NİÇİN gelsin ki!.. Gelmemesi için ne gerekiyorsa onu yapıyoruz. Yabancı sermayenin gittiği ülkelere bakıyoruz, onlar da, gelmesi için ne gerekiyorsa onu yapıyorlar...
Bir süre önce Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü (UNCTAD) 2002 Dünya Raporu belli oldu. Çarşamba günkü Hürriyet'te ayrıntılarını okuduğunuz bu rapora göre, Türkiye'nin durumu, yabancı sermaye girişi yönünden yürekler acısı. Doğrudan yatırım endeksine göre, Türkiye 0,1 değeriyle en gerilerde. 136 ülke arasında 123. sırada yer alabilmiş.
YÜZDE 66 GERİLEDİ
2001 yılında, özel bir durum olmuş. 1,5 milyar dolarlık Aria, 350 milyon dolarlık da HSBC yatırımıyla 2000'de 0,9 milyar dolar olan yabancı sermaye girişi, 3,2 milyar dolara fırlamış. Ancak, 2002'de şemsiye tersine dönmüş. 2001'in ilk 7 ayında 2 milyar 342 milyon dolar olan yabancı sermaye girişi 2002'nin aynı döneminde 799 milyon dolara gerileyerek yüzde 66 azalmış. Yabancı sermayeli kuruluşların, 2002 yılının ilk yedi ayında izin aldıkları yatırımların; biri 100 milyon, ikisi de 50 milyon doların üzerinde. 72'sinin tutarı on, 33'ünün tutarı da bir milyon doların altında. Bu da 2002'de yabancı sermayeli yatırımların ne denli küçük boyutta olduğunu ortaya koyuyor.
Bu konuda ilginç bir örnek olan Çin, 2001'de 70 milyar dolarlık yabancı sermaye yatırımı ile sıralamada İngiltere'nin yerini alıp, ABD'den sonra Dünya ikincisi olmuş. Çin'de yabancı sermayeli şirketlerin ihracat içindeki payı da yüzde 50'ye yükselmiş.
NEDEN GERİLEDİ?
Herhalde bu aşamada, ‘‘Peki, biz de neden yabancı sermayeli yatırımlar geriliyor. Hatta kaçıyor?’’ sorusu aklınıza geliyor. Hemen yanıtlayalım ancak sorunun yanıtı bir değil, birden fazla. Örneğin;
Siyasi istikrar ve güvenin olmayışı.
Ekonomideki belirsizlikler ve yüksek oranlı enflasyon,
172 ayrı imzayı gerektiren bürokrasi ve kırtasiyecilik,
Mevzuattaki karmaşa, sık sık yapılan bir kısmı da geriye dönük olarak getirilen vergiler ve uygulanan değişiklikler,
Vergi oranlarının yüksek oluşu, örtülü kazanç ve sermaye sorunu,
Enflasyon muhasebesinin olmayışı,
Yatırım için getirilen dövizden, kur farkı vergisi alınması, yatırım indirimi stopajı,
Hukuk sistemindeki belirsizlikler ve eksiklikler,
Yasalara aykırı olarak, genel tebliğler ve kararnamelerle vergi alınmak istenilmesi,
Rüşvet ve benzeri nedenler,
yabancı sermayeli yatırımcıları ürküten nedenlerden başlıcaları... Gerçi 9 Temmuz 2002 günkü Resmi Gazete'de yayımlanan 2002/4367 sayılı kararname ile teşvik belgesi alımına ilişkin formaliteler biraz azaltıldı ama bu yeterli değil.
Romanya ve Bulgaristan gibi ülkeler, yabancı yatırımcıya kollarını açıp; tüm formaliteleri bir-iki saatte tamamlayıp, ucuz enerji, bedava arsa tahsisi, 10-15 yıl vergi muafiyeti verince, yabancı sermayeli yatırımcılar Türkiye'ye gelmiyorlar.
Bırakınız yabancı yatırımcıları, yerli yatırımcılar bile ülke dışına gidip yatırım yapıyorlar.
Yukarıdaki sorunlar çözümlenip, yabancı ve yerli yatırımcıya bazı avantajlar sağlandığında, yabancı sermayenin de Türkiye'ye bakışı değişecektir.