ADANA, Hatay ve Mersin’e yaptığı gezinin hareketinden önce Önder Sav ve Hakkı Suha Okay ile birlikte Kemal Kılıçdaroğlu’nun makam odasına girdiğimizde kendisini cep telefonuyla konuşur bulduk.
Telefonu gülümseyerek kapattı; yazar Orhan Pamuk ile görüşüyormuş.
‘Evet’ oyu vereceğini açıklamış olan yazarla ne konuştuğunu sordum; özel olduğunu belirterek ayrıntı vermedi; ama memnuniyeti çok açıktı. Seyahat öncesi kısa sohbetimiz oldu; Ayşe Arman’la yaptığı röportajda, devletin özel birimlerinin kendisi için harekete geçirildiğini, “Ne bulunabilir” diye dosya hazırlandığını, görev verilenlerin adlarını bildiğini söylemişti.
Daha ileri demokrasi vaadi ile anayasa paketinin referanduma götürüldüğü bir dönemde, ana muhalefet liderinin bu iddiası görmezden gelinebilir mi?
Hem de aynı liderin bazı seçim gezilerinde provokatif eylemler yaşanmışsa.
O sözlerini anımsatıp, hangi bilgilere sahip olduğunu sordum. DEVLETİN DUYARLI KURUMLARI
İşin arkasında Başbakan Tayyip Erdoğan’ın olduğunu ima etti; “Görevlendirme Başbakanlık’tan yapıldı” dedi.
Edindiği bilgilere göre, bir başbakanlık müfettişi, Bağ-Kur ve SSK genel müdürü olarak görev yaptığı Çalışma Bakanlığı’nda incelemeler başlatmış.
Bu müfettişin adını da bildiğini söyledi; ama isim vermedi, şu tarifi yaptı:
“Atv ile Sabah’ın satışının üzerine gittiğimiz için, gelecekte sıkıntı olmasın diye Başbakanlık müfettişlerine inceleme yaptırıldı. İncelemede bir şey bulunmamış. İşte bu incelemeyi yapan, aklama raporunu yazan müfettişi şimdi, beni incelemek üzere bakanlığa yollamışlar.”
Kılıçdaroğlu, bununla da yetinmedi, ailesinin her ferdinin nerede, ne yaptığı hakkında dahi bilgi toplandığını anlattı, “Devletin duyarlı bir kurumundan da benimle ilgili bilgi, dosya istenmiş. Bu talep de Başbakanlık’tan” dedi.
‘Devletin duyarlı bir kurumu’ dendiğinde akıllara nerelerin geldiği belli; bakalım bu kurumlardan bir açıklama yapılır mı, yapılmaz mı? ARINÇ İLE MAHKEMELİK OLUYOR
Kılıçdaroğlu, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile de mahkemelik oluyor.
Avukatlarını Arınç’ın, “Kılıçdaroğlu, PKK’ya yabancı değil, PKK sempatizanlarına SSK’da iş verdi” sözleri nedeniyle harekete geçirmiş.
“O iddiaları önceden de yargıya götürdüm. Yargı iddiaların doğru olmadığını ortaya koydu” diyen Kılıçdaroğlu, AKP’lilerin kendisiyle ilgili her şeyi istismar etmeye çalıştıklarını; ama sonuç alamayacaklarını savundu.
Havaalanına Önder Sav ile birlikte gittim, yolda havanın ‘Hayır’ yönünde estiğini belirterek, özellikle büyük illerin AKP’ye sürpriz yapacağını söyledi.
Uçakta da aynı konu açıldı, Kılıçdaroğlu da çok umutlu.
Adana ve Hatay ile birlikte dün 64 ili gezmiş olan Kılıçdaroğlu’na en çok hangi illerden memnun kaldığını sordum, “Önce ilçeler” diyerek, başta Boyabat olmak üzere, Alaplı’dan İnegöl’e, Konya Ereğli’den, Giresun’un ilçelerine kadar pek çok yeri saydı.
İllerde ise listenin başına Kayseri’yi koydu; bunu, kitlenin büyüklüğüne değil, CHP’nin zayıf olduğu bir ilden beklenmeyecek düzeydeki ilgiye bağladı.
Yoksa, İstanbul’dan Uşak’a, Erzincan’dan Giresun’a pek çok il saydı.
Dünkü ilk durağımız Ceyhan ise MHP’nin kalesi gibi; o nedenle Kılıçdaroğlu’nun gördüğü ilgiyi ‘Hayır’a da bağlayabiliriz.