Eşim 32 yaş büyük diye her ay 1500 lira ceza ödüyorum

İki gün önce, uçakta yanımda oturan genç, güzel ve şık giyimli sarışın kadın tebessüm ederek “Ben sizi tanıyorum. Size e-mail gönderip sormayı düşünüyordum. Tesadüfe bakın, uçakta yan yana düşmüşüz” dedikten sonra, konuya girdi:

Haberin Devamı

“Eşim benden 32 yaş büyük diye her ay 1.500 lira ceza ödüyorum. Bir kadın kendisinden 32 yaş büyük bir erkekle evlenemez mi? Ödediğim 1.500 lira, her yıl artacak şekilde ‘ömür boyu’ devam edecekmiş. Böyle yasa olur mu?”

İLGİNÇ BİR YASA

“Olay ne?” diye soracaktım ki anlatmaya devam etti:

“Eşim, benden 32 yaş büyüktü ama birbirimizi deliler gibi seviyorduk. ‘O ülke ya da tatil bölgesi senin bunlar da benim’ dercesine, dünyayı dolaşıyorduk. Çok güzel 5 yılımız geçti. Maalesef beşinci yılda onu kaybettim. Bir çocuğumuz olmasını çok istiyordu. Eşim bana göre o kadar gençti ki ölümü aklıma bile getirmiyor, çocuk olayını sürekli erteliyordum. Bir gün acı gerçekle karşılaştım. Ani bir kalp krizi her şeyi bitirdi. Eşim öldükten sonra,  benden 32 yaş büyüktü diye, her ay 1.500 lira ceza ödüyorum. Olacak iş mi bu?”

Olayı bir anda kavrayamadım ama biraz daha anlatınca neden söz ettiğini anladım.
Emekli Sandığı Kanunu’nun, şu anda da uygulanan 71’inci maddesine göre; evlilikte, 30 veya 30’un üzerinde yaş farkı olursa, ölen eşten alınacak aylığın tamamı değil “yarısı” bağlanıyor.
Olayımızda da 30’un üzerindeki yaş farkı nedeniyle eşe 3.000 lira yerine 1.500 lira “dul aylığı” bağlanmış. İşte, “Her ay ödüyorum” dediği 1.500 lira, buradan kaynaklanıyormuş!

ÇOCUK OLSAYDI

“Bir şeyi merak ediyorum” dedikten sonra onu da sordu:

- Evli kaldığımız beş yıl içinde çocuğumuz olsaydı, değişen bir durum olur muydu?
- Olmaz olur mu? Size bağlanacak aylıkta kesinti olmazdı. Ayrıca çocuğa da aylık bağlanırdı. Evliliğiniz 10 yıl sürseydi yine tam bağlanacaktı. Yasaya göre; aralarında 30 veya 30’un üzerinde yaş farkı olanların, çocukları olması veya evliliklerinin 10 yılı doldurması halinde, ‘yaş farkı aranmaksızın’ dul aylığının tamamı bağlanacaktı.
Kadın birden mahzunlaştı ve fısıltı halinde konuştu:
“Keşke çocuk yapsaymışım..”

Haberin Devamı

Defter 14 yıl önce kalktı ama cezası duruyor

Günlük kasa defteri ve günlük perakende satış ve hasılat defteri diye “günü gününe tutulan” iki ayrı defter vardı.
1 Ocak 1999 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırıldı.
Defterler kalktı ama bu defterleri günü gününe tutmayanlarla ilgili ceza maddesi duruyor (Vergi Usul Kanunu Md. 353/4).
Ceza maddesinin durduğu yetmiyormuş gibi, 14 yıldır yürürlükte olmayan bu defterleri günü gününe tutmayanlara (!) uygulanacak ceza tutarı da her yıl artırılıyor. 2013 için 190 lira oldu!
Nasıl fıkra gibi değil mi?

Haberin Devamı

Hayvanlar

Birbirimizin her halini bir hayvanla tarif ederiz. Mesela erken yatana “tavuk” deriz. Geç yatana “gece kuşu”... Ders çalışana, “inek”, geç anlayana “öküz”, inatçı olana “keçi”, iriyarı kadına “at”, erkeğin irisine “ayı”, uysal kadına “kedi”, komik olana “maymun”, uslu çocuğa “kuzu”, yaramaz çocuğa “eşek sıpası”, boş boş bakana “angut”, işinin ustasına “kurt”, çok yemek yiyene “fil”, hiçbir şeye itiraz etmeyene “koyun”, kurnaz olana “tilki”, başarı gösterene ise “aslan” deriz.

TEBESSÜM

Dörde mi sekize mi?

Sarışın, pizzacıya gitmiş. Garson:
“- Pizzayı dörde mi böleyim? Sekize mi?” demiş.
Sarışın, “sekize bölme, o kadar yiyemem” demiş.

Tamamlamak

“Kadın ve erkek birbirini tamamlar” diyorlar,
oysa çoğunlukla biri diğerini noksanlaştırır.
Cenap Şehabeddin

GÜNÜN SÖZÜ

Haberin Devamı

Körler memleketinde, şaşılar padişah olur.
Alexandre Pope

Güle güle git
Temel, yolda gülerek gidiyormuş. Neden?
- Evden çıkarken, Fadime, “Güle güle git” demiş..
(Teşekkürler Alp YENER)

Gençlik

Temel 70 yaşında ama 18’lik kız almış. Bu işin olmayacağını anlatmak için, 10 yıl sonrasını düşün demişler.
- Ne var 10 yıl sonra, yirmi seçiz yaşında olacak.
Yirmi seçiz yaşında kari yaşlı sayulmaz çi...

Sarışın ve ayna

İki sarışın yolda yürürken yerde bir makyaj aynası gözlerine ilişir. İlk sarışın kapağını açar ve bakar:
- “Resimdeki yüz bana çok tanıdık geldi şekerim...” der.
Sıra ikinci sarışındadır. Aynayı arkadaşının elinden çekiştirir ve şöyle der:
- Tabii ki tanıdık gelecek aptal, bu benim...

Yazarın Tüm Yazıları