DÜNKÜ manşetimizde, evine 5 kez hırsız giren Radikal’in Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan, "Polisten neler duydum neler" diyordu.
Bir süredir uzak kaldığım Başbakanlığa yeniden yakından bakınca ben de Berkan gibi oldum; "neler duydum, neler".
Malum, Müsteşar Ömer Dinçer, AKP’den milletvekili aday adayı oldu. Öyle anlaşılıyor ki Dinçer’in istifası ile koridorlar rahatlamış.
Müsteşar Vekili Emin Zararsız da önceliği terör koordinatörleriyle atışmaya verince koridorlara gelen özgürlük havası, ortalığı haberlere boğmuş.
Önce, terör koordinatörü Edip Başer’in yardımcısı Yaşar Karagöz’ün açıklamaları ile gündeme oturan "Çaycı Ali" vakasının bir yenisini açıklayayım.
Bu çaycı, sadece çaycılık yapmıyor, adı da Ali değil; ama öyle diyeyim.
EMANETE İHANET
67343066 emekli sicil numaralı "II.Çaycı Ali", sahte diploması ile gündeme gelen önemli bir Başbakanlık görevlisinin önerisiyle, Başbakanlığa adım attığı günden itibaren Dinçer’le çalışmaya başlamış, güvenini kazanmış.
"II. Çaycı Ali"nin, Dinçer’in lojmanının yanındaki bir lojmana taşınmasına kadar giden bu güven ilişkisi 13 Nisan 2006’ya kadar devam etmiş.
Bendeki belgeye göre, "II.Çaycı Ali", o gün, 20 yıldır çalıştığı Başbakanlık’tan "görevden çekilme" kararı ile ayrılıyor.
Ben, "II Çaycı Ali"nin, Başbakanlık’taki helal sütten de öte anlamı olan bir emanete ihanet ettiği için görevden el çektirildiğini duymuştum.
Ama doğru değilmiş; ihanet o emanete değil, Dinçer’in özel emanetineymiş.
Küçük bir emanet olduğu için Dinçer, "Çoluğuna, çocuğuna bağışladım" diyerek, olayı polisiye vaka yapmadan kapatma yoluna gitmiş.
Dinçer cephesinden, bu anlatımla doğruladığım olayı, ulaşamadığım için "II. Çaycı Ali"ye soramadım; ama köşemi kendisine açıyorum.
Bana ulaşarak, bu küçük ihaneti söylendiği gibi alışkanlığından mı kaynaklanıyor, yoksa ortada bir başka şey mi var, açıklayabilir. Başbakanlık koridorlarında bu konu birinci; ama başkaları da var.
Örneğin, küçük şahsi emanetine ihanet edeni kapı önüne koyan Dinçer’in, kazandığı siyasi kimliğe rağmen, Başbakanlıkça kiralanan bir aracı kullanmaya devam etmesi, mütevazılığı ile pek de bağdaştırılmıyor.
Sonra, vekil Zararsız’ın 4.5 yıl duymadığı lojman ihtiyacının, şubat başında birden kabarması üzerine anahtarı alıp cebine koyması konuşuluyor.
Hakkında, "Telekom Denetim Kurulu üyeliğinden çok para kazanıyor olmalı ki, hem evinde oturdu hem de lojman kirası ödedi.Sonra ne olduysa oldu, 10 Mayıs’ta anahtarı iade etti" denilen Zararsız’ın bu davranışının nedenini çözmeye çalışan Başbakanlık koridoru meraklısı çok.
CHP DELEGESİNİN ÖNEMLİ MESAJI
Geçen pazartesi, CHP’nin kadın adaylarla ilgili tutumunun önemli olduğuna değinip özellikle Batı illeri Aydın ve Muğla’daki önseçimlerin, meydanlardaki kadın mesajının göstergesi olacağını yazmıştım.
Aydın’da CHP delegesi, sanırım Türk siyasetinde bir ilki başardı.
İlk kez bir kadın aday önseçimde birinci oldu.
Bu, bir yandan milletvekili Özlem Çerçioğlu’nun başarısı; ama öte yandan CHP delegesinin meydanların mesajını aldığının göstergesi.
CHP yönetimi de diğer partiler de bu sonucu ciddiye almak durumundadır.