OTOMOBİL satışlarında, Türkiye’de değil dünyada da büyük bir gerileme var. Kasım 2008 satışlarına göz attığımızda, yüzde 58.5 gerileme ile Avrupa’daki rekor Türkiye’ye ait. Türkiye’yi İrlanda (% 55.9), İspanya (% 49.6), Danimarka (% 45.2), İngiltere (% 36.8), İsveç (% 36.4), Yunanistan (32.8), İtalya (% 29.5) ve Hollanda (% 21.7) izliyor.
Otomotivin başkenti Bursa’da 2008 yılında 56 bin 700 kişi işini kaybetti. Diğer fabrikalarla birlikte, bu sayı daha da arttı. İşsizler ordusuna katılanlar Aralık ve Ocak aylarında da devam etti.
DURUM CİDDİ
2008’de ihracatımızın yüzde 20’sini oluşturarak liste başı olan otomotiv sektörü, ülkemizde doğrudan ve dolaylı, toplam 1 milyon 250 bin kişiye iş olanağı sağlıyor. Sektör dünyada olduğu gibi,Türkiye’de de zor durumda. Yalnızca ihracatta değil, iç piyasada da durgunluk var. Aralık 2008’de toplam taşıt üretimimiz yüzde 62.4 azaldı.
Ülkeler, otomotivde yaşanan soruna çözüm arayışı içindeler. Son olarak Almanya, 50 milyar Euroluk bir paket açıkladı ve otomotive 2.500 Euroluk "hurda indirimi" getirildi.
Türkiye’de ise somut bir adım atılmadığı gibi aksine talebi önleyici açıklamalar yapıldı. Dün, Hürriyet’in Oto Yaşam ekinde Sevgili Emre Özpeynirci ayrıntılı olarak yazdı. Hükümetin son 3 ayda altı boş 4 destek açıklaması, tüketicileri haklı olarak "indirim olacak" beklentisine soktu.
Bu konuda hükümetin net bir açıklama yapması ve "indirim olacak" diye bekleyenleri, önümüzdeki haftalarda "zamlı bir fiyat sürprizi" ile karşı karşıya bırakmaması gerekiyor.
Bu arada bazı bankalar da otomobil alanlara kredi kullanmayı zorlaştıran ve "kaşının altında gözün var" gibi sudan bahanelerle, kredi vermeyen uygulamalardan uzaklaşmalı. Kredi maliyetlerini olumsuz etkileyen vergi ve fonlar aşağı çekilmeli.
VERGİ SORUNU
1) AB’ye uyum gerekçesiyle ÖTV getirilmesine rağmen, AB üyesi ülkelerde otomobillerden ÖTV alınmayışı, önemli bir çelişki olarak göze çarpıyor.
2) Türkiye’de, otomobil alımında yabancı ülkelerin 3-5 katı vergi alınıyor ve 2000 cm3’ün üzerindeki otomobillerde, toplam oran yüzde 117.1’i buluyor. Bu bir "dünya rekoru". Yüzde 117.1’lik oran AB dışındaki ülkelerden ithal edilen araçlarda yüzde 10 daha artıyor. AB ülkelerinde, otomobil alımında uygulanan toplam vergi yüzde 20 civarında...
3) Verginin de vergisi yani ÖTV’nin de KDV’sinin alınması, vergileri artırıyor. Örneğin, 2000 cm3’ün üzerindeki otomobillerde, yüzde 84 olan ÖTV’den bir de yüzde 18 KDV alınıyor.
4) Binek otomobil ve ciplerin MTV’si (Taşıt kiralama faaliyeti ile uğraşan işletmeler dışında) gider yazılamıyor (MTV Kanunu Md. 14).
5) Sıfır yaşındaki araçla, 3 yaşındaki aracın satış fiyatları farklı olmasına rağmen, MTV’nin aynı olması önemli bir çelişki.
6) Silindir hacmine dayalı MTV adil değil. Aynı yaş ve silindir hacminde, biri 50 bin diğeri 500 bin TL değerinde olan, iki otomobilden de aynı vergi alınıyor.
7) Türkiye’de, yabancı ülkelerde alınan MTV’nin 5-10 katı alınıyor. O ülkelerde, kişi başına düşen gelire bakıldığında, çarpıklık daha çok artıyor.
8) Binek otomobillerde, otomobil kiralayanlar veya bunları işletenler dışındakiler, ödedikleri KDV’yi indirim konusu yapamıyorlar (KDV Kanunu Md. 30/b).
HANGİ LASTİK
Yeterince hazırlanamadıkları için sınava girmeyen dört öğrenci "Hocam, fakülteye gelirken yolda otomobilin lastiği patladı" diye mazeret bildirmişler. Hoca da her birini ayrı odaya almış ve tek soru sormuş;
- Otomobilin hangi lastiği patladı?
Fıkra bir yana, şu anda otomobilin lastiği değil, freni patladı. Yetkililer farkında değil gibi...