Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Alın ‘canım seramikler’inizi verin Berkin’imizi

BUGÜN, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Ardahan, Kars, Erzurum ve Erzincan’a yaptığı geziden izlenimlerimi yazmayı planlamıştım.

Haberin Devamı

Ancak, 18 yaşıma kadar oynayıp gezindiğim sokakların birinde, 269 gün önce polisin başından vurduğu Berkin yavrumuzun acı haberine uyandık.
Ankara’ya dönüş yolunda Berkin’in sağlık durumunu konuştuğumuz Kılıçdaroğlu, bir iki güne Berkin’in ailesi ile İlker Başbuğ’u ziyaret edeceğini söyledi.
O an uçaktaki hepimizin ağzından, “İnşallah Berkin direnir” lafı çıktı.

DÜNYANIN TEK ANTİPATİ MÜZESİ

Evden çıktım, radyodan Berkin haberlerini dinleye dinleye, her günkü gibi Atatürk Bulvarı’ndan indim.
Kuğulu altgeçidine girdiğimde, kırık seramikleri görünce yüreğimde acı daha da yükseldi.
Çünkü onlar için meydanlarda “Canım canım seramikleri kırdılar” diyen Başbakan Erdoğan’ın ağzından hiç, “Canım canım gençlere kıydılar” sözü çıkmadı.
Melih Gökçek de o ‘canım canım seramikleri’, “Vandal müzesi yaptım” diyerek değiştirmedi.
Daha önce de o ‘canım canım seramikler’ üzerine yazılar yazdım.
Yineleyeyim; bilsinler ki o kırık seramikler, sandıklarının tam aksine vicdanlarda çoktan ‘dünyanın tek antipati müzesi’ olarak yerini buldu.
Ne yazık ki Berkincik, 15 yaşında, 15 kilo olarak yaşama veda etti; buna rağmen hâlâ yürekleri serinlememiş birileri varsa şu teklifi yapalım:
“Siz Abdullah Cömert, Mehmet Ayvalıtaş, Ethem Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan, Mustafa Sarı, Medine Yıldırım, Berkin Elvan evlatlarımızdan sadece birini geri getirin, biz de nereye koyacağınızı dahi hiç sormadan size, üstelik altın sırmalı milyar seramik verelim.”
Ama kurtarırları yok; Berkincik, hep o çocuk saflığı ve güzelliği ile karşılarına dikilip, “Ben size ne yaptım amcalar” diye kulaklarını çınlatacak.
Milyonların yüreğinden ise hiç çıkmayacak.
Onu katledenler kadar, katline yol verenlerle seyirci kalanlar da, ‘zulümle abad olamamış asık suratlılar’ olarak anımsanacak.

Haberin Devamı

MEYDANLARDA ‘HIRSIZ’ VURGUSU

KILIÇDAROĞLU’nun gezisinden de birkaç izlenim aktarayım.
Muhalefet meydanlarında, slogan ve elle yazılı pankartlarda, ‘hırsız’ sözcüğünün baskınlığı çok dikkat çekici.
Kılıçdaroğlu, hükümeti yolsuzluk üzerinden vurmayı sürdürüyor; ama AKP’ye oy veren seçmeni, “Siz saygıdeğersiniz” diye ayrı tutup şöyle sesleniyor:
“Sizden yolsuzlukları önleme vaadiyle oy istediler. Siz de samimiyetle inanıp oy verdiniz. Ama şimdi vicdanınıza sorup harama değil, helale oy verin.”
Her konuşmasında, “Başı açık ya da kapalı, tüm kadınlarımızın başım üstünde yeri var” ifadesini ihmal etmeyen Kılıçdaroğlu, inanç özgürlüğü ve ötekileştirmeme garantisini mutlaka veriyor.
Başbakan’ın ülkeyi ve halkı böldüğünü, üzdüğünü de savunan Kılıçdaroğlu, “Herkes, insan temelinde, başım üstündedir, ayaklarının turabı olurum” diyor.
Kılıçdaroğlu, meydanları önceki seçimlere göre daha kalabalık, daha coşkulu buluyor ve bunun sandığa yansıyacağından çok umutlu görünüyor.
DÜZELTME: Pazartesi günü AKP’nin, eski Başbakan Mesut Yılmaz’ın Yüce Divan’a, “ihale zarfını açma” gerekçesiyle yollandığını yazdım. Doğrusu, ‘teklif sahipleri ile görüşme’ (ki amaç da teklifleri yükseltmekti) olacaktı; düzeltir, Yılmaz’dan ve sizlerden özür dilerim.

Yazarın Tüm Yazıları