CHP dışadönük mücadele istiyor

Eksiklerine rağmen, adaylarının büyük bölümünü önseçime giderek yüzbinlerce üyesine seçtiren CHP, hem parti içindeki pek çok tartışmaya son verdi hem de başta adaylarını MİT’e soranlar olmak üzere, diğer partilere fark attı. Tabandaki bu olumlu hava, önseçimin sonuç ve yöntemine ilişkin kimi eleştirileri de ‘hiç hakkaniyetli değil’ gerekçesiyle boşa çıkardı.
Hele hele; örneğin AKP’de, eğilim yoklamalarının oy pusulaları genel merkeze taşınıp gözlerden ırak/gizli sayıma tabi tutulmuşken, yargıç denetimindeki önseçime gelen her eleştiri CHP taban ve seçmeninde ‘komiklik’ diye görüldü.
Peki, önseçim ve eğilim yoklaması ne mesajlar verdi, asıl ona bakalım.

HER KESİM HARMANLANDI

Önseçim kararının sahibi Kemal Kılıçdaroğlu’nun, o kararla kendisi ve partisi adına birden çok başarıya imza attığını biz de yineleyelim.
Bunun ötesinde isimler bazında farklı mesajlar okunabilir; ama detaylara girmeden 5-6 noktada toparlama yapmak mümkün.
30 yıldır yenilgi tadan, son 13 yılda da sürekli ötekileştirilen, dayak atılan CHP tabanı, kendisini bu saldırılardan korumak için yanına gelen, sokağa çıkan, konuşan, hakkını arayanlara ön sıralarda yer verdi.
‘Parti içi mücadele yapacağınıza, bizi ötekileştiren; her gün bize saldıran; özgürlüğümüzü, işimizi elimizden almak isteyenlerle uğraşın’ dedi.
O nedenle ki Gezi direnişinde aktif olan, destek veren isimler ön sıralara geçti.
Böylesine dışadönük mücadele yerine parti içi hesaplarla hareket eden, güç karşısında sessiz kalmayı yeğleyenler ciddi darbe aldı, saf dışı bırakıldı.
(Şunu da düşünün; parti içi mücadelede simge bazı isimleri Kılıçdaroğlu liste dışına koymuş olsaydı ne fırtınalar kopardı, bugünse ne büyük bir kabul var.)
Halkın mağdura sahip çıkma gücü CHP tabanında da kendini gösterdi.
AKP iktidarı dönemlerinin mağdur isimleri, önceki seçimlerin mağdur adayları hem de çok sürpriz bir şekilde listelerin önlerini kaptılar.
Sol/sosyal demokrat, sosyalist muhafazakâr, aktivist, insan hakları ve hukuku savunucusu, ulusalcı kesimlerin tümü harmanlandı denebilir.

KADIN VE GENÇ HÂLÂ YETMEZ

Şöyle bir isimlendirmeyle mesajı daha iyi aktarabiliriz.
AKP-Cemaat mağduru görülen İlhan Cihaner ve Dursun Çiçek’le hukuksuzluğun olduğuna inandığı her yerde biten, bu nedenle ‘paralel’ soruşturmalarında da yerinde oturmadığı için ‘Cemaat’e yakın’ diye tamamen haksız bir ithama konu edilen Mahmut Tanal’ın öne çıkması rastlantı değil. Yeterli olmasa da CHP’de milletvekili yaşı biraz gençleşti; 40-50 yaş bazında çok başarılı sonuçlar alan kadınlar ve erkekler çıktı.
Zirvelere kadar çıkmış uzun siyasi geçmişlerini onurlu bir finalle sonuçlandırmak yerine, hırsa kapılıp ‘yenilerek’ sahadan silinmek istemeyenlere de CHP’deki bu önseçim, büyük ders verdi. Kadınların başarısını unutmuş değiliz, aksine erkek egemen şu siyasette çok önemsiyoruz; ancak sosyal demokrat bir CHP’de dahi kadınlar, yine hak ettikleri noktanın çok uzağında kaldı. 2011’de 19 olan kadın milletvekili sayısı, bu kez kontenjanlarla muhtemelen 25 düzeyine çıkacak, bunu ciddi bir yükseliş olarak göremeyiz.
Bu noktada itiraf etmeli ki İzmirli CHP üyeleri sınıfta kalmıştır, büyük şok yaratmışlardır; bunun üzerinde düşünmeleri şart.