29 Mart seçimlerinde laboratuvar ortamında deney şansı hiç olmayan sosyal bilimciler belki de dünyada ilk kez böylesi bir olanağa kavuşacak.
Çünkü, Tunceli’nin en az seçmenli ilçesi Nazimiye’yi laboratuvar alanı olarak belirleyip, çok kalıcı sonuçlar çıkarmak mümkün olabilecek.
Nazimiye, okuma yazma ve üniversiteli oranında Türkiye ortalamasının üstünde, ilinde en fazla gurbetçi veren, yerlisinin tamamı Alevi olan, 22 Temmuz’da 2 bin 583 seçmenden 2 bin 86’sının oy kullandığı küçük bir ilçe.
İlçe nüfusun neredeyse tamamı, Tunceli bağımsız milletvekili Kamer Genç, İstanbul CHP Büyükşehir Belediye Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve AP eski Milletvekili Kenan Aral’ın aşiretlerinin mensuplarından oluşuyor.
İşte bu ilçeden çıkacak sonuçlar, "Nazimiye kriterleri" başlığında Türkiye’de siyaset yapmanın yeni kurallarını ortaya koyabilir.
SEÇMENİN YARISINA YARDIM GİTTİ
YSK’nın "Durdurun" kararına rağmen valiliğin devam ettirdiği beyaz eşya yardım kampanyasında seçmeninin yaklaşık yarısına ulaşıldığı belirtilen Nazimiye’de, 22 Temmuz seçimlerindeki oy dağılımı şöyle:
ATP 16, BTP 20, SP 11, İP 6, CHP 281, HYP 12, ÖDP 1, GP 6, DP 7, LDP 2, MHP 29, AKP 216, TKP 22; bağımsız adaylar, Kamer Genç 794, Şerafettin Halis 353, Sinan Samat 203, Hıdır Belice 30, Civan Metiner 13, Zeynel Öztürk 21.
AKP oylarının önemli bölümünün bu tür yardımlardan yararlanamayan kamu görevlilerinden geldiği tahminlerini sosyal bilimciler ne kadar dikkate alır, ayrı bir konu; ancak Nazimiye sonuçları şöylesine çok önemli.
AKP’ye uzak durması için bu kadar çok neden olan bir seçmen kitlesinin oy verme biçimi, sosyal yardımlar ardından değişecek mi, değişmeyecek mi?
Değişmeyecek veya makul oranda bir yükselişte kalacaksa bu sonuç -kimileri seçmen kitlesinin özelliğine verse dahi- seçmen oyunu satın almanın hiç de kolay olmadığının somut göstergesi diye görülecektir.
Seçmenin tutumu AKP’den yana güçlü bir değişim gösterirse işte o zaman, yine seçmenin özelliği gereği, "Böylesi yardımlar oy satın almanın yolunu açıyor" yargısına bugüne kadarkinden daha fazla haklılık kazandıracaktır.
Bu nedenle 29 Mart’ın en önemli sonucu Nazimiye’den gelecek, diyorum.
YARDIM VALİYE GÖRE DEĞİŞİR
Sosyal yardımlar konusuna girmişken, farklı yaklaşımları ortaya koyan bir örneği de aktarayım.
Sanatçı ve CHP Parti Meclisi üyesi Faruk Demir aynı zamanda Ardahan Kalkınma Vakfı Başkanlığı görevini sürdürüyor.
Demir ve yönetimdeki arkadaşları, bir süre önce Ardahanlı yoksul öğrencilere giyecek yardımı yapmak amacıyla bir yemek düzenlediler.
Elde edilen gelirle, 2 bin öğrenciye ayakkabı ve kaban alındı.
Yardımların valilik desteği olmadan dağıtılması mümkün değildi.
Vakıf, bu nedenle Ardahan Valiliği’ne başvurdu.
Yanıt, "Seçim öncesi yanlış anlaşılır; isterseniz bunu seçim sonrasına bırakalım" olunca Vakıf, bu gerekçeyi kabullendi, bekleme kararı verdi.
Sonuçta kaban ve ayakkabılar okullar kapanır, kış da geçerken öğrenciye ulaşabilecek; ama burası Türkiye, validen valiye veya yardımı yapanın kimliğine göre bu kadar farklılığı kabul edeceğiz!