Erkeklik vergisi

BU ad altında bir vergiyi ilk kez duyuyorsunuz, haklısınız. Ülkemizde böyle bir vergi yok. Hatta dünyada da yok. Ancak yakında olması sözkonusu!..

İsveç’teki Feminist Parti, ‘erkeklik vergisi’ adı altında, bir vergi alınmasını öngören yasa tasarısı hazırlamış. Tasarıda, erkeklerin ödedikleri vergilerin yanı sıra, bir de erkeklik vergisi adı altında vergi ödemeleri öngörülüyor.

KADINLARA DAĞITILACAK

Feminist Parti’nin önerisine göre, ‘Erkeklik Vergisi’ tahsilatı, bir fonda birikecek. Bu fon; kocalarından dayak yiyen ya da boşanan kadınlar ile aldatılan, terk edilen, şiddete veya tecavüze uğrayan kadınlara harcanacak.

Türkiye’de de son zamanlarda dansöz Asena, manken Deniz Akkaya ve Gamze Özçelik ile bazı ünlü işadamlarının eşleri ve sevgilileri, ‘şiddet mağduru’ ya da ‘tehdit veya tecavüz mağduru’ olarak, ön plana çıktılar.

İster misiniz, Türkiye’de de mağdur olan kadınları korumak için, böyle bir vergi tasarısı hazırlansın?

ERKEKLERİN VERGİSİ

Türkiye’de erkeklik vergisi yok ama ‘erkeklerin özel bir vergisi’ var. 8 Haziran 1959 tarihinde kabul edilen Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nun 4/c maddesi ile ‘drahomalar’ veraset ve intikal vergisinden müstesna tutulmuş.

Bilmeyenler için açıklayalım; drahoma, erkeklere verilen başlık parasını, ifade ediyor. 1959 yılında çıkan yasa ile erkeklere, drahoma adı altında verilen başlık parası, vergiden müstesna tutulmuş. O tarihten bu yana, Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu sürekli değişmiş hatta ‘istisnalar’ başlıklı dördüncü madde de değişmiş ancak (c) bendindeki bir ifade, hiç değişmemiş. O da drahomaların, veraset ve intikal vergisinden müstesna olduğuna ilişkin ifade...

Meclis’teki milletvekillerinin, en az yüzde 95’i erkeklerden oluştuğuna göre, bu madde daha uzun süre değişmez...

Gerçi, erkeklere drahoma yani başlık parası veren yok ama olsun. Yasada yer alması bile önemli...

Bursa’daki soyadı hassasiyeti

BURSA
’dan maliyeci dostumuz Prof. Dr. Metin Taş’ın ilginç bir tespiti olmuş. Bursa’da soyadını sevmeyen 500 kişi, soyadını değiştirmek için mahkemeye başvurmuş. Bursalıların bu hassasiyeti, telefon rehberinde komik ya da argo anlamı bulunan isim ve soy isimleri görenlerin, telefon açarak dalga geçmelerinden kaynaklanıyormuş. Bilindiği gibi, Türk Medeni Kanunu, her Türk vatandaşına bir kez isim değiştirme hakkı tanıyor.

Prof. Taş’ın tespit ettiği bazı ilginç isimler şunlar: Necati Yenge, Cafer Cırt, Yusuf Ziya Salakoğlu, Döndü Cort, Aytekin Kıllıbacak, Duran Tekerlek, İsmail Donsuz, Özdemir Damızlık, Abdulkadir Anan, Gülfidan Gösterir, Münevver Göbek, Duran Kalas, İbrahim Gömer, Yusuf Kız... Liste uzayıp gidiyor...

Sokağa araba parkı

TEMEL
ile Fadime, tayinleri nedeniyle Erzurum’a taşınırlar. Malum, Erzurum bol kar yağan bir yer... Kar yağdığı bir gün akşamüzeri, Temel’le Fadime evde otururlarken belediye hoparlöründen bir anons, ‘Sayın sokak sakinleri, lütfen arabalarınızı sokağın sol tarafına park edin, sokağın diğer tarafındaki karlar temizlenecektir.’ Temel, evden çıkar ve arabasını sokağın sol tarafına park eder. Ertesi akşam, yine belediye hoparlöründen bir anons, ‘Sayın sokak sakinleri, arabalarınızı lütfen sokağın sağ tarafına park ediniz, sokağın boş bırakılan tarafındaki karlar temizlenecektir.’ Temel yine dışarı çıkar ve arabasını sokağın sağ tarafına park eder. Ancak bu arada kar yağmaya da devam etmektedir... Bunun sonucu olarak sokakların her gün temizlenmesi gerekmektedir. Nitekim 3. günün akşamı yine bir anons; ‘Sayın sokak sakinleri, lütfen arabalarınızı sokağın...? tarafına park ediniz, sokağın diğer tarafındaki karlar temizlenecektir.’ Ancak anons sırasında bir kopukluk olduğu için ne Temel ne de Fadime arabaların sokağın hangi tarafına park edileceğini anlayamamışlardır. Uzun bir süre sokağın hangi tarafına park edecekleri konusunda tartışırlar ve bir türlü bir karara varamazlar. En sonunda Fadime, ‘Ula Temel’ der, ‘Madem, arabanın sokağın hangi tarafına park edileceğini anlamadık, bugün de araba garajda kalsın, boşver anonsu...’

(Teşekkürler Engin Erem)

Türk Bayrağı vergisi arttı

TEKNE, motor, yat ve kotraların 2006 yılı Motorlu Taşıtlar Vergisi yeniden belirlendi. Beygir gücüne göre belirlenen bu vergi, yüzde 10 oranında artırıldı.
Buna göre, 2000 beygir gücündeki bir teknenin 2006 yılı vergisi, 2000 x 54,94=109 bin 880 YTL (109 milyar 880 milyon TL) olacak. 1000 beygir gücündeki tekne için de (1000 x 30.52) 30 bin 520 YTL olacak.

Diyeceksiniz ki ‘Adamın teknesi varsa, 100 milyar lira vergi de ödesin’. Hiç de öyle değil. Tekne sahipleri, tekneyi başka bir ülkeye kayıt ettiriyor ve hiç vergi ödemiyorlar. Örneğin, 2000 beygir gücünde tekneye sahip olan Türk vatandaşı, teknesini Yunanistan’a kaydettirip, tekneye Yunan bayrağı astığında, Türkiye’de 1 YTL dahi vergi Motorlu Taşıtlar Vergisi ödemiyor. Vergi makul bir düzeyde olmadığı için bu uygulama giderek yaygınlaşıyor.

Nitekim, sahillerimizdeki Türk teknelerinin yüzde 90’ı hatta fazlası, yabancı ülke bayrağı taşıyor!..

Hayret ki ne hayret!..

İnşaatçıya KDV iadesinde son 2 gün

SATIN
aldığı mal ve hizmete yüzde 18 KDV ödeyip, yüzde 1 KDV ile fatura kesen inşaatçıların, aradaki KDV farkını, iade olarak geri almaları mümkün.

Konut yapı kooperatiflerine, kanunla kurulmuş sosyal güvenlik kuruluşlarına ve belediyelere iş yapan müteahhitler ile özel inşaat yapan müteahhitlerin, (konut kooperatiflerine yapılanlar hariç, net alanı 150 m2’yi aşmayan inşaat işleri için) 20 Aralık 2005 tarihine kadar verecekleri KDV beyannamesi ile 9 bin 100 YTL’yi aşan KDV iadesini talep edebilme hakları var.

20 Aralık’tan sonra başvuranlar, iade alamıyorlar.

Günün sözü

Birinci sınıf insanlar, birinci sınıf insanları işe alır.

İkinci sınıf insanlar üçüncü sınıf insanları işe alır.

Leo Rosten
Yazarın Tüm Yazıları