CHP programında ve tüzüğünde yenileşmeye gidiyor. Bunun partinin yenileşmesinde ne kadar etkisi olacağını öngöremem; ancak anladığım program değişikliği daha kolay olacak da tüzük değişikliği epey gürültü çıkaracak, bazılarının keyfini kaçıracak gibi.
Tüzük ve program değişikliği için çok önceden harekete geçildi, Genel Sekreter Önder Sav’ın başkanlığında bir komisyon oluşturuldu.
İlgili isimler, taslak önerilerini haziranda komisyona teslim de etti.
Program konusunda iki toplantı yapıldı, ekim başında yenisi de yapılacak; ancak tüzük değişikliği için daha hareket yok dense yeri.
ARTIK YETER DENDİ
Geçen hafta partinin yetkili kurullarında konu yeniden gündeme geldi, Genel Başkan Deniz Baykal,"Yeter, artık tüzük değişikliğini de getirin" dedi.
Baykal’ın, eylül başındaki PM toplantısında da partinin hantal yapısına atıfla bunun değiştirilmesi gerektiğini söyleyip, yetkiyi daha çok kişi arasında paylaşmaktan söz ettiğini de anımsayalım.
Baykal’ın parti teşkilatını harekete geçirmedeki sorumluluğu var ya da yok konusunu bir kenara bırakarak tüzük değişikliğine bakmak istiyorum.
CHP’deki sorunu, önemli ölçüde, genel sekreterin tutum ve davranışlarına bağlayanların Türkiye’de geniş bir kesimi oluşturduğu ortada.
Önder Sav’ın seleflerine oranla yerini dolduramadığı, mesaisinin neredeyse tamamını odasına kapanıp delege hesapları ve teşkilatlarda kendi adamlarını etkin kılmak için harcadığı yaygın konuşulan bir konudur.
Gafları ve bazı çıkışlarının CHP’yi nasıl zora soktuğu ise ayrı bir konu.
Bütün bunlara karşın, neredeyse genel başkan kadar yetkili bir görevi üstelenen Sav, tüzük değişikliği konusunda manidar tavır içinde.
KADIN KOLLARI BOŞLUĞU
Bildiğim, Sav’ın engellemeleri ekibindeki bazı arkadaşlarını bile, "Engellemen sürecekse istifa edeceğim" noktasına getirdi.
Doğrusu Sav, bu tehdidi görmekten de kaçınmadı, "Hemen getir istifanı" dedi; ama "İstifamın zamanına ben karar veririm" yanıtı aldı.
Bir ilave kulus bilgisi de Sav’ın, tüzük değişikliği taslaklarını, "Hazırlıklı olun, bakın kim ne öneriyor" diyerek yakın arkadaşlarına dağıttığı.
Peki Sav için buradaki sorun ne diyecekseniz, yanıtı şu:
"Muhtemelen CHP’de artık kimse bu kadar yetkili olamayacak. Genel sekreterliğin idari birim haline getirilmesi, eşit konumlardaki 10’a yakın genel başkan yardımcısının değişik alanlarda sorumlu olması söz konusu."
Yine söylüyorum, bu değişiklikler CHP için ne kadar ilaç olur bilinmez; ama şu bir gerçek ki bu partinin teşkilatları çalışmıyor.
Kendileri de biliyorlar, 15 günde bir toplanan ilçe ve il örgütü sayısı bir elin parmaklarını bile geçmiyor, ayda bir toplananlar belki iki elin parmakları kadar, gerisi ancak 45 günde bir toplanabiliyor.
Partinin gençlik kollarına girenler ise 30 yaşına geldiklerinde neredeyse kongre göremeden oradan ayrılıyor.
Yerel seçimler geliyor, ama CHP kadın kolları 1.5 yıldır başsız.
CHP’de bu işi yapabilecek bir kadın milletvekili yok mu?
Vardır var olmasına da; ama bunu önce Sav’ın istemesi gerek.
Peki, AKP’de kadın kolları gerçeği ortadayken neden istemez ki?