Paylaş
Bugün Demirtaş, sonraki yazımda İhsanoğlu izlenimlerimi aktaracağım.
Çarşamba sabahı Demirtaş’la Hatay’a uçmak için havaalanına gittiğimde İhsanoğlu ile karşılaştım, kısa bir sohbet yaptık.
İhsanoğlu, Demirtaş’la yolculuk yapacağımı öğrenince, “Lütfen kendisine selam ve sevgilerimi iletin” dedi.
İhsanoğlu gittikten az sonra Demirtaş geldi, selamı ilettim.
Demirtaş, çok memnun oldu, İhsanoğlu’ndan saygıyla söz etti.
Konu de kendiliğinden kampanyadaki dile döndü; diyebilirim ki hem İhsanoğlu hem Demirtaş, rakipleri Erdoğan’a kırgın, hatta kızgınlık içinde.
ALGIDAKİ DEĞİŞİM
Demirtaş’ın eşi Başak Hanım da yanındaydı, “Eşinizi sevimli bulanların sayısı birden artış gösterdi gibi” diye laf attım.
Gülümseyerek, “Hep sevimliydi zaten; ama Türkiye yeni anladı. Bu seçim nedeniyle bu daha görünür oldu, insanlar da kendisini anlamaya başladı” yanıtı verince bu kez gülümseyen Demirtaş oldu.
“Seçimi kazanacak gibi konuşuyor, bu özgüven de hep mi vardı” diye sorduğumda ise Başak Hanım’ın yanıtı, “Neden olmasın; çünkü savunduğu ilkelere güveniyor, bunda da haklı” oldu.
Devamını da, “Siz asıl Erdoğan’daki özgüvene bakın, dağlar kadar. Oysa sokağa çıkamaması gerekir. Bizim de ilkelerimiz dağlar kadar, neden çekinelim ki” sözleriyle Demirtaş getirdi.
Sohbette Demirtaş, bu seçimin kendileriyle ilgili algıları değiştirmekte önemli rol oynadığını belirtip şu mesajı verdi:
“Bu değişim 10 Ağustos’a yansımasa da 2015 genel seçimine yansıyacaktır. Bunu çok önemsiyorum ve Türkiye için sevindirici buluyorum, asıl bakmamız gereken yer burasıdır.”
ÜÇ RENKTEN RENK CÜMBÜŞÜNE GEÇİLMİŞ
Demirtaş’ın miting performansı başarılı, büyük bir kalabalığın doldurduğu Mersin mitinginde de ‘coşturdu’ dense yeridir.
BDP dönemi mitinglerinde sarı, yeşil, kırmızı renkler hâkimken, bu kez alanda olmayan renk yoktu; kalabalık coşkuya geldiğinde sallanan flama, bayrak, vs. renk cümbüşü yaratıyordu.
Demirtaş, konuşmasında Türkiye’nin çok renkliliğini ısrarla dillendirip bunun korunmasını istiyor; işte alandaki renk cümbüşü de o sözleri tamamlıyor.
Konuşmasına eşitsiz yürüyen kampanyadan bahsederek başlayan Demirtaş, konuyu mal-mülk sevdasına bağlayıp Erdoğan’a yönelik, “Halkın servetini bilmediği bir aday, ya gözünü toprak doldursun, derdim paran değil; ama gerçekleri halktan saklama” sözleri ettiğinde büyük alkış topluyor.
Ardından, “Hırsızlık ilk çağlarda dahi normal karşılanmazdı. Yıl 2014, uzayda şehirler kurulacak, yolsuzluk normal gösteriliyor” dediğinde de alanda aynı dalgalanma yaşanıyor.
Yani yolsuzluk konusunu oldukça işleyen Demirtaş, Erdoğan’ın sert sözlerle eleştirdiği, “Tek millet, tek dil, tekçi anlayış faşizmdir” sözünü de değişik formatlarda defalarca dile getiriyor.
Başbakan’ın TV kanallarını kapatarak konuşmakta mahir olduğunu söyleyen ve bunu ‘ofsayttan gol atmaya’ benzeten Demirtaş, “Bırak ofsaytı, gel ekranda beraber tartışalım” davetini yenileyip duruyor.
Her yerde sözlerini, “10 Ağustos’ta ‘evet’i nereye basacaksınız, oy pusulasındaki en yakışıklı olana, tamam mı” diyerek bitiriyor.
Böylece seçmenlerine kahkaha attırarak vedalaşıyor.
Paylaş