Paylaş
İlaveten, 4 yıldır ilk kez Kemal Kılıçdaroğlu’nun istifası istendi.
Bu tartışmanın devamının geleceği ortada; o nedenle, seçim sonuçlarına yönelik genel bir CHP değerlendirmesi yapmayı sonraki yazılara bırakarak daha güncel olan muhalefetin çıkışının nereye varacağı üzerinde durmalı.
Şu aşamada muhalefet toplu ve büyük bir grup görüntüsü vermiyor; ya küçük gruplardan oluşuyor, ya bireysel kalıyor ya da Metin Feyzioğlu gibi dış kulvarda bulunuyor.
Ancak erken ‘kurultay talebi’ zemininden daha güçlü bir ortaklık oluşabilir.
MUHALEFETİN ZAYIF NOKTALARI
Bugün için söylemeli ki, bu ortaklık oluşsa dahi muhalefetin sonuç alması zor görülüyor; çünkü önemli güçlükleri var, bunları görmeli.
Doğrudur, siyasette 2+2 her zaman 4 etmiyor; ama CHP yerel seçimlerde bunun aşılmasının dahi mümkün olduğunu Mansur Yavaş ile göstermedi mi?
Oysa bugün eleştiri yapanlar, Yavaş’ın adaylığını da ilk günden bombardımana tabi tutmuştu.
O nedenle CHP tabanında, o seçimin küçük bir farkla kaybında bu çıkışların etkisi bulunduğu ve aynı isimlerin seçim çalışmalarına yeterli katkı sağlamadığı yönünde ciddi bir kanı oluştuğunu bilmeli.
Kılıçdaroğlu ise Yavaş örneğini başarılı bulunca, milliyetçilerden sonra İhsanoğlu üzerinden de muhafazakâr kitlelerle ‘CHP’yi kaynaştırma’ hedefine girişti.
CHP gibi bir partide bu tercihin eleştirilmemesi beklenemezdi, öyle de oldu.
Ancak, muhalefetin eleştirileri yetkili kurulların dışında ve çok uzun süreli yapması, partinin görev vermesine rağmen seçim çalışmalarına katılmama iradesi göstermesi sadece CHP yönetiminin elini güçlendirdi.
Yetmedi; dünkü açıklamada da görüldüğü gibi ilk andan itibaren, siyasal İslam’la ilgisi olmayan İhsanoğlu için bu sıfatı kullanmaları; rakibi Erdoğan’la arasında “aslı ve kopyası” benzetmesi yapmaları; kişiliğine yönelik, itibarını düşürücü değerlendirmelerde bulunmaları, doğru olmayan bazı bilgi ve sözlerin İhsanoğlu’na aitmiş algısı yaratmaları da yönetimin elindeki diğer kozlar.
Çünkü, bunların CHP tabanını olumsuz yönde motive ettiğine inanılıyor.
KURULTAY SÜRPRİZ OLMAZ
Kendi seçmeninin büyük oranda İhsanoğlu için oy kullandığı kanısındaki CHP yönetimi, bunu tercihlerine onay görüyor; Kılıçdaroğlu’nun, “Bugün de olsa aynı adayı çıkarırdık” demesi de buna dayanıyor.
CHP yönetimi, bu muhalif isimlerin seçim performansını da önüne koymuş durumda ve o performans listesi CHP tabanının bilgisine sunulabilir.
Seçimdeki yenilgide bu tutum ve sözlerin de etkili olduğu gerekçesiyle CHP’de, bir disiplin işlemi başlatılabilir; ancak bir süreliğine muhalefetin ulaşacağı noktanın beklenmesi de olası.
O noktanın görülmesi ve erken seçim olasılığının ortadan kalkması halinde ertelenen olağan kurultayın bu yıla çekilmesi veya Tüzük Kurultayı’nın seçimli yapılması da hesaplar içinde.
Çünkü bunun Kılıçdaroğlu’na, 2015 seçimlerine genç ve kadın ağırlıklı bir vitrinle hazırlanma sürecini başlatma şansı vereceği belirtiliyor.
Sonuçta, doğru tutumlar alınması, bölünme yaşanmaması şartıyla CHP’de güçlü bir muhalefetin oluşması, hem rekabet hem de demokrasi için kazanım olur.
Paylaş