BAŞLIĞI okuyunca; ‘Akaryakıt neyse ama şu ramazan gününde, sigara ve alkolün cazibesi de nereden çıktı?’ diye soracağınızı tahmin ediyorum. Hemen açıklayayım, başlıktaki cazibe; kaçak sigara, alkol ve akaryakıt satanlarla ilgili...
2005 yılı bütçesinde, sigara ve alkollü içkilerin Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) gelirlerinde, yüzde 50 oranında artış hedefleniyor.
TİRYAKİLER Mİ ARTACAK?
Sigara ve alkollü içkilerden toplanacak vergide, yüzde 50 artış sağlanabilmesi için, iki şeyden birinin olması gerekiyor.
1- Tiryaki sayısının, bir yılda yüzde 50 artması,
2- İçki ve sigaradan alınan ÖTV’nin, 2005 sonuna kadar yüzde 50 oranında artırılması, Sigara ve alkollü içki tiryakilerinin sayısı, bir yılda yüzde 50 oranında artmayacağına göre, vergide yüzde 50 civarındaki artış kaçınılmaz gözüküyor. Bu da 2005 yılı enflasyon hedefinin altı katı civarında bir artışı ifade ediyor.
Akaryakıttan alınan ÖTV gelirinde ise, yüzde 16,5 civarında bir artış hedefleniyor. Olay ÖTV ile de bitmiyor. ÖTV artınca, KDV de otomatik olarak yükseliyor. Nedenine gelince, sigarada, alkollü içkide ve akaryakıtta, KDV hesaplanırken, sigara, alkollü içki ve akaryakıtın, ÖTV dahil tutarı üzerinden KDV hesaplanıyor. Başka bir anlatımla, verginin de vergisi alınıyor. İstanbul’da litresi 2 milyon 294 bin liraya benzin aldığımızda, aslında benzine sadece 568 bin lira ödüyoruz. Kalan tutar ağırlıklı olarak ÖTV ve KDV’den oluşuyor. Sigaranın ve alkollü içkinin de gerçek bedelinin üç dört katı vergi alınıyor.
KAÇAKÇILIK ARTACAK
Sigara, alkollü içki ve akaryakıtta, vergi üzerine vergi konuluyor. Böyle olunca da bu ürünlerin ithalinde ya da üretiminde kaçaklar devreye giriyor. Örneğin, şu anda 2.5 milyar dolar olarak ifade edilen akaryakıttaki vergi kaçağının, daha yüksek seviyelere tırmanması sözkonusu olacak.
Sigara ve alkollü içki de kaçakçılık zaten vardı. Yapılacak olan vergi artışları ile kaçakçılık teşvik edilmiş olacak. Kaçakçılar, bir konteyner sigaradan, markasına göre 500 bin ila 1 milyon dolar arasında para kazanıyorlar. ÖTV artışı sonucu, kaçak sigara ve içki getirmenin ve Türkiye’de bazı alkollü içkileri üretmenin cazibesi daha çok artacak. Sonuçta, milyarlarca dolar da vergi kaybı olacak.
Kayıtdışılığı ve ahlak dışılığı da teşvik eden bu yöntem, birilerinin ekmeğine de hem yağ hem de bal sürüyor.
Özetle, dolaylı vergileri artıran bu gidiş, sağlıklı bir gidiş değil, mutlaka bir yerde tökezleyecektir.
Beyin ne iş yapar
TEMİZLİKÇİ bir kadın dışardan ilkokul diploması almak için sınava girer.
Tabiat bilgisi soruları ve cevapları şöyle:
Soru: Mide ne iş yapar?
Cevap: Sindirim yapar, yediklerimizi öğütür.
Soru: Akciğer ne iş yapar?
Cevap: Solunum yapar, bizi yaşatır.
Soru: Kalp ne iş yapar?
Cevap: Dolaşım yapar.
Soru: Beyin ne iş yapar?
Cevap: Bizim apartmanda kapıcılık yapar...
(Teşekkürler Nur Ekesan)
Beşiktaşlı Emre'nin şansı
GEÇEN hafta Beşiktaş-Fenerbahçe maçından sonraki konuşma ve tartışmalar, atılan goller ve hakem kararlarından çok, Emre ile Nobre arasındaki pozisyonla ilgiliydi...
Neredeyse tüm gazetelerde yayınlanan ve TV kanallarında tekrar tekrar gösterilen bu pozisyonda, Emre,Nobre’nin poposunu avuçluyordu. Daha önce yine bir başka Fenerbahçe-Beşiktaş maçında da Nouma gol attıktan sonra, elini şortunun içine sokup sevinç gösterisi yapmıştı. Bunun üzerine, ‘sporcu ahlakına aykırı davranış’ nedeniyle Nouma’ya 7 ay hak mahrumiyeti cezası verilmişti. Şimdi, Emre de Ceza Kurulu’na verildi. Bakalım, nasıl bir ceza verilecek.
Emre’nin bu fiili, ayrıca Türk Ceza Kanunu’na göre de suç. Daha önce yazdık, TCK Madde 421’e göre; ‘erkeklere sarkıntılık edenler, 6 aydan 2 yıla kadar hapsolunur’, 1 Nisan 2005’ten itibaren yürürlüğe girecek Yeni Türk Ceza Kanunu’nun ‘cinsel saldırı’ başlıklı 102. maddesine göre, bir kişinin vücuduna cinsel nitelikli bir hareketle dokunulursa, şikayet üzerine, dokunmanın ağırlığına göre 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası verilebiliyor.
Ne diyelim, Emre şanslı. Yeni Türk Ceza Kanunu henüz yürürlüğe girmediği için Emre’ye 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası uygulanamayacak.
Kadın ve erkeğin icatları
ERKEK, silahları buldu, avlanmayı icat etti...
KADIN, avcılığı buldu, kürkü icat etti!
ERKEK, renkleri buldu, boyamayı icat etti...
KADIN, boyamayı buldu, makyajı icat etti!
ERKEK, konuşmayı buldu, sohbeti icat etti...
KADIN, sohbeti buldu, dedikoduyu icat etti!
ERKEK, tarımı buldu, yemeği icat etti...
KADIN, yemeği buldu, diyeti icat etti!
ERKEK, dostluğu buldu, aşkı icat etti...
KADIN, aşkı buldu, evliliği icat etti!
ERKEK, kadını buldu, seksi icat etti...
KADIN, seksi buldu, baş ağrısını icat etti!
ERKEK, ticareti buldu, parayı icat etti...
KADIN, parayı buldu...
Ve bundan sonrası tam bir FELAKETTİ!..
(Teşekkürler Cüneyt Yeşilkaya)
Günün sözü
En kötü devir aptalların konuşup akıllıların sustuğu devirdir.