İŞKENCE sözcüğünün ağır bir benzetme olduğunun farkındayım.
Ancak, olayı öğrenince hak vereceğinizi hatta "işkenceden de öte" deyimini kullanacağınızı tahmin ediyorum.
Sözü dolandırmadan, işkence konusu olayı daha doğrusu olayları açıklayalım.
BİR GÜN GECİKMEYE YÜZDE 15
Kredi kartı kullanarak, yurtdışında 10 bin dolar harcadınız. Bu borcunuzu da bankaya bir gün gecikme ile ödediniz.
Bu durumda, bir günlük gecikme nedeniyle, yüzde 15 yani 1500 dolar Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) ödemeniz gerekiyor. Bitmedi, ayrıca gecikme faizi ve Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi de ödeyeceksiniz. Gecikme 10 gün olsa da yine aynı fonu, faizi ve vergiyi ödeyeceksiniz.
Şimdi "Aman bir yanlışlık olmasın. Anapara borcunun yüzde 15’i kadar KKDF alınacağını söylediniz. Bu yüzde 15, anaparadan mı yoksa faizinden mi ödeniyor?" diye soracaksınız.
Haklısınız.
Akıl alır gibi değil ama maalesef anapara üzerinden ödenecek. İşin ilginç yönü, bir gün geciktirenden de 1 ay veya 1 yıl geciktirenden de yüzde 15 alınacak.
Nasıl, bir gün gecikmeye, anaparanın yüzde 15’i kadar fon almak, "işkence" olmasa bile "işkence gibi bir şey" değil mi?
İLGİNÇ BİR ÇELİŞKİ
Yukarıda açıklanan "fıkra gibi" uygulamada, ilginç bir çelişki göze çarpıyor.
Bankaların, Maliye adına aldıkları yüzde 15 KKDF, tüketiciler tarafından kullanılan kredilere uygulanıyor. Ticari kredilere uygulanmıyor.
Başka bir anlatımla, ticari amaçlı döviz kredilerindeKKDF yok. Konut edindirme amaçlı kredilerde de KKDF uygulanmıyor (Maliye Bakanlığı Gelir İd. Bşk. 8 Haziran 2007 tarih ve 2007/2 sayılı KKDF sirküleri). Yurt dışı kredi kartı harcamalarının YTL olarak ödenmek istenmesi halinde, KKDF kesintisi yok. Tüketicilerin, bankalarla görüşürken bu ince noktaya dikkat etmelerinde yarar var.
KUR ARTIŞINDA DA VAR
Bu arada bir başka işkence de "kur artışı" sırasında yaşanıyor.
Döviz cinsinden kredi kullanan tüketiciden, kur artışı olduğunda, kur farkının da yüzde 15’i oranında KKDF ödemesi isteniyor.
ÖRNEK: Vatandaş Ali Bey, dolar 1,200 YTL iken 100 bin dolar "tüketici kredisi" kullanmış.
Borcunun 20 bin dolarlık kısmını ödemiş, 80 bin dolar borcu vardır. Veli Bey de 100 bin dolar "ticari kredi" kullanmış, borcun da 20 bin dolarlık kısmını ödemiştir. Bu arada dolar aniden hareketlenmiş ve 1,700 YTL’ye kadar çıkmıştır.
İşte bu aşamada banka, kur farkından dolayı 40 bin YTL artan borcu nedeniyle "tüketici kredisi" kullanan Ali Bey’den, kur artışının yüzde 15’i kadar yani 6 bin YTL, KKDF ödemesini istiyor. "Ticari kredi" kullanan Veli Bey’den ise, bırakın yüzde 15’i yüzde 1 bile KKDF istemiyor.
Neden?
Neden olacak, mevzuat böyle de onun için!..
Vatandaş Ali Bey "Lanet olsun" deyip, bir yerden bulup buluşturarak, kalan 80 bin dolar kredi borcunu, bir defada kapatsa bile, kur artışından kaynaklanan yüzde 15 KKDF yine isteniyor (Bkz. Maliye B. Gel. İd. Bşk’nın 10 Temmuz 2008 tarih ve 69621 sayılı yazısı).
Şimdi diyeceksiniz ki "Peki... Kur 1,700’den 1,500’e düşünce, aradaki farkın KKDF’si iade ediliyor mu?"
Hayır!..
Neden mi?
Neden olacak, mevzuat böyle de onun için!
Komik değil, "trajikomik" olan bu işkenceye, kaynak paketi hazırlanırken, acilen son verilmeli...