Paylaş
Bu artış, talebi olumsuz yönde etkilemek suretiyle gayrimenkul satışlarını azaltır. Buna bağlı olarak, kira geliri beyan eden mükellef sayısındaki tırmanışı yavaşlatır.
KİRA BEYANINDAKİ PATLAMA
Son 10 yılda, kira geliri beyan edenlerin sayısı ve diğer vergi mükelleflerinin sayısındaki artış oranı, Tablo-I ve II’de gösterilmiştir.
Buna göre, son 10 yılda; gelir vergisi mükellefi yüzde 3, kurumlar vergisi mükellefi yüzde 12 artabilmiş. Basit usulde gelir vergisi ve KDV mükellefi sayısında, 10 yıl öncesine göre azalma olmuş.
Kira geliri beyan edenlerin sayısında ise adeta “patlama” olmuş ve 10 yıl öncesine göre mükellef sayısı yüzde 237 artmış.
YENİ GELİR VERGİSİ TASARISI
Yeni Gelir Vergisi Tasarısı ile kira geliri beyan edenlerin vergisinde “ciddi bir artış” yapılıyor.
Konut kira gelirlerine uygulanan “yüzde 25 götürü gider” kademeli olarak kaldırılıyor. İşyeri kira gelirlerinde ise, yüzde 25 götürü gider, kira gelirinin tutarı ne olursa olsun, bütünüyle kaldırılıyor.
Maliye Bakanı’nın açıkladığı son tasarıya göre;
1. Konut Kiraları:
-Yıllık 26 bin liraya kadar olan kira gelirlerine yüzde 25,
-Yıllık 26-52 bin lira arası olan kira gelirlerine yüzde 15 götürü gider uygulanacak.
-52 bin lirayı aşan konut kira gelirlerine götürü gider, hiç uygulanmayacak.
2. İşyeri Kira Gelirleri:
İşyeri kira gelirinin tutarı ne olursa olsun, “götürü gider” hiç uygulanmayacak.
Böyle olunca, işyeri kira gelirleri için ödenecek gelir vergisinde, “ciddi bir artış” olacak.
SATIŞLAR AZALIR
Kiraya vermek amacıyla gayrimenkul alanlar, kira gelirini “ikinci bir emekli aylığı” gibi düşünüyorlar.
Gerek konut gerekse işyeri kira geliri elde edenler; borsa kazançları için “sıfır”, Hazine bonosu ve devlet tahvili faizleri için “yüzde 10”, diğer faiz gelirleri için ortalama “yüzde 15” vergi ödenen ülkemizde, kira gelirleri için bunun çok üzerinde vergi ödüyorlar. Yeni vergi tasarısı ile borsa kazançları ve faiz gelirleri yine beyan dışı kalırken, kira gelirlerinin vergisinin artırılması, hatta kira ile beraber “ücret” gelirinin de beyan edilebilecek olması, (tasarının mevcut şekliyle yasalaşması halinde) gayrimenkule olan talebi geriletir. Kira gelirlerinin, düşük beyanını körükler.
İnşaat sektörü, Türkiye ekonomisinin “lokomotif” sektörü. Ekonominin üçte birini “doğrudan”, üçte birini de “dolaylı” ilgilendiren bu sektördeki durgunluk veya canlılık, ekonomiye aynen yansıyor.
Vergi tabanının genişletileceği iddialarıyla hazırlanan yeni vergi tasarısının, “kümesteki kazları” değil, kümesin dışındaki “yaban kazlarını” hedeflemesi daha anlamlı olur.
Paylaş