CHP’nin çok zor seçimi

Evlerdeki, ‘Sıfırlanamayan paralar ne iş’ diye sorma cesareti gösteren bir savcının çıkamadığı Türkiye’de, anlaşılan hem de konuşmaları nedeniyle Kemal Kılıçdaroğlu’na soruşturma açma girişiminde bulunuyor!
Bunun yankıları epey sürecek gibi; ancak CHP’nin önündeki asıl yaşamsal konu Cumhurbaşkanlığı seçimidir.
Çünkü, 30 Mart’tan başarı ile çıkmamış bir CHP’nin aday tercihi, kendi geleceğini de çok ciddi bir şekilde etkileyecek.
CHP, birçok gerekçeyle bıçak sırtı bir tercihle karşı karşıya.

ÜÇÜNCÜ PARTİ TEHLİKESİ

Kılıçdaroğlu, önerecekleri ismin özelliklerini birkaç kez açıkladı.
Onlardan birini de Hürriyet’e yaptı ve ilk kez ‘sivil’ tanımını da ekledi.
Başbakan Erdoğan, bunu ‘siyaset dışı isim’ diye algılayıp eleştirdi.
Ama haksız bir eleştiriydi; çünkü soru da yanıt da “Asker biri olmayacak” anlamındaydı ve ‘asker cumhurbaşkanı’ döneminin bittiğinin net ifadesiydi.
Bunu aktardıktan sonra CHP’nin halkın önüne çıkaracağı adayı nasıl belirleyeceğine ve diğer özelliklerinin neler olacağına geçelim.
CHP, öncelikle, ‘Toplum nasıl bir cumhurbaşkanı istiyor, beklentileri nedir’ sorusuna yanıt arıyor ve araştırmaları da başlatmış durumda.
Bunun için toplumun geniş kesimlerinin önder kuruluş ve temsilcileri ile temas kuruluyor, “Nasıl biri ve kim” sorusuna yanıt aranıyor.
Üzerinde uzlaşma sağlanacak, geçmişinde başarı öyküleri bulunan, son yıllarda ayrıştırıldığına inanılan toplumu ortak hedefler etrafında bütünleştirecek bir isme ulaşma amaçlanıyor.
Amaç bu olsa da CHP, başka handikap ve hesaplarla karşı karşıyla.
Bu noktada CHP adayları üzerinde söz söyleyen herkes şu gerçeği görmeli:
CHP, adayının MHP’nin adayının ardında üçüncü olması halinde, bunun yükünü kaldırma lüksüne artık zerre sahip değil, vahim sonuçlarla karşılaşır.
O CHP, ‘seçilebilecek bir aday’ bulmanın da cenderesinde kalmış durumda.

İŞARETLER BÜYÜKERŞEN’İ GÖSTERSE DE

TBMM grubu, MYK üyeleri ve il başkanlarıyla konuyu değerlendirmiş olan CHP, önümüzdeki günlerde kadın ve gençlik kolları ile belediye başkanlarının da görüşlerini alacak, ardından bir isim açıklayacak.
Görünen o ki CHP, ilk turda her partinin kendi adayı ile çıkması arzusunda.
O nedenle diğer partilerle ortak isim belirleme konusuna kapalı duruyor.
Planını ikinci turda kendi adayı ile AKP adayının yarışması üzerine kurgulamaya çalışan CHP, MHP’nin göstereceği adayı doğal olarak çok önemsiyor.
Bu olasılık hesapları CHP’yi, ikinci turda MHP seçmeninin oyunu alacak bir adaya da mecbur kılıyor.
CHP, ‘toplumda saygınlığı olan’, ‘icraatçı’, ‘uluslararası kabul gören’, ‘vizyon sahibi’ bir isimle bu mecburiyetin avantaja döneceği inancında.
Tüm bu seçenek ve değerlendirmeler, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen adını öne çıkarıyor.
Üstelik Büyükerşen, CHP için zayıf kaldığı Orta Anadolu kentlerinde bir rüzgâr estirebilme, ‘Kendi içinden isim çıkaramıyor’ eleştirilerini sonlandırma potansiyeli de taşıyor.
Yine de CHP ciddi olarak arayışını sürdürüyor ve bakarsınız, çoğumuzun aklına gelmeyen sürpriz bir isim çıkarır...