Paylaş
Çünkü muhalefetin alternatif olması demokrasi umudunu korur.
Türkiye’de muhalefet etme koşullarının ne kadar kötüleştiği, halka ulaşma kanallarının ne kadar kapatıldığını yeniden söylemeye gerek yok.
İşte bu nedenle de CHP, İzmir İl Örgütü’nün düzenlediği panel üzerinde daha çok düşünmeli, biliminsanlarının orada yaptığı, “Sizin alternatifiniz otoriterleşmedir” uyarısını çok dikkate almalı.
Hele o panel, ‘Seçmeni, CHP’nin başarılı olacağını aklına dahi getirmiyor’ yönünde verilere sahne olmuşsa.
O veriler CHP yönetimi için alarm niteliğinde ve zaman da 3-5 ayla sınırlı.
ÖMER HAYYAM KRİTERLERİ
Bu verileri Konsensus Araştırma Şirketi Genel Müdürü Murat Sarı sundu.
Ben, o sunumdan habersiz sözlerime, CHP’nin öncelikli iki sorunu diye gördüğüm ‘Yönetebilir olmak’ ve ‘Başarıya inanmakla’ ilgili Amin Maalouf’un ‘Semerkant’ adlı kitabından iki alıntıyla girdim.
Kitapta Ömer Hayyam, sadrazamlık teklifini reddederken, iktidarda olmakla muhalefet etmek arasındaki hassas çizgiyi şöyle anlatır:
“Yönetmek için gerekli niteliklerle, işbaşına gelmek için gerekenler arasında fark var. İşleri iyi yönetmek için, kendi işlerini unutup, sadece başkalarının, özellikle de yoksullarınkine bakacaksın. İktidara gelmek içinse açgözlü, bencil, dostunun bile gözünün yaşına bakmayan olacaksın (yani, ceza ve ödüle dikkat çekiyor). Ben bunu yapamam.”
İkinci alıntı ise başarıya inanmakla ilgili.
Büyük İskender’in danışmanları yanına gelip, “Daryus’un ordusu bizden katbekat fazla” uyarısı yaparlar. İskender, omuz silker; “Daryus’in askerleri ölmek için savaşır, benim askerlerim ise kazanmak için” yanıtını verir.
CHP seçmeninde, 30 Mart’ta oluşan moralsizliğin, Cumhurbaşkanı seçiminde katlandığını, Kurultay’ın da bunu gideremediğini yakın zamanda yazdığımı anımsatarak bakalım, Sarı’nın ortaya koyduğu veriler bu alanlarda ne diyor?
KIRMIZI IŞIKLI NOKTALAR
Kurultay’dan çıkan sonuç CHP seçmenini memnun etmemiş, Kılıçdaroğlu adı üzerinde bazı kafa karışıklığı belirtileri baş göstermiş.
Türkiye seçmeninde de durum farklı değil; ‘beğenme’ oranında Kılıçdaroğlu, Mustafa Sarıgül ve Muharrem İnce’den 6-7 puan geride.
CHP seçmenin yaklaşık yüzde 60’ı 2015 seçiminde başarı beklemiyor, Kılıçdaroğlu’nun başbakan olacağına inananlar ise yüzde 11 gibi düşük düzeyde.
Seçmen, ülke sorunlarının çözümlenmemesinde suçu büyük oranda AKP’ye yüklüyor; ama yüzde 25’in, CHP’yi işaret etmesi ilginç.
AKP’nin 13 yıl iktidarda kalmasını, muhalefetin başarısızlığına bağlayanların yüzde 60 düzeyinde olması da CHP açısından önemli bir veri ve CHP’li seçmende de bu oran benzer.
Seçmenin yüzde 49’unun, ‘Mevcut partiler beklentilerimi karşılamıyor’ demesini ve oranın, CHP’li seçmende yüzde 70’e ulaşmasını da dikkate sunmalı.
Daha başka veriler de var; ama sonuçta tabii ki bu bir anket.
Ancak ‘kırmızı yanan’ noktalara işaret ettiği için CHP yönetimi, kısa sürede tüm bu kırmızı ışıkları yeşile çevirecek formülleri üretmeli.
Bunun ilk işaretlerini de hemen bugünden vermeye başlamalı.
Öncelik de en tepeden en alta, uyumlu bir bütünlük içinde seçmen odaklı söylem ve politikaları dillendirmekten geçiyor gibi.
Paylaş