SSK ve Bağ-Kur 28 katrilyonluk sancı

SSK ve Bağ-Kur’un, birikmiş prim ve gecikme zammı alacağı, 28.4 milyar YTL’ye (28.4 katrilyon TL’ye) ulaştı.

2005 yılı tahmini bütçe açığının 29.1 milyar YTL olduğunu gözönüne aldığımızda, SSK ve Bağ-Kur’un mevcut alacaklarının, neredeyse bütçe açığı kadar olduğu farkediliyor.

Sosyal güvenlik kuruluşlarına, bütçeden yapılan transferler, yıllar itibariyle tabloda gösterilmiştir.

Sosyal güvenlik kurumlarına yapılan transferler, bütçe harcamalarının yaklaşık yüzde 14’ü kadar. Buna göre; faiz ve personel ödemelerinden sonraki üçüncü büyük harcama kalemini, sosyal güvenlik kuruluşlarına yapılan transferler oluşturuyor.

Aylık alanlar yönüyle aktif-pasif dengesine baktığımızda; TC Emekli Sandığı’nda 18 çalışana 10 çalışmayan, SSK’da 17 çalışana 10 çalışmayan, Bağ-Kur’da 23 çalışana 10 çalışmayan düşüyor. Bu da gelir-gider makasındaki açılmanın önemli bir nedeni...

GELİR-GİDER VE ALACAK

1- Sosyal Sigortalar Kurumu:
2004 yılında geliri 19 milyar 418 milyon YTL, gideri 25 milyar 175 milyon YTL. Aradaki fark olan 5 milyar 757 milyon YTL bütçeden transfer edildi. 2005 yılı giderinin de 30 milyar YTL olacağı tahmin ediliyor.

SSK’nın birikmiş alacağı, 6.1 milyar YTL. Bunun 2.8 milyar YTL’si prim alacağı, 3.3 milyar YTL’si de gecikme zammından oluşuyor.

2- Bağ-Kur: 2004 yılı gideri 9.2 milyar YTL, geliri ise 3.9 milyar YTL. Aradaki fark olan 5.3 milyar YTL, bütçeden karşılandı. Bağ-Kur’un birikmiş prim ve gecikme zammı alacağı ise 23.3 milyar YTL.

SSK ve Bağ-Kur’da, gecikme zammı alacağı, prim alacağından daha fazla...

NE YAPILABİLİR?

Yukarıda da belirtildiği gibi, SSK ve Bağ-Kur’un birikmiş alacağı 28.4 milyar YTL’ye ulaşmış durumda. Bu inanılmaz bir tutar. Önlem alınmazsa, daha da artacak.

Geçmişte, bu alacakların tahsili için yapılan düzenlemeler, hatalı oldu. Borç taksitini ödeyenler, borçlarının zamanla azalacağını beklerken, aksine arttığını farkedip, ödeme yapmaktan vazgeçtiler. Bir kısmı da somut bir kolaylık olmadığı için, hiç ödeyemedi.

Bize göre, bu aşamada ‘bir prim affı’ kesinlikle düşünülmemeli.

‘Vergi Barışı’ yasası ile getirilenin benzeri bir düzenleme yapılıp, borçlar yeniden yapılandırılmalı. Bu yapılırken, birikmiş prim alacağı aynen kalmalı. Ancak, birikmiş gecikme zammı TEFE’ye göre yeniden hesaplanıp, borç dondurulmalı. Ardından, birikmiş prim aslı ile TEFE’ye göre düzeltilen gecikme faizine, 18 aylık bir ödeme kolaylığı sağlanmalı.

Bu yapılmalı ki hem borcu olan kişiler hem de alacaklı olan devlet, memnun olsun. Primini zamanında ödeyen kişiler de rahatsız olmasın...
Yazarın Tüm Yazıları