Futbolculara yeni bir cennet müjdesi

YAKINDA çıkacak bir yasa ile futbolcular, cehennemden kurtulup, cennete gidecekler.

Hemen belirtelim, gidilecek cennet, farklı bir cennet; vergi cenneti...

Haberin Devamı

BALAYI BİTTİ

Uzun süredir kulüplerin, futbolculara ödediği transfer ücretleri ile diğer ödemeler, tutarı ne olursa olsun, yüzde 15 vergi kesintisine (stopaja) tabi tutuluyordu.

Ancak, bununla ilgili yasa maddesi 31 Aralık 2007 tarihinde yürürlükten kalktı.

1 Ocak 2008’den itibaren, "yeni vergi dönemi" bir anlamda "vergi cehennemi" başladı.

Şimdi... Futbolculara yapılan ödemelerin, tamamına yakın kısmı, yüzde 35 vergiye tabi.

Kulüpler bir türlü inanmak istemiyorlar ama mevcut yasalar böyle diyor.

Futbolcular genellikle kulüple "Net transfer ücreti" üzerinden anlaştıkları için, yüzde 35 vergiyi de kulüp ödüyor. Bu da futbol kulüpleri için yıkım gibi bir şey...

Ocak, şubat ve martta, futbolculara dünyanın parası ödendi ama neredeyse hiçbir kulüp, yüzde 35 vergi kesmedi. Öte yandan, futbolcuya transfer taksitini ödemezsen, bugünkü değeri 30 milyon Euro olan Ribery’nin, bedelsiz serbest kalması gibi, özellikle yabancı futbolcular serbest kalıp gidebilir. Özetle "aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık" örneği gibi...

BİR MÜJDE

Önümüzdeki haftalarda yasalaşması beklenen, ağırlıklı olarak amme alacakları ile ilgili olan yasa tasarısına, eklenen madde ile futbolculara "vergi cenneti" yeniden getiriliyor.

Yeni düzenlemede, sporculara yapılan ödemelerin vergi oranını "Bakanlar Kurulu" belirleyecek. Buna göre, yasa çıkınca;

- Turkcell Süperlig’deki kulüplerin, sporculara ödemeleri yüzde 15,

- TFF Birinci Lig’deki kulüplerin, sporculara ödemeleri yüzde 10,

- Diğerlerinin ödemeleri, yüzde 5, stopaja (vergi kesintisine) tabi tutulacak. Uygulama da geriye dönük olarak, 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren başlatılacak.

Ne dersiniz, "Futbolculara yeni bir cennet müjdesi" demekte haksız mıyız?

Fanatik

İKİ fanatik futbolsever konuşmaktadır. Biri:

- Maça gitmiyor musun?

- Ne diye gideyim ki? Oynanan futbol değil. Hakemler kötü. Oynanan oyun itiş kakış. Saatlerce gişe önünde, kuyrukta bekle... İçerde kavga, gürültü... Çıkışta da vasıta bulamıyorsun...

Diğeri:

- Ben de maça gitmiyorum. Beni de tıpkı senin gibi karım bırakmıyor...

Futbol ve sevişmek

İkisinde de motivasyon neticeyi etkiler.

İkisinde de "ilk kez milli" olunur.

İkisinin icrası için de tesis gereklidir.

İkisinin de profesyoneli köşe olur!

İkisi de ısınma hareketleri gerektirir.

İkisinin de paralı yapılanında menajerlik sistemi vardır.

Önemli şeyler

TEMEL’e sormuşlar;

- Karadenizliler neden hep bıyıklıdır?

- Bizde önemli olan şeylerin altı çizildiği için...

İlan

PATRONUN kayınvalidesi ölmüş. Patronun gözüne girmek isteyen sekreteri, gazeteye ilan vermek için ilan servisini arar:

- Bir ölüm ilanı vermek istiyorum. Fiyatı ne kadar?

- Bir santimi 50 YTL.

- Teşekkür ederim. Ben mevtanın boyunu öğreneyim, sizi yine ararım.

Çocuk bakıcısı nedeniyle 2.3 milyon Euro vergi

KIRK yıl düşünseniz aklınıza gelir miydi?

Bir kadın, çocuk bakıcısı olarak işe alınıyor ve bu olay nedeniyle, 2.3 milyon Euro vergi geliyor.

Fıkra gibi olan bu olay, ünlü oyuncu Ornella Muti’nin başına geldi... İkametgahını yıllardır vergi cenneti Monte Carlo’da gösteren Muti, Roma’da bir çocuk bakıcısını işe alıyor. Bundan sonra da olanlar oluyor.

İtalyan mali polisi, bakıcının işe alınmasını, Muti’nin Roma’da oturduğuna dair kanıt sayıyor ve Muti’yi, vergi ödememek için ikametini Monte Carlo’ya taşımakla suçluyor. Ardından da Ornella Muti’den 2.3 milyon Euro vergi ödemesi isteniyor.

Çok ilginç değil mi?

Yıldönümü

- Yarın 30. evlilik yıldönümümüz. Bunu kutlamak için koyunu kesebiliriz.

- Niçin? Onun suçu ne ki...(Teşekkürler

Prof. Dr. Doğan ŞENYÜZ)

İktisatçının sevdiğinden özür dilemesi

"Sevincim düşüşte, üzüntüm maksimum, belki de global ekonomi gereği... Sunuyorum duygularımı sana, bir akşam maksimum kárım değilsin demiştim sana, yalandı, çünkü, sağladığım bir fayda olmadığını düşünüyordum; daha çok fırsat maliyeti gibi muamele ediyordun bana... Ama bugüne gelirsek sevdiceğim, konuşmak istemiyorsun benimle, sana talebim çok bana arzın yok... Olsun varsın... Beş iş günü beklemişim üç günde beklerim sevgi kapitalim artsın diye, gerekirse sana canımı siper eder, likit sıkıntımızı silerim! Ne de olsa benim faydam, maksimum kárım, optimum noktamsın."(Teşekkürler İrem Köksal)

Tavla

UZUN
süredir birbirini görmeyen iki arkadaş karşılaştıklarında, biri sorar:

- Hayrola, çok üzgün görünüyorsun.

- Sorma, geçen hafta evim yandı. İçinde hanım ve iki çocuğum da vardı. Onları da kurtaramadık. Ben üzgün olmayayım da kim olsun...

- Yahu arkadaş, buna mı üzülüyorsun. Ben de zannettim ki.

- Ne zannettin?

- Benim gibi tavlada yenildin de ona üzülüyorsun zannettim!..

Bunu ona asla yapmayın

PATRONUNUZ
Koç ise: Asla hatasını düzeltmeyin çaktırmadan kendisinin bulmasını sağlayın. "Ben biliyorum" havalarına girmeyin, sinirliyken gözüne ilişmeyin.

Karınız Koç ise: Yalan söylemeyin. Erkeğine göre çok daha uyanık olan Koç kadını yalan söylediğinizi anında anlayacak ama çaktırmayarak, kedinin fareyle oynadığı gibi sizinle oynayacaktır. Ve çok kısaca belirtelim; yalana tahammülü yoktur.

Kocanız Koç ise: Kavga anında bile olsa onu küçük düşürmeyin. Acısını mutlaka çıkaracaktır.

Doktor ve hasta

BİR gün vizitteyiz, Hoca "Bu hastanın sağlık güvencesi ne idi?" dedi. Ben de hatırlayamadığım için yavaşça hastaya yaklaşıp sordum;

- Amca Bağ-Kurlu musunuz?

Amca cevap verdi:

- Hayır Kastamonuluyum.

(Teşekkürler Dr. Gülcihan Özkan)

Haberin Devamı

Günün sözü

Ne kadar yüksekte olursan ol, yasalar senden de yüksektir.

Thomas Fuller

Yazarın Tüm Yazıları