Paylaş
Düşük kazançları görünce, bir ara dayanamayıp yazının bir yerinde “Kızınızı kuyumcuya, diş hekimine, lokantacıya, mobilyacıya vermeyin. Bunların asgari ücretli kadar gelirleri yokmuş” diye de espri yapmıştım.
Bunları açıklarken, işadamlarına dönük bir toplantıda, o dönemde Gelir İdaresi Başkanı olan Osman Arıoğlu’nun “dört defter” benzetmesini hatırladım.
DÖRT DEFTER
Arıoğlu, konuşurken sık sık “Şükrü Hoca’nın yazdığı, dört defteri bire indirirsek, bazı vergi oranlarını da indireceğiz” diyordu. İşadamlarından biri dayanamayıp sordu:
“Şu dört defter olayı nedir? Onu anlatsanız da biz de öğrensek” dediğinde, Arıoğlu, “Ben Şükrü Hoca kadar güzel anlatamam” diye, bana anlattırmak istediyse de yanaşmadım. O da anlatmaya mecbur kaldı. İşin doğrusu, güzel de anlattı...
DÖRDÜ DE FARKLI
İşadamının ORTAĞI, önemli bir ödemesi nedeniyle paraya ihtiyacı olduğunu söylemiş. O da “Defterler içeride, git bak ona göre al” dediğinde, ortağı:
“O defterler, Maliye’ye göre tutulan defterler. Sen asıl diğer defteri söyle o nerede?” demiş ve ikinci defterde yazılı olanlara göre parayı almış.
Bir süre sonra KARISI gelmiş. Alışverişe gideceği için para istemiş. İşadamı da “İçeride ikinci defter var. Ona bir bakayım” dediğinde, karısı; “O ortağın için tuttuğun defter. Üçüncü defter nerede, sen onu söyle” demiş ve üçüncü deftere göre parasını alıp gitmiş.
Akşama doğru, işadamının METRESİ gelmiş. Güzel bir kürk beğendiğini söyleyerek, para istemiş. İşadamı da “İçeride üçüncü defter var. Bakalım, ne kadar para varsa ona göre vereyim” dediğinde, metresi,
“O defter, karın için tuttuğun defter. Sen dördüncü defteri göster” demiş ve dördüncü deftere göre istediği parayı alıp gitmiş.
Arıoğlu, fıkrayı anlattıktan sonra işadamlarına bakarak şunları söylemişti;
- Bu dört defter ne zaman bire inerse, o zaman gelirler gerçek durumu yansıtacak. Biz de vergi oranlarını o zaman indireceğiz.
GÜNÜN SÖZÜ
Dünyada her şeye kıymet biçilebilir. Ama öğretmenin eserine kıymet biçilemez.
Socrates
Bir erkeğe 4 kadın
St.Petersburg’a hiç gittiniz mi?
Geçen hafta oradaydım.
Genç ve kumral güzeli Rus asıllı rehberimiz Palina, tebessüm ederek açıkladı;
“St.Petersburg’da bir erkeğe 4 kadın düşüyor. O nedenle buradaki erkekler biraz şımarık. Kadınlar da Rus erkeklerinden çok memnun değiller” dedikten sonra ekledi;
“Türk erkeklerine gelince.. onları çok beğeniyorlar!”
Taş yastık
Eski Mısırlıların kullandıkları yastıklar taştandı.
Semerci
Bir köyde, eşekler semerciden çok şikâyetçiymiş. Yaptığı semerlerden dolayı sırtları yara oluyormuş. “Semerci ölse de kurtulsak” diye dua ediyorlarmış. Bir gün semerci ölmüş. Yerine yeni bir semerci gelmiş ancak onun yaptığı semerlerden de sırtları yara oluyormuş. “Dua edelim bu da ölsün” dediklerinde, içlerinden biri müdahale etmiş;
“- Arkadaşlar, bu da ölürse, başka bir semerci gelecek. En iyisi biz dua edelim de Allah bizi eşeklikten kurtarsın.”
Rakı ve fare
Bir fareye deney yapmışlar. Viski vermişler oynamış zıplamış. Votka vermişler oynamış zıplamış.
Rakı vermişler elini masaya vurmuş ve yüksek sesle “O kedi buraya gelecek arkadaş” demiş.
Bak şu Erzurumluya
Eşinin dırdırından usanan bir Erzurumlu açar ellerini başlar dua etmeye: “Ey gurban olduğum Allah’ım, bizim garıyı melek ede, iki de ganat vere, uça da bi daha gelmiye.”
Akraba
Kendi çocuklarının yemediği halt kalmadığında hepsini görmezden gelip, sizin tek hatanızda ortalığı ayağa kaldıranlara “akraba” denir.
Kulağı olmayan hayvan
Yılanların kulakları yoktur. Ama dilleri ses titreşimlerine karşı öylesine duyarlıdır ki, ağızlarından dışarı uzattıkları dilleriyle çevredeki ses dalgalarını “işitirler”.
Bir erkeğin telefon rehberi
Bir erkeğin telefon rehberi:
Evlenmeden önce AŞKIM,
Evlendikten sonra EŞİM,
Beş yıl sonra EV.
Paylaş