Paylaş
“Bir erkeğin, kadın kuaföründe işi ne?” diye düşünen vergi müfettişi, kadın kuaförü faturalarını görünce, erkek sanatçıya basmış vergi ve cezayı..
BAKIN NE OLMUŞ?
Beyaz perdeden ve TV dizilerinden tanıdığımız ünlü sanatçımız, vergi müfettişi tarafından vergi incelemesine alınmış. Defter ve faturalarını inceleyen müfettişin, kadın kuaförü faturaları dikkatini çekmiş.
Önce “Bir erkeğin, kadın kuaföründe işi ne?” diye düşünmüş. Sonra dayanamamış ve faturada yazılı telefonu arayıp, kendisini de tanıtarak sormuş;
- Orası kadın kuaförü mü yoksa kadın erkek karışık mı?
- Hayır efendim, burası yalnızca kadın kuaförü.
- Peki.. bir erkek gelse orada tıraş olabilir mi?
- Mümkün değil efendim.
Vergi müfettişi, teşekkür edip telefonu kapatıyor. Defterine gider yazılan kuaför faturalarının da “sanatçının eşine ait” olduğunu düşünerek gider olarak kabul etmiyor. Sonuçta sanatçımızdan cezalı vergi isteniyor.
MEĞER NEYMİŞ
Ünlü sanatçımız bunları anlattığında, dayanamayıp sordum:
- Peki siz gerçekten kadın kuaföründe mi tıraş oluyorsunuz?
- Hocam siz fıkrayla anlatmayı çok seviyorsunuz. İzninizle, sorunuzu yanıtlamadan önce bir fıkra anlatayım dedi
ve “Tebessüm” köşesinde yer verdiğim fıkrayı anlattı.
Fıkradan sonra devam etti:
- Fıkrada olduğu gibi, vergi inceleme elemanı da kuaförü aramadan önce bana “Siz bayan kuaföründe mi tıraş oluyorsunuz?” diye sorsaydı, ona saçımı kestirdiğimi söylerdim. Ancak hemen ardından da film ve dizilerdeki rolüm gereği, bazen ak saçlı, bazen sarı saçlı ya da siyah saçlı olabilmek için saç boyattığımı, kaş aldırdığımı, röfle saç yaptırdığımı, sanatçı olmam nedeniyle cilt bakımı, manikür ve pedikür yaptırdığımı vs. açıklardım ama sormadı ki!..
BETERİN BETERİ VAR
Bunları dinleyince, dayanamayıp teselli ettim.
- Siz yine ucuz kurtulmuşsunuz. “sahte belge kullandı” diye sizi bir de hapis cezası istemiyle ceza mahkemesine gönderebilirdi. Bir tanıdığım, kendisine en küçük bir soru dahi sorulmadan keyfi olarak “hapis cezası istemiyle” savcılığa sevk edildi. Yüklü ceza kesildi. Savcılık “takipsizlik” verdi, mahkeme cezayı sıfırladı ama keyfi hareket eden o vergi müfettişi hakkında hiç bir şey yapılmadı!
Günün Sözü
Çıktığın yer ne kadar yüksekse, düşeceğin yer de o kadar derindir.
İtalyan Atasözü
İcat etti ama konuşamadı
Telefonu icad eden Alexander Graham Bell, karısı ve annesiyle hiç bir zaman telefonda konuşamadı.
Çünkü ikisi de doğuştan sağırdı.
Nefes alma sayısı ve ömür
Tavşan, dakikada 95 kez nefes alır, ömrü: 5-7 yıl.
Köpek, dakikada 50-60 nefes alır, ömrü: 10-12 yıl.
Fil, dakikada 25-35 nefes alır, ömrü: 90-100 yıl.
Kaplumbağa, dakikada 15-20 nefes alır, ömrü: 100-110 yıl.
Su olmayan baraj
Hangi barajda su olmaz?
- Futbolcuların kurduğu barajda.
Tebessüm
Milletvekilinin karısı
Meclis’te bir bakanla ilgili, ciddi bir yolsuzluk suçlaması ve gensoru önergesi varmış. Meclis Başkanı, kendini savunması için Bakan’a söz vermiş. O da, kürsüye gelip başlamış konuşmaya;
“Efendim, çok fazla zamanınızı almayacağım. Olayın içyüzü şu: bundan yaklaşık 20 yıl önce, bekarken bir bayanla ilişkim olmuştu. Daha sonra bu bayan, beni suçlayan sayın milletvekili ile evlendi. O da, bu durumu öğrendikten sonra, hakkımda asılsız suçlamalara başladı. Örneğin, evimde uyuşturucu bulundurduğumu ihbar etti. Gizli örgüt üyesi olduğumu iddia etti. Tabii bunların hepsi asılsız çıktı.
Şimdi, hakkımda gensoru istenen konuda da benzeri bir durum söz konusu. Artık iyice bunaldım, savunma yapmayacağım. Takdir Yüce Meclis’e ait...”
dedikten sonra kürsüden inmiş. Tam o sırada, önerge sahibi yaşlı milletvekili atılmış;
“Bir dakika... Bir dakika... Söz istiyorum. Bana söz verir misiniz?”
Bunun üzerine salondaki milletvekilleri başlamışlar yuhlamaya ve söz atmaya;
“- Utan be... Şahsi davanı buraya getiriyorsun”
“- Karınla sorunun varsa, biz mi çözeceğiz. Yuuh...”
Önerge oylanmış ve reddedilmiş. Milletvekilleri, kızgın bir şekilde salonu terk ederken, önerge sahibi yaşlı milletvekili, perişan vaziyette söyleniyormuş;
“Ahh... Bir söz verselerdi... Ah bir söz verselerdi...”
Bir ayağı sakat olduğu için geri de kalan bir milletvekili dayanamayıp sormuş;
“- Yahu arkadaş, daha ne söyleyecektin ki herşey ortada!..”
“- Ahh bir söz verselerdi, diyecektim ki... Ben hayatımda hiç evlenmedim, bekarım...”
Hayret
Vergili başkan
Başlıktan (Karabüklüler hariç) çok kişinin bir şey anlamadığının farkındayım.
“Vergili,” Karabük Belediye Başkanı’nın soyadı.
Başkan Rafet Vergili’nin bir özelliği daha var, belediye başkanlığı nedeniyle her ay tahakkuk edip vergisi kesilen yani vergili olan ücretini hiç almıyor.
Öğrencilere “burs” olarak veriyor. Makam arabası yerine de kendi arabasını kullanıyor..
Paylaş