İRTİCA Eylem Planı ile ilgili gelişmeleri yakından izleyen siyasilerden biri de doğal olarak TBMM Başkanı Köksal Toptan.
Dün telefonla görüştüğüm Toptan, gelişmelerden büyük üzüntü duyuyor.
Başbakan Tayyip Erdoğan’la Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un buluşmasını ve Başbuğ’un Ertuğrul Özkök’e yaptığı açıklamaları önemsemek ve olumlu görmekle birlikte Toptan, Genelkurmay’ın açıklamalarını, "Tatmin etmedi" diye değerlendirdi.
Genelkurmay’ın bütün şüpheleri ortadan kaldıracak, "köşeli","net" açıklamalar yapması gerektiğinin altını çizdi.
Ardından da hem askeri hem de sivil savcılara şu çağrıyı yaptı:
"Derhal, ama derhal gerçeği ortaya çıkarmak için çok hızlı hareket edin.Böyle bir belge, varsa da yoksa da süratle ortaya çıkarılmalı.Başka çaremiz yok."
ORDUDAN ATIN TALEBİ
Türkiye’nin hálá böylesi konuları tartışmasından derin üzüntü duyduğunu da ayrıca ifade eden Toptan, "İhtiyacımız oturmuş bir demokrasi, bunun için de Türkiye böylesi tartışmalardan uzaklaşmalı, unutmalı" dedi.
Ortadaki durumu, "Vahim" sözcüğü ile açıklayan Toptan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yüzlerce yıllık geleneğe sahip saygın bir kurum olduğuna dikkat çekip şöyle devam etti:
"Böyle bir kurumun saygınlığını korumak için herkesin görevi var.Ama asıl görev, bu kurumun mensuplarınındır.Eğer bu kuruma zarar veren kendi mensupları varsa, kurum bunun gereğini derhal yapmalı."
Bu sözleriyle komutanlara, "Gelişmelerde rolü bulunan ordu mensupları varsa hemen atın" mesajını iletmiş olan Toptan, olayın provokasyon olma olasılığına da vurguda bulundu.
Toptan, bu olasılığı "ayrıca vahim" diye ifade etti.
MUTLAKA ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ
Toptan’la bu görüşmemde önceki yazıma konu ettiğim Ruhban Okulu’nun açılması üzerinde de konuştum.
O yazımda, Başbakan Erdoğan ve ilgili bakanlarının bir araya geldiklerini; "Siyasi irade yeterli" anlayışı temelinde, anayasa veya yasa değişikliğine gerek kalmadan, sorunu Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde çözüme kavuşturma kararı aldıklarını aktarmıştım.
Toptan, uzun yıllar Milli Eğitim Bakanlığı yapmış, konu üzerinde çalışmış, hukukçu kimliğine de sahip bir siyasetçi.
Ona göre çözüm böylesi bir yolla sağlanamaz.
Sözlerinin daha başında, "Konu hukuki bir sorun" diyen Toptan, böylece "Siyasi irade yeterli" anlayışına katılmadığını ortaya koydu.
"Bu okulda din eğitimi yapılıyor.O nedenle 1971’deki kararı sadece özel okul kapatma işi olarak görmemeli" dedikten sonra sözlerini şöyle açtı:
"Anayasa’nın 24’üncü maddesi ortada.O madde, ’Din ve ahlak eğitim ve öğretimi devletin gözetimi ve denetimi altında yapılır’ diyor.Yani bu iş devlet okulunda olur.O nedenle vakıf üniversitesi üzerinden çözüm de geçerli değil.Ancak bir devlet üniversitesine bağlı olarak açılabilir."
Konuyla ilgili kendi bakışından son noktayı da şöyle koydu: