Yabancılar için faiz ve borsanın dayanılmaz cazibesi

ÖZELLİKLE son yıllarda Türkiye, yabancı yatırımcılar için dayanılmaz bir cazibe merkezi oldu. Türkiye’ye akın ediyor, inanılmaz paralar kazanıyorlar...

Yabancıların yatırımlarına bakıyoruz; borsa, tahvil-bono, mevduat faizi ya da banka veya diğer kuruluşların hisselerini almaya yönelik. Türkiye’de yeni tesis kurmaya, istihdam yaratan yeni yatırımlar yapmaya sıcak bakmıyorlar.

VERGİ AVANTAJLARI

O kadar çok ki...

1- Yabancı yatırımcı, parasını ülkemize gönderdiğinde ya da parasını ülkemizden çektiğinde, vergi alınmıyor. Bu, onlar açısından son derece olumlu...

2- Yabancıların borsa kazançları, tutarı kaç bin YTL hatta kaç milyon YTL olursa olsun yüzde sıfır stopaja tabi. Yani vergi yok (GVK Geçici Md. 67).

3- Yabancıların Hazine bonosu ve Devlet tahvili faiz gelirleri ve alım-satım kazançları; yüzde sıfır stopaja tabi yani tutarı ne olursa olsun vergiye tabi değil.

4- Mevduat Faizi ve Repo Gelirleri: Yabancı yatırımcıların Türkiye’de elde ettikleri mevduat faizi ve repo gelirleri, yüzde 15 stopaja tabi. O kadar...

FAİZ AVANTAJLARI

Tablodan da fark edileceği gibi, dünyada en yüksek reel faiz Türkiye’de...

Böyle olunca, yabancı yatırımcılar Türkiye’de döviz bozdurup, YTL cinsinden yatırım yapıyorlar. Düşük kur-yüksek faiz nedeniyle, döviz cinsinden yüzde 20-50 arasında getiri sağlayabiliyorlar.

Geçtiğimiz Cumartesi Hürriyet’te okudunuz, İngiliz The Times gazetesi, düşük faizli para biriminden borçlanıp, getirisi yüksek para birimine yatırım anlamına gelen "carry trade"nin, Japon kadınları arasında yayıldığını belirtiyordu. Japon kadınları yüzde 0.5 faiz ödeyerek Japon Yeni kredisi alıyor ve Türkiye’de yatırım yapıp, dolar cinsinden yüzde 20-50 arası getiri sağlıyorlar. Aslında sadece Japon kadınları değil, dünyanın çeşitli ülkelerinin kadın ve erkekleri de, şirketleri de böyle yapıyorlar.

YÜZDE 50’Yİ BULAN KAZANÇ

Türkiye, şu anda dünyada en yüksek reel faizin ödendiği ülke özelliğini taşıyor.
Tabloda da görüldüğü gibi, Ağustos başı itibariyle Türkiye’de enflasyon yüzde 6.90, Merkez Bankası referans faizi 17.50. Buna göre reel faiz de 10.60 oluyor.

Döviz kurunun düşmesinin de etkisiyle, son bir yılda borsada elde edilen kazanç, dolar bazında yüzde 63’ü, Euro bazında da yüzde 52’yi, Hazine bonosu ve Devlet tahvili faizinde ise yüzde 50’yi buluyor. Bono faizine gelince, örneğin; 31 Temmuz 2006’da dolar kuru 1.568 iken 1 milyon dolar getiren yabancı, yüzde 22.8 faizi olan Hazine bonosunu aldığında, 31 Temmuz 2007 itibariyle, 1.280 YTL kur üzerinden 1 milyon 504 bin yani dolar bazında yüzde 50 bir getiri sağlıyor. Bu getirinin, vergisinin olmayışı da cabası...

Vergi ve faiz avantajları nedeniyle; Türkiye’ye gelen sıcak (emanet) para, 90 milyar dolara ulaşmış durumda. Görünen o ki, döviz kuru düşük, faiz oranları da yüksek olduğu sürece, Türkiye, sıcak paranın aktığı ülke olmaya devam edecek.
Yazarın Tüm Yazıları