Otomobil ile yat ve kotranın farkı

OTOMOBİL VE CİP
İşletmesine, işte kullanılmak üzere otomobil ve cip alanlar;
1) Bunlar için ödedikleri yüzde 18 KDV’yi indiremiyorlar.
2) Motorlu Taşıtlar Vergisi’ni gider yazamıyorlar.
2) Amortismanı da ilk yılda kıst olarak yani alındığı aydan yıl sonuna kadar hesaplayabiliyorlar.
YAT VE KOTRA
İşletmesine, işte kullanılmak üzere yat, kotra ve özel tekne alanlar;
1) Bunlar için ödedikleri KDV’nin tamamını indirebiliyorlar.
2) Motorlu Taşıtlar Vergisi yerine alınan harcı gider yazabiliyorlar.
3) Hangi tarihte alınırsa alınsın (örneğin aralık ayında dahi alınsa) bir tam yıl üzerinden (azalan bakiyeler usulünü seçerlerse normalin iki katı) amortisman hesaplayıp gider yazabiliyorlar.
İşte otomobil ve cip ile
yat ve kotranın vergi açısından farkı bu...

İstanbul’da en çok kazanan kuyumcu

BİLİN bakalım, kaç milyon lira vergi ödemiştir?
Bakıyorsunuz, pırlanta bir yüzük ya da kolye 3-5 bin, 20-30 bin Euro hatta 100-200 bin Euro olanı da var!
İşyerine giriyorsunuz, ihtişamlı bir görüntü. Vitrinde ve içeride büyük bir servet sergileniyor.
Buna göre tahmin edin bakalım; İstanbul’un en çok kazanan kuyumcusu, 2010’da ne kadar vergi ödemiştir?
Kuyumcularla ilgili rekortmenler listesine bakıyoruz;
1 numaradaki kuyumcu (isminin açıklanmasını istemiyor): 102 bin 480 TL vergi ödemiş!
2 numaradaki kuyumcu (Adem Akkoç): 63 bin 793 TL
10 numaradaki kuyumcu (İbrahim Dilekoğlu): 24 bin 778 TL
Gelir vergisi ödemiş.
Gerisini siz hesap edin!..

Bu da Japon atasözü

OKURLARIMIZDAN Orhan Göktuğ Gündoğan, geçen hafta yayınlanan F. Scott FITZGERALD’a ait “içki” ile ilgili sözün benzeri aşağıdaki Japon atasözünü göndermiş.
Birinci kadeh sakeyi adam içer,
İkinci kadeh sakeyi de adam içer,
Üçüncü kadeh adamı içer...

GÜNÜN SÖZÜ

Önemli olan başkasından üstün olmamız değildir. Asıl önemli olan şey, dünkü halimizden üstün olmamızdır.
Hint Atasözü

Babanın sülalesi

ÇOCUĞUN biri babasına sormuş;
- Baba biz nasıl olduk?
Baba cevap vermiş;
- Maymunlardan türeye türeye biz olduk.�
Çocuk babasına pek güvenmeyip annesine de gidip aynı soruyu sormuş. Anne biraz düşündükten sonra cevap vermiş;
- Allah, Adem baba ile Havva annemizi yaratmış, nesilden nesile gelişerek biz olmuşuz.
- Ama anne, babam dedi ki maymunlardan türeye türeye biz olduk.
Anne cevap vermiş;
- O babanın sülalesi... Beni ilgilendirmez...
(Teşekkürler Dr. Ayhan SARISU, A. Barış ERKAN ve Nevzat ÇİFTÇİ)

Fidye

EVLİ adam sevgilisi ile romantik bir restoranda yemek yemiş. Daha sonra kızın evine gitmişler. Gece birlikteliklerinden sonra içtiği şarabın da etkisiyle adam uyuyakalmış. Sabahın üçünde kendine gelince karısının ortalığı ayağa kaldırıp onu parçalayacağının bilincinde yataktan zıplamış, fırlamış sokağa. Dalmış bir telefon kulübesine “Karıcığım.. Tanrıya çok şükür, inanamayacaksın ama benim” demiş titreyerek, “Bir telefon kulübesinden arıyorum. Fidye istedilerse kesinlikle ödemeyin tamam mı? Tamam mı? Şimdi ellerinden kaçtım, geliyorum bir tanem!”
(Teşekkürler Yıldırım TUNA)

Dört kibrit

Elimizde üç kibrit çöpü var. Yeni bir kibrit çöpü ya da başka bir şey eklemeden, kibrit çöplerini de kırmadan, bu üç kibrit çöpü nasıl dört olur?
(Yanıt en altta)

Hayal kırıklığı

Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor. Sadece sen, yanlış insanlar üzerine hayal kuruyorsun.
Montaigne

Bilin bakalım

Soru: Bir mahkumun ölüm cezası kuraya bağlanmıştır. Kurayı hazırlayan vezir mahkûmun azılı düşmanı olduğu için iki kağıda da ölüm yazacaktır. Onun böyle yapacağını mahkum da bilmektedir. Fakat sultanın yanında veziri itham edememektedir. Mahkûm nasıl hareket etmeli ki ölümden kurtulsun?
Yanıt: “Çektiğime razıyım” deyip çektiği kağıdı yutmalı. Geriye kalan kağıtta “ölüm“ yazdığı için yuttuğu kağıt sağ kaldığını ifade eder.

Erkekler böyle

Bir erkek, onu düşünmeye zorlayan kadınlara hayran olur ama onlardan uzak durur.
Onu güldüren kadından hoşlanır, kalbini kırana aşık olur ama iltifat edenle evlenir. (Nellie B. Stull)
(Teşekkürler Burçin BOZDOĞANOĞLU)

KOCA

İyi adamdan kötü koca olmaz.
Shakespeare