Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Alevilerin inanç hakkı

AKP iktidara geldiğinde Türkiye’nin, uzun süredir yaşatılmakta olan inanç temelli sorunları şu başlıklar altında toplanabilir:

Haberin Devamı

Başörtüsü, Kuran kursları, katsayı ve imam hatip liseleri, zorunlu din dersi, Alevilerin ibadethanelerinin kabulü, Müslüman olmayan azınlıkların din adamı yetiştirmesi ve bazı mülklerinin iadesi.
Geçen 11 yıla bakıldığında ise iktidarın, kendi tabanı üzerinden hassas olduğu ilk üç sorunu tamamen ve genişleterek çözdüğünü, Müslüman olmayan azınlıklar için de önemli ilerlemeler sağladığını görüyoruz.
Buna karşın ‘Alevi açılımı’ denerek 7 çalıştay düzenlenmesine, defalarca umut verilmesine rağmen Alevi inancıyla ilgili sorunların sürdüğü ortada.

AÇILIMA KUŞKU BÜYÜYOR

Gülen cemaatinin sözcü örgütü Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, Abant Platformu için bu yıl konuyu, “Aleviler ve Sünniler: Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak” başlığına ayırdı.
Cemaatle hükümet arasındaki tartışma nedeniyle zamanlama kimilerine ilginç gelebilir, ama konu üç gün boyunca detaylı konuşuldu, tartışıldı.
Baştan söylemeli ki sorun çözülür veya çözülmez; ancak bu tartışmalar önemli ve en azından bazı yanlış algıların ortadan kalkmasına yararı olabilir.
Sünni, Alevi konuşmacıları dinlediğimizde bazı tespitler kolaylaşıyor.
Siyasi kutuplaşmanın mezhepler üzerinden yapıldığı yönündeki algı, Kemal Kılıçdaroğlu’nun soyu üzerinden meydanlarda Alevilik tartışması açılması, bunun Suriye içsavaşı ve Reyhanlı katliamı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerlerinden de sürdürülmesi nedenleriyle giderek kökleşiyor.
Kimine göre, iktidarın tabanını sağlamlaştırma gerekçesiyle attığı bu adımlar, ‘açılım’ politikasının inandırıcılığını ortadan kaldırdı; zaten ‘açılım’ falan da yoktu, orada yapılan da ‘Alevileri ve inançlarını’ sınırlandırmaktı. Hatta ‘açılım’, Sünni hassasiyetlerini dikkate alır noktasına getirilmişti. Sonuçta, defalarca umut ve söz verilmesine rağmen, demokratikleşme paketlerinden de Aleviler için ‘Dağ fare doğurmuştu’.

Haberin Devamı

DİYANET VE İLAHİYATÇI SORUNU

Alevi sözcüler bir yana, başta eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay olmak üzere pek çok Sünni konuşmacı da Diyanet İşleri Başkanlığı’nı sorguladı.
Diyanet’in tek mezhebe hizmet verdiği, darbe ve 28 Şubat dönemleri de dahil her dönem iktidarlara göre yol alıp görüş belirttiği algısına vurgu yapıldı.
Diyanet’in 5 milyar doları aşan kaynağından Alevilerin pay almadığı anlatıldı.
Eleştirilere yanıt da Diyanet temsilcileri ile ilahiyatçılardan geldi.
Diyanet’in her mezhebi kucakladığı, Türkiye’nin çimentosu olduğu, başkanının itibarının da çok yüksekte bulunduğu, falanca camilerde Alevi imamların görev yaptığı (tabii ki Alevi ayinleri amaçlı değil), Alevilerin Kuran’ı Hz. Ali gibi okuması halinde sorun kalmayacağı söylendi dense yeridir.
Ancak diyanetçilerle ilahiyatçılar, bu görüşlerine rağmen, sorunun çözüm adresini ‘siyaset kurumu’ diye gösterdiler.
Tabii siyaset dendiğinde gözler iktidar temsilcilerini aradı.
AKP’yi temsil vasfını sürdürüp sürdürmediğini takdire bırakarak, katılacağını bildiren ‘açılımların’ sahibi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik dahil tek ismin toplantılara katılmadığını kayda geçirelim.

Yazarın Tüm Yazıları