KOOPERATİF, şirket ya da gayrimenkul hissesi satışlarında, son derece ilginç ve çelişkili durumlar ortaya çıkıyor.
Mevzuatı bilmeyen ve bilen birine de danışmadan hisse satanlar, ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalabiliyorlar.
Sözü uzatmadan, bunlarla ilgili örnekler verelim.
ANONİM ŞİRKET HİSSESİ
1- Hisse Senedi Bastırılmamışsa: Ülkemizdeki anonim şirketlerin, yüzde 99’unda, hisse senedi bastırılmamıştır. Böyle olunca, anonim şirket ortağı, hissesini kaç yıl sonra ve kime satarsa satsın, bundan doğan kazancın 12 milyar lirayı aşan kısmı ‘Değer artışı kazancı’ olarak, gelir vergisine tabi tutuluyor (GVK Mükrer Md.80/4).
2- Hisse Senedi Bastırılmışsa: Olay değişiyor. Bir yıldan fazla süre ile elde tutulan hisse senetlerinin, elden çıkartılmasından doğan kazanç, tutarı ne olursa olsun, gelir vergisine tabi değil (GVK Mük. Md. 80/1). Örneğin, Ali Bey Amca, 5 Nisan 2003’te 100 milyar TL’ye edindiği hisse senedini, 24 Mayıs 2004’te 500 milyar liraya satmışsa, aradaki 400 milyar lira kazanç nedeniyle, hiç vergi ödemeyecek.
Borsada işlem gören hisse senetlerinde ise, durum farklı. Yukarıdaki bir yıllık süre üç ay olarak uygulanıyor (GVK Mük. Md. 80/1). Buna göre, üç aydan fazla elde tutulan hisse senetlerinin elden çıkartılmasından doğan kazanç, tutarı ne olursa olsun, gelir vergisine tabi değil.
3- Orta Yol: Hisse senedi bastırmayan bir anonim şirket, herhangi bir kurumdan izin almaksızın, hisse senedinin yerini tutan ‘geçici ilmühaber’ bastırabilir. Bu durumda, geçici ilmühabere dayalı anonim şirket hisse satışı, bir yıllık süre geçtikten sonra yapılırsa, bundan doğan kazanç, tutarı ne olursa olsun, gelir vergisine tabi tutulmuyor (232 No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği, Md.5).
Limited şirketlerde, hisse senedi ya da ilmühaber çıkartılamadığı için, şirket hissesi ne zaman satılırsa satılsın, bundan doğan kazanç ‘değer artışı kazancı’ olarak gelir vergisine tabi tutuluyor (GVK Mük. Md. 80/4).
Limited şirketlerde, çoğunluk hisseye örneğin yüzde 99 hisseye sahip olan ortak, diğer ortağın yazılı onayı olmadan, hissesini ya da hissesinin bir kısmını, eşine ve çocuğuna dahi satamıyor.
Ayrıca, Pazar günü ayrıntılı olarak açıkladığımız gibi, hisse devrinin, ortak olmayan şahıslara yapılması durumunda, alan kişi hisse değeri değil, şirket sermayesi üzerinden, binde 0,90 harç ödüyor. Böyle olunca da, 100 milyon liralık hisse satışı için, 10 milyar TL harç alınabiliyor.
SERMAYEYE EKLEME
Kurumlar Vergisi mükellefi olan bir şirket, en az iki yıl süre ile aktifinde yer almış bulunan iştirak hissesini, satıp bundan doğan kazancı, sermayesine eklerse, kazancın tutarı ne olursa olsun, Kurumlar Vergisi ve stopaj ödemiyor (KVK Geçici Md. 28). Ancak, bu uygulama 31 Aralık 2004’te sona eriyor.
KOOPERATİF HİSSESİ
Kooperatif hissesi, kaç yıl sonra elden çıkartılırsa çıkartılsın, bundan doğan kazancın 12 milyar lirayı aşan kısmı ‘değer artışı kazancı’ olarak, gelir vergisine tabi tutuluyor (GVK Mük. Md. 80/6). Örneğin, 1990’da üye olduğu kooperatifin hissesini, 2004’te satan Veli Bey Amca, satış kazancı nedeniyle, gelir vergisi ödeme durumu ile karşı karşıya kalabiliyor...
Hisseli gayrimenkullerde, hisse satışı ise, hukuki ve mali yönden, çok daha ilginç sonuçlar doğuruyor. Onu da, ayrı bir yazı konusu yapacağız.
Vergi yasaları ve Türk Ticaret Yasası’nın, sık sık değiştirildiği şu dönemde, yukarıdaki çelişkileri gideren bir düzenleme yapılsa, ne kadar iyi olacak...