen hormonu azlığına bağlı olarak vajina ıslanmasının azalması ilişkide acı ve kasılma şikayetine neden olabilir.
Vajina dış kısmında, kızlık zarı komşuluğunda ‘vestibulm’ adı verilen bölgenin yangısal (enflamatuar) hastalığı da çoğunlukla ağrılı cinsel ilişki, nadiren de vajinismus problemine yol açabilmektedir. Vajina girişindeki keskin acı ile karakterize bu durum genelde ‘Vulvar Vestibulit Sendrom’ olarak bilinmektedir. Ayrıca bu bölgede yer alan bartholin bezinin abseleşmesi veya kistleşmesi de cinsel ilişkiye engel diğer nedenler arasındadır.
Kızlık zarının bariyer şeklinde vajina girişini kapatması durumlarında yapılan kızlık zarı ameliyatları iki türlüdür: Kızlık zarının alınması (himenektomi) ve kızlık zarının çıkartılmadan yalnızca kesilmesi (himenotomi). Her ikisi de kızlık zarının durumuna göre yapılabilen basit cerrahi işlemlerdir. Sonuçları gerçekten de yüz güldürücüdür. Kızlık zarı ameliyatları bazen vajinismus tedavisini kolaylaştırmak amacıyla da yapılabilir.
Vajina darlığı ve vajina içi ara bölmelerin varlığında da uygulanan cerrahi işlemler ve ameliyatlar sonucunda çözüm elde edilebilmektedir. Vulvar vestibulit sendrom ve bartholin abse veya kistlerinde de cerrahi işlemler kaçınılmaz olmaktadır.
Günümüzde modern ve bilimsel tedavi yöntemleri ile 3 gün gibi kısa bir sürede vajinismus sorunu çözüme ulaşabilmektedir. Ailelerin bu konuda bir hüsran yaşamamaları için kendileri için en doğru merkezi ilk baştan tercih etmeleri büyük önem taşımaktadır.
Vajinismusta sorunun kaynağı büyük olasılıkla psikolojik kaygılara dayanmaktadır. Cinselliğe kapalı yetiştirilme, cinsel bilgi eksikliği, aşırı dinsel veya ahlaki tabular, abartılı ilk gece hikayeleri, küçüklükte yaşanılan veya şahit olunan cinsel taciz gibi travmalar vajinismusun en sık sebepleri arasındadır.
Vajinismus sorununda kaynağın kesin ve net olarak saptanması, henüz ilk görüşmede uygulanan basit bir jinekolojik değerlendirme sonucunda olmaktadır.
Kızlık zarı, vajina ve dış genital alan (vulva) ile ilgili anatomi engeller vajinismus nedenidir. Bu tür problemlerin büyük çoğunluğunda, uygulanan basit cerrahi işlemler sonrasında çözüm elde edilebilmektedir.
Kızlık zarı ve vajinadaki doğuştan gelen veya sonradan kazanılan bazı fiziksel problemler de vajinismusa neden olabilir. Kızlık zarı ile ilgili olarak kızlık zarının yüksek kenarlı, sert, yarım ay, ara bölmeli, elek şeklindeki yapıları adeta vajina girişinde bir bariyer etkisi oluşturarak ilişkiye izin vermeyebilir. İlişki sırasında vajina girişinde hissedilen acı ve hassasiyet, kadının kendisini kasmasına, bu kasılmalar da vajinanın tamamen kapanmasına neden olabilir. Erkek eşler vajina girişinde ‘adeta bir duvar’ ile karşılaşmaktadır.
Diğer taraftan vajina darlığı, vajina içindeki ara bölmeler de nadiren de olsa görülen ve cinsel ilişkiye engel olan anomalilerdir. Menopozda östrojen hormonu azlığına bağlı olarak vajina ıslanmasının azalması ilişkide acı ve kasılma şikayetine neden olabilir.
Vajina dış kısmında, kızlık zarı komşuluğunda ‘vestibulm’ adı verilen bölgenin yangısal (enflamatuar) hastalığı da çoğunlukla ağrılı cinsel ilişki, nadiren de vajinismus problemine yol açabilmektedir. Vajina girişindeki keskin acı ile karakterize bu durum genelde ‘Vulvar Vestibulit Sendrom’ olarak bilinmektedir. Ayrıca bu bölgede yer alan bartholin bezinin abseleşmesi veya kistleşmesi de cinsel ilişkiye engel diğer nedenler arasındadır.
Kızlık zarının bariyer şeklinde vajina girişini kapatması durumlarında yapılan kızlık zarı ameliyatları iki türlüdür: Kızlık zarının alınması (himenektomi) ve kızlık zarının çıkartılmadan yalnızca kesilmesi (himenotomi). Her ikisi de kızlık zarının durumuna göre yapılabilen basit cerrahi işlemlerdir. Sonuçları gerçekten de yüz güldürücüdür. Kızlık zarı ameliyatları bazen vajinismus tedavisini kolaylaştırmak amacıyla da yapılabilir.
Vajinismus tedavisine başlamadan önce bu cinsel sorunu tanımak ve bu problemi bir hastalık olarak kabul etmek, daha sonra da en uygun bir merkezde tedavilere başlamak en önemli adımlar olacaktır.
Peki, vajinismus tedavi metotları nelerdir? Dünyada en sık olarak uygulanan vajinismus tedavi metotları içinde bilişsel ve davranışsal cinsel tedaviler yer alıyor.
Vajinismus hastalarının pek çoğu kendi cinsel organlarını yeterince tanımıyorlar. Cinsellikle ilgili yeterli bilgi düzeyine da sahip değiller. Bilişsel cinsel terapiler cinsellik, kızlık zarı, ilk cinsel ilişki ile ilgili doğru bilgiler verilmesini amaçlıyor. Yani vajinismus tedavi metotları içindeki ilk basamak doğru bilgilenme ile başlanıyor.
Davranışsal cinsel terapiler arasında da cinsellikle ilgili alınan bilgilerin uygulamalarla zihne yerleştirilmesi amaçlanıyor. Çünkü sorunun aşılmasında yalnızca bilgi yetmiyor. Bu bilgilerin beyne iyice yerleştirilmesi de gerekiyor. Bu, aynı bir öğrencinin deney yaparak öğrenmesi gibi ‘uygulayarak öğrenme’ metotu. Tedavilerde uygulanılan çalışmalara halk arasında ‘vajinismus egzersizleri’ adı veriliyor. Vajinismus egzersizleri ile hastaların hem kendi cinsel organlarını tanımaları hem de vajinal kaslarını kontrol etmeleri amaçlanıyor. Bu şekilde ilişki sırasındaki kaygının azalması hedefleniyor.
Vajinismus sorunu ile yüz yüze olan hastaların bir kısmında, doğuştan gelen anatomik engeller de yer alıyor. Bu tür anatomik problemlerde ise bazı cerrahi metotlara başvurulabiliyor. Kızlık zarının yüksek kenarlı, sert, ara bölmeli, yarım ay şeklinde oluşu gibi durumlarda, kesin sonuca ulaşmak için bazı basit cerrahi yöntemlerle vajina girişindeki anatomik engellerin kaldırılması şart gözüküyor. Bu tür anatomik engellerin varlığı, henüz ilk seansta yapılan jinekolojik değerlendirme sonucunda rahatlıkla belirlenebiliyor.
Vajinismus tedavi metotları arasında hipnoterapi, vajina kas içine botoks uygulamaları, biyofeed back NLP ve akupunktur da yer alabiliyor. Ancak bu metotlardan hiçbirisi bilimsel olarak kanıtlanmış değil! Bu metotlar bazı özel durumlarda bilişsel, davranışsal cinsel terapilere ek olarak uygulanıldığında çözümü hızlandırabiliyorlar.
Vajinismus tedavisine başlamadan önce bu cinsel sorunu tanımak ve bu problemi bir hastalık olarak kabul etmek, daha sonra da en uygun bir merkezde tedavilere başlamak en önemli adımlar olacaktır.
Peki, vajinismus tedavi metotları nelerdir? Dünyada en sık olarak uygulanan vajinismus tedavi metotları içinde bilişsel ve davranışsal cinsel tedaviler yer alıyor.
Vajinismus hastalarının pek çoğu kendi cinsel organlarını yeterince tanımıyorlar. Cinsellikle ilgili yeterli bilgi düzeyine da sahip değiller. Bilişsel cinsel terapiler cinsellik, kızlık zarı, ilk cinsel ilişki ile ilgili doğru bilgiler verilmesini amaçlıyor. Yani vajinismus tedavi metotları içindeki ilk basamak doğru bilgilenme ile başlanıyor.
Davranışsal cinsel terapiler arasında da cinsellikle ilgili alınan bilgilerin uygulamalarla zihne yerleştirilmesi amaçlanıyor. Çünkü sorunun aşılmasında yalnızca bilgi yetmiyor. Bu bilgilerin beyne iyice yerleştirilmesi de gerekiyor. Bu, aynı bir öğrencinin deney yaparak öğrenmesi gibi ‘uygulayarak öğrenme’ metotu. Tedavilerde uygulanılan çalışmalara halk arasında ‘vajinismus egzersizleri’ adı veriliyor. Vajinismus egzersizleri ile hastaların hem kendi cinsel organlarını tanımaları hem de vajinal kaslarını kontrol etmeleri amaçlanıyor. Bu şekilde ilişki sırasındaki kaygının azalması hedefleniyor.
Vajinismus sorunu ile yüz yüze olan hastaların bir kısmında, doğuştan gelen anatomik engeller de yer alıyor. Bu tür anatomik problemlerde ise bazı cerrahi metotlara başvurulabiliyor. Kızlık zarının yüksek kenarlı, sert, ara bölmeli, yarım ay şeklinde oluşu gibi durumlarda, kesin sonuca ulaşmak için bazı basit cerrahi yöntemlerle vajina girişindeki anatomik engellerin kaldırılması şart gözüküyor. Bu tür anatomik engellerin varlığı, henüz ilk seansta yapılan jinekolojik değerlendirme sonucunda rahatlıkla belirlenebiliyor.
Vajinismus tedavi metotları arasında hipnoterapi, vajina kas içine botoks uygulamaları, biyofeed back NLP ve akupunktur da yer alabiliyor. Ancak bu metotlardan hiçbirisi bilimsel olarak kanıtlanmış değil! Bu metotlar bazı özel durumlarda bilişsel, davranışsal cinsel terapilere ek olarak uygulanıldığında çözümü hızlandırabiliyorlar.