Sözü uzatmadan, başlıklar halinde, farklılıkları açıklayalım.
ÖLÜM HALİNDE KIZ ÇOCUKLARI
SSK'dan ya da Bağ-Kur'dan emekli olanlar, öldüğü zaman
kız çocuklarına aylık bağlanabilmesi için üç koşul aranıyor.
1- Evli olmamak.
2- Herhangi bir işte çalışmamak.
3- Emekli olmamak.
T.C. Emekli Sandığı'na bağlı olan memur çocuklarında ise, durum farklı. Memurların ölümü halinde, kızlarına aylık bağlanabilmesi için, yalnızca
‘‘evli olmama koşulu’’ aranıyor. Yani, memurların kızları bir işyerinde çalışsa ya da esnaf-tacir olarak işyeri bulunsa dahi, evli olmadıkları takdirde, memur olan ana-babasından dolayı T.C Emekli Sandığı'ndan yetim aylığı bağlanabiliyor.
İşte memur çocuğu olmakla işçi ya da esnaf-sanatkár ve tacir çocuğu olmanın farkı!..
DOĞUM İZNİ DE İLGİNÇ
Karısı doğum yapan erkeklere verilen doğum izni, erkeğin
‘‘işçi’’ ya da
‘‘memur’’ olma durumuna göre değişiyor.
İşçilerin eşleri doğum yaptığında, işçilere izin verilmiyor.
Devlet memurlarının eşi doğum yaptığında ise, üç güne kadar izin veriliyor (657 Sayılı Yasa Md. 104/A).
Doğum yapan kadının izni de işçi ya da memur olma durumuna göre değişiyor.
Devlet memuru olan kadına, doğumdan önce üç, doğumdan sonra altı hafta izin kullandırılıyor (657 Sayılı Yasa Md. 104/A). Memurlar, isterlerse doğumdan itibaren 12 aya kadar
‘‘ücretsiz izin’’ de kullanabiliyorlar (Md. 108).
SSK sigortası olan kadınlar, doğumdan önce sekiz, doğumdan sonra da sekiz olmak üzere
toplam 16 hafta ücretli izin kullanabiliyorlar. Doğumdan sonra da, isterlerse altı ay ücretsiz izin kullanabiliyorlar (4857 sayılı Yasa Md. 74).
Çocuklar ve doğumla ilgili konularda, bu ayrımlara ve çelişkilere son verilse çok iyi olacak...
Cevapsız sorular
Neden lokantalarda,
‘‘Sabahları sıcak çorba bulunur’’ yazar? Çorba aslında soğuk mu içilir, sıcak çorba bir farklılık mıdır?
Neden otobüste insanlar siren sesi duyunca, toplu halde sesin geldiği yere bakarlar? Giden aracın ambulans, itfaiye ya da polis aracı olduğunu öğrenmek insana ne kazandırır?
Neden her gördüğümüz
haritada hemen Türkiye'yi bulmaya çalışırız? Millet olarak dünyada kaybolma kompleksimiz mi vardır?
Neden öğrenciler ilköğretimin beşinci sınıfına kadar öğretmene
‘‘öğretmenim’’ diye seslenirken altıncı sınıfta bir anda
‘‘hocam’’ diye seslenmeye başlarlar?
Neden televizyona çıkan insanlar kendilerini Türkiye'deki bütün insanların izlediğini sanırlar? Örneğin
‘‘şu anda 70 milyon kişi bizi izliyor...’’
Neden düğünlerde
‘‘Dom Dom Kurşunu’’ ile göbek atılmaktadır?
‘‘Bir avcı vurdu beni, bin avcı yedi beni’’ gibi sözler eşliğinde kendinden geçen başka milletler var mıdır?
Neden bazı kadınlar hem (içlerini gösteren) beyaz pantolon giyip hem olayı örtbas (!) etmek için çaba harcarlar? Mini etek olayı da buna dahildir...
Neden bazı kızlarımız şirin bir hayvancağız gördüklerinde
‘‘inanmıyorum!..’’ derler, inanılmayacak olan nedir?
Neden cumartesi ve pazartesinin kendi isimleri yoktur?
HAYRET
İnsan ömrü uzayınca
1960'lı yıllarda ortalama 68 olan insan ömrünün
erkeklerde 83'e,
kadınlarda ise 87'ye çıkması, Almanya'da emekli maaşı ödemesi yönünden ciddi sorun oldu.
Emeklilik yaşının ortalama 65, insan ömrünün de 68 olduğu yıllarda, Alman Hükümeti emeklilere 3 yıl bilemediniz 5 yıl emekli aylığı ödüyordu. Ortalama ömür 83 ve 87'ye çıkınca, emeklilere yaklaşık 15-20 yıl emekli maaşı ödenmesi sözkonusu oldu. Bu da, doğal olarak hükümetin emekli ödemesi ile ilgili giderlerini artırdı.
Geçtiğimiz günlerde, sosyal politika uzmanı Prof. Dr.
Bernard Rütüp Başkanlığında oluşan komisyonun raporuna göre; ortalama insan ömrünün yükselmesi nedeniyle,
Emeklilik yaşının 65'den 67'ye çıkartılması,
Brüt kazancın yüzde 48'i oranında olan ortalama emekli aylığının, yüzde 41,6'ya indirilmesi,
Emeklilik sigorta primi kesintisinin de 2,5 puan artırılması öneriliyor.
Demek ki, insan ömrünün uzaması da, sorun olabiliyor...
TEBESSÜM
Melekler uçar mı
ANNE kız konuşurlar. Küçük kız annesine sorar;
- Anne melekler uçar mı?
- Uçar.
- Bütün melekler mi?
- Evet.
- Peki bizim hizmetçi kız neden uçmuyor?
Annesi şaşırır;
- Hizmetçi neden uçacakmış kızım?
- Babam konuşurken ona hep ‘Meleğim!’
diyor da...
Anne öfkeyle fırlar;
- Ya öyle mi, o halde az sonra o da hemen uçar!.. GÜNÜN SÖZÜ
Suya düştüğünüz için değil sudan çıkamadığınız için boğulursunuz.
Edwin Louis Cole