YIL sonuna yaklaştığımız şu günlerde; mevduat faizi, repo, döviz, tevdiat hesabı ve fon gelirlerinin beyanının ertelenmesi konusunda belirsizlikler devam ediyor.
Bu ay içinde, yeni bir yasa çıkmazsa, 2004 yılında elde edilecek; mevduat faizi, repo, döviz tevdiat hesabı, A ve B tipi fon gelirleri beyana tabi olacak. O zaman da, ortalık karışacak ve dengeler alt-üst olacak. Katrilyonlarca liralık tasarruf, banka sisteminin dışına kayacak.
Enflasyonla mücadelede, tasarrufların özendirilmesi gerekirken, tersi olacak ve hedefler de sapmalar başlayacak.
MÜSTEŞAR VE DOLARLARI
Özellikle beyanname verme olayı, çok kişiyi huzursuz ediyor. Huzursuz olanlardan biri de, eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez...
Önceki gün, kendisini aradım ve yıllar önce yaptığımız bir telefon konuşmasını, isminden de sözederek, yazmak istediğimi belirterek, olurunu almak istedim. O da, her zamanki zerafetiyle ‘‘Ne demek Hocam, tabii ki yazabilirsin. Hem de, şu aşamada çok iyi olur’’ dedi.
Dövizde, kur artışının olduğu ancak TL.'nin mevduat faizi, fon ya da repo gelirinin, dövizin kur artışından daha fazla getiri sağladığı bir dönemde, Hazine Müsteşarı Eğilmez'e sormuştum:
- Sevgili Müsteşarım, tasarruflarını nasıl değerlendiriyorsun? Bu işi en iyi bilen kişi olarak ne yapıyorsan, ben de öyle yapayım.
- Hocam, işin doğrusu ben dolar alıyor ve dolar olarak muhafaza ederek değerlendiriyorum.
- Nasıl olur üstad, diğerlerinin getirisi, dolardan daha iyi değil mi?
- Doğru, diğerlerinin getirisi daha iyi ama faiz ve repo gibi gelirlerin, yıllık beyanname ile vergi dairesine beyan edilmesi gerekiyor. Bu beyanname işi sakat Hocam, kim uğraşacak beyanname ile!.. Daha az getiri olsun ama beyanname vermeyeyim yeter...
Düşünebiliyor musunuz? Maliye Bakanlığı'nda yıllarca müfettişlik yapan ardından, Gelirler Genel Müdürlüğü'nde Daire Başkanı ve Genel Müdür Yardımcısı sonra Hazine Müsteşarı olarak görev yapan, bu arada Gazi Üniversitesi'nde maliye doktorasını tamamlayan, KDV konusunda daha KDV Yasası çıkmadan kitap yazan ve çok sayıda kitabı bulunan bir kişi bunları söylüyordu. Müfettiş olduğu dönemde binlerce beyannameyi inceleyen, Bakanlıkta da çok sayıda vergi tasarısını hazırlayan Eğilmez‘‘Beyanname verme olayı sakat iş’’ diyordu...
EĞİLMEZ'İN MESAJI
Dr. Mahfi Eğilmez, vergi olayını da, beyanname vermeyi de çok iyi bilen, Radikal'deki yazılarını keyifle okuduğum ve yararlandığım, çok yönlü ve değerli bir kişi...
O dahi beyanname olayından rahatsız ise ve bu işten uzak duruyorsa, gerisini siz düşünün... Demek ki, olayda gerçek anlamda bir sakatlık var...
Şu andaki tabloya göre; 2004 yılında elde edilecek faiz ve repo gelirlerinin, yıllık Gelir Vergisi beyannamesi ile 2005'te beyanı gerekiyor. Oysa, beyanname olmadan da, mevduat faizinden (fon payı dahil) yüzde 17.6, repo gelirinden de yüzde 22 stopaj (vergi kesintisi) zaten yapılıyor.
Bu aşamada, 2004'den beyanname olayını başlatmak, tasarrufların önemli kısmının banka sisteminden çekilmesine neden olur ki bu da, başta enflasyonun düşme olayını engellemesi olmak üzere, ülke ekonomisi açısından son derece sakıncalı olur...
Reform reform diyenlerin, vergi sistemini kısa zamanda düzeltmeleri mümkün gözükmüyor. Hiç değilse, vergiler ekonominin önünü tıkamasın. Faiz ve benzeri gelirlerin beyanname olayı, ertelenmeli hem de acilen... Yoksa, olanlar olur...