AKP listesine karışanlar

Anayasa’nın ‘tarafsız cumhurbaşkanı’ hükmünü anımsatmakla beraber, AKP kulislerinde konuşulanlar duymazdan gelinecek gibi değil.
Çünkü “Cumhurbaşkanı nasıl bu hatayı yaptı” diye soran ve dövünenler var. Hatası, listeler YSK’ya teslim edilmeden İran’a gitmesi, her an değiştirilebileceğini düşünmemiş olmasıymış. “Yarın Cumhurbaşkanı ‘Bizi, bir kez daha güvendiklerimiz aldattı’ derse şaşırmayın” ironik uyarısını yapanlar da var.

SON ANDA GİREN ÇIKANLAR

İroniyi geçip, önce kulislere, sonra da hükümete yakın gazetenin bir yazarının verdiği çok ilginç açık istihbarata bakalım.
Üç büyük ilde Kürt seçmene hitap eden tanınmış isimler yokmuş ve bu durum normalde önemsenmezmiş; ama bu kez şu nedenle sorun yaratırmış:
“Normalde üç büyük ilde seçmen listeye hiç bakmaz, oyu lidere verir. Ama bu seçimde önemli bir fark var. HDP, baraj aşma hedefiyle seçime giriyor, hedefini Kürt seçmene de onaylatmış görünüyor. Verilmiş bazı sözlere rağmen o listelerde Kürt aday yok gibi.”
Büyüklükte ilk üçü takip eden bazı illerde de şu nedenle hata varmış:
“Bu illerde, birkaç bin seçmeni etkileyecek adayların, milletvekili dağılımını değiştirme gücü var. Buna dikkat edilmemiş.”
Güneydoğu’dan gelen sancılı sesler, adaylıktan çekilenler zaten gün yüzüne çıktı, benzer rahatsızlıklar bazı küçük iller için de söz konusuymuş. Yok, Trakya’da, Erdoğan’a çok yakın isim son anda listeden çıkarılmış, büyük bir kuruluştan atılmış bir yönetici konmuş...
Yok, Orta Anadolu’da, ‘bakan muamelesi çekilen’ biri son anda çizilmiş, yerine İstanbul’dan transfer yapılmış.
Yok, Karadeniz’de, yeri garanti birinin, son anda İstanbul’dan Başbakan’a yakın biriyle yer değiştirmesi dudak uçuklatmış. Yok, Güney’de, Başbakan’a yakın İstanbul’dan bir genç listeye yazılırken, o ilden olan garanti sıradaki aday İstanbul’a taşınmış.

BERDEL DAHİ YAPILMIŞ

Tüm bu kulisler, AKP seçmeninin lider temelli tercihini yok etmez; ancak aktarıldığı gibi birkaç binlik seçmen hareketinin çarpıcı sonuçları olabilir.
Gelelim açık istihbarata; yani dün, “Hem Cumhurbaşkanı’na hem de Bülent Arınç’a yakındım” diye yazan, her fırsatta gazetecilik dersi vermeye kalkışan bir aday adayının faş ettiklerine. Osman Gökçek’in aday yapılmaması karşılığı listeye konmadığından hareketle kendisini, ‘berdel kurbanı’ ilan etmiş, hem de “Allah’ım siyasi berdel olmak ne kadar zor” feveranıyla.
Bu duruma zerre sevinilemez; çünkü siyasi de olsa ‘berdel’, yok edilmesi şart, kötü bir ‘eski Türkiye’ alışkanlığıdır.
Bir de, CNN Türk’te bir yayında, “Aman, YSK’ya listeyi kimin götüreceği önemli ha; yolda dahi değiştirildiğini gördük biz” dedim.
Geri sıralarda AKP aday yapılsa da ‘berdel’den daha şanslı olan bir arkadaşı hemen söz alıp bana, “Bu söylediğiniz eski Türkiye eseri” itirazını yaptı.
‘Berdel kurbanı’ da dün, “Hele listelerin YSK yolunda dahi değiştirildiğini bildiğim için...” diye yazdı.
Listeler açıklandığı akşam, HABERTÜRK’te de, “Oğul Gökçek’e karşılık aday yapılmadı” dedim. (Ya ‘berdel’ deseydim, ne fitneci ilan edilirdim değil mi?)
İki konuda da telif hakkı istemiyorum, sadece şu dua ile yetiniyorum: “Allah’ım, bizim akıl sağlımızı, mesleğimizi ise kötü örneklerden koru.”