Paylaş
"Yıllar önce bir kızı, deli gibi sevdim. Gözüm ondan başka kimseyi görmüyordu. O da beni çok sevdi. Ailemi gönderip, istettim. Nedense, ailesi evlenmemize sıcak bakmadı. Ben de onu kaçırdım. İlk yıllarda her şey çok iyiydi. Ancak çalıştığım işyeri kapanınca düzenimiz bozuldu. Bir türlü iş bulamadım. Bu arada aramızda tartışmalar başladı ve zamanla kavgaya dönüştü. Karım SSK’lı olarak çalışıyor, ben de iş bulamadığım için evde kalıyor ya da kahveye gidiyordum.
Bir akşam, karım eve gelmedi. Gidebileceği yerleri aradım, polise haber verdim. Bir türlü bulamadım. Karımın kaybolduğu 15 Mart 2001 tarihinden bu yana altı yıl oldu. Ondan bir ses ya da haber yok. Ben de halen işsizim. Geçenlerde bir tanıdığım; ’Kaybolduğunu söyleyip, niye kaybolan karından dolayı kendine aylık bağlatmıyorsun?’ dedi.
Gerçekten böyle bir olay var mı? Varsa, benim için çok iyi olacak. Alacağım para, bana ilaç gibi gelecek. Bir de yanlış anlamayın ama ileride yeniden evlenirsem, kaybolan karımdan yine aylık alabilir miyim?"
AYLIK BAĞLANABİLİR
Böyle bir soru ile ilk kez karşılaşıyorum. Karısı kaybolmuş, adam işsiz ve kaybolan karısından kendisine aylık bağlatmak istiyor. Gerçekten çok ilginç. Herşeye rağmen, karısı ya da kocası kaybolan başkaları da olabileceğini düşünerek, soruyu yanıtlayalım.
1- Öncelikle, kaybolan eşin, en son ikametgahının bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesinde, "Gaiplik kararı" almak için dava açılması gerekiyor.
2- Gaiplik kararının talep edilebilmesi için ölüm tehlikesi varsa, bunun üzerinden en az bir yıl veya son haber tarihinin üzerinden, beş yıl geçmesi gerekiyor.
3- Mahkeme, gaiplik kararı verirse, kaybolan eş ölmüş gibi işlem yapılır.
4- Kaybolan SSK’lı eşin, en az 900 gün sigortalı hizmeti varsa, işsiz kocasına "dul aylığı" bağlanır.
Buna göre, soru sahibi okurumuz, yukarıdaki işlemleri yerine getirmek koşuluyla, kaybolan karısından dolayı, kendisine "dul aylığı" bağlatabilir.
Hemen belirtelim, hem kaybolan hanımdan dolayı aylık almak, hem de başka bir hanımla evlenmek mümkün değil. Adam evlendiğinde, olay değişir ve karısından bağlanan aylık kesilir.
Ihlamur ve ada çayı
IHLAMUR ile ada çayının vergi farkını biliyor musunuz?
Ihlamurun KDV oranı, toptan satışta yüzde 1, perakende satışta 8. Ada çayının KDV oranı ise toptan satışta yüzde 1, perakende de yüzde 18.
"Niçin böyle?" diye sormayın.
Ada çayındaki 18 kat vergi artışının, anlamlı bir gerekçesi yok!
Aynı uygulama kekik ve nane için de söz konusu. Her ikisinin de toptan satışı, yüzde 1 KDV’ye tabi. Ancak perakende satışta, nanenin KDV’si 8, kekiğin KDV’si ise yüzde 18!..
Bir örnek daha. Dökme çayın, yani açık olarak satılan çayın KDV’si yüzde 18, paketlenmiş çayın KDV’si yüzde 8.
Bunun da nedenini bilen yok!..
Papaz ve maliyeci
PAPAZ ve maliyeci, aynı gün ölmüşler. Maliyeci cennete, papaz da cehenneme gitmiş.
Papaz, bu duruma itiraz edip, ilgili melekle görüşmeye gitmiş;
- Ben bu uygulamanızı adil bulmuyorum. Dünyada tam 55 yıl süre ile, kilisede kendimi insanlara ve onları doğru yola yönlendirmeye adadım. Herkese iyilik ettim. Siz de tuttunuz beni cehenneme, çok kişinin canını yakan maliyeciyi cennete gönderdiniz. Bu nasıl olur?
Melek tebessüm ederek;
- Haklısın, bu dediklerini ve yaptıklarını biliyoruz. Ancak sen ne zaman kilisede vaaz vermeye başlasan, insanlar seni dinlerken hep uyukladılar. Maliyeci ise ne zaman bir işyerine vergi incelemesine gitse, oradakiler bildikleri tüm duaları okudular.
Yá hey
Hocanın biri Ramazan’da vaaz veriyormuş. Bektaşinin de camiye gireceği tutmuş. Hoca;
"- Ya ümmeti Muhammed" diye söze başlamış.
"- Rakı ve şarap içmek haramdır. Yarın ahirette, içenlerin boynuna içtikleri rakıların, şarapların şişeleri takılacak. Bu günahkarlar, günlerce bu halde mahşer halkına gösterilecek"
Bektaşi sormuş;
"- Hoca Efendi, boyna asılan o şişeler boş mu olacak, dolu mu?"
Hoca "Boş" dese, şişelerin hafif olacağını düşünerek;
"- Dolu" demiş.
Bektaşi gülmüş;
"- Desene Hocam, işimiz orada da yá hey!..
İlginç bilgiler
Yılanlar duyamaz.
Karıncalar uyumaz.
Zürafalar yüzemez.
Kirpiler suda batmaz...
Timsahlar dillerini dışarı çıkaramaz.
3 grup insan
Dünyada 3 grup insan var;
Birşeyi yapan ve yaratan "küçük" bir seçilmiş grup,
Birşeyin yapılmasını seyreden "büyükçe" bir grup,
Ne olup bittiğini bilmeden yaşayan "muazzam" bir kalabalık...
(Teşekkürler Seda ARMAN)
Evlilik
Karım ve ben yirmi yıl mutlu yaşadık. Tanışana kadar. (Rodney Dangerfield)
Kadın kocasını daha az sevmeli, fakat daha çok anlamalı,
Erkek karısını daha çok sevmeli fakat anlamamaya çalışmalıdır. (Oscar Wilde)
Mutlu bir evliliğin sırrı, henüz bir sırdır. (Henny Youngman)
Evlenme davaya benzer; mutlaka memnun olmayan bir taraf vardır. (Balzac)
Günün sözü
Hayatın değeri uzun yaşanmasında değil, iyi yaşanmasındadır.
Montaigne
Paylaş