CHP ilk kez iktidar hedefli

ADAY listelerine baktığımızda, hiçbir parti için “Vay be ne isimler çıkardılar” denecek bir durum söz konusu değil, isimler öngörüler doğrultusunda çıktı.
Büyük sürprizler yaşanmadığı için fark aramak durumundayız.
Farkı ise önseçimle CHP, yarı yarıya kadın aday çıkararak HDP yarattı.
Kılıçdaroğlu’nun kontenjan tercihleri ise bakılan yere göre eleştiri de, alkış da alabilir; ama ‘İktidara kadromu koruyarak gideceğim’ mesajı verdiği, kriz yaratmamayı hedeflediği anlaşılıyor.
CHP gibi bir partide, birkaç ilden gelen, geçici ve geçiştirilebilecek kırgınlıklar dışında, geçmiş seçimlerdeki isyanların görülmemesi de bunun işareti.

LİSTEDE HER KESİM VAR

Kontenjanlarla tamamlanan CHP listesinde, toplumun her kesiminin temsilinin amaçlandığını düşünebiliriz.
Önseçimde olmayan, Karadenizli, göçmen, azınlık, Kürt gibi toplum kesimlerine hitap edeceği düşünülen isimler de artık CHP listesinde var.
Örneğin; İstanbul’dan aday yapılan başta, tüm listenin en sürprizi sayılan, CHP’li bir aileden gelen, nitelik ve donanımı ile dikkat çeken Selina Özuzun Doğan olmak üzere, Sezgin Tanrıkulu, Akif Hamzaçebi, Mehmet Bekaroğlu, Engin Altay, Bihlun Tamaylıgil gibi isimlere bu amaçlı bakmalı.
Ancak, İzmir gibi önemli bir ilde Kürt aday eksikliğinin giderilmemesi, göçmen temsilinin yetersiz kalması, kontenjanların çoklukla dışarıdan seçilmesi sorun görülebilir.
TBMM’de devasa AKP grubuna karşı ciddi mücadele eden, alanında da uzman bazı isimlerin, (seçmen son tahlilde bunu tolere etse dahi) liste dışı kalmasını da haksızlık görenler çıkacak.
CHP listesi sadece etnik, inanç, mezhep, toplumsal katmanlar temelinde değil; sol-sosyal demokrat, ulusalcı, merkez sağ, muhafazakâr renkleri de barındırıyor.
Büyük bölümü önseçimden çıkma başarısı gösteren kadın aday sayısı birazcık artsa da hâlâ sosyal demokrat bir partiye yakışır düzeyin çok gerisinde.
Ayrıca, örgüt desteğine sahip kadın yoksunluğu gözlerden kaçmıyor; sadece STK’lar düzeyinde değil, CHP kadın kolları açısından da tablo böyle.
Kadın ve gençlik kolları yönetimine, ‘önseçime katılın’ denmişken, MYK üyelerine aynı önerinin yapılmamasını haksızlık saymalı, bu noktada.

HDP’YE KÖTÜ HABER

Başkaca eleştiriler yapacak olsak da -tutar tutmaz, ayrı- CHP’nin ilk kez iktidar hırsını ortaya koyan, başta ekonomik, bir liste oluşturduğunu söylemeli.
Vaatleri de bu kadrosunu destekleyeceği anlaşılan CHP, önseçim sayesinde, özellikle HDP kaynaklı bazı tehditleri de savuşturdu gibi.
Örneğin HDP şunu görmeli; neredeyse tamamı önseçimle listeye giren Alevilerin sayısı, CHP’ye bu alanda yapacakları baskıyı giderecek düzeyde.
HDP’nin, CHP’ye oy veren entelektüel ve sol tabandan oy alma ihtimali ise sürüyor, ama barajın bu yolla geçilmesi pek olası görünmüyor.
HDP, asıl AKP seçmenine yönelmek durumunda.
HDP listesi de bu izlenimi vermiyor değil doğrusu.
Özetlersek; CHP listesi, mevcut seçmen kitlesini ürkütmeden yeni toplumsal kesimlerin cazibesini çekmeyi hedeflemiş.
Buna en büyük katkıyı ise Kılıçdaroğlu’na, boşlukları doldurma olanağı verdiği için önseçim yaptı.
Eğer önseçimle gelenler, aynı başarıyı TBMM’de de yakalarsa bu yol, gelecekte tüm partileri zorlar, bundan da demokrasi kazanır; hepimiz de seviniriz.