PAZAR günü yayınlanan ‘Karısını tedavi eden doktora ceza’ başlıklı yazımız, büyük ilgi gördü. Çok sayıda Hürriyet okuru ‘Gerçekten böyle bir olay oldu mu?’ diye sorup, hayretini dile getiriyordu... Oysa, yazdığımız olayın benzeri yüzlerce, binlerce örnek vardı...
Okumayanlar için özetleyelim; Dr. Asım Kayaalp, rahatsızlanan eşini ücretsiz tedavi ettiği için ortağı olduğu hastaneye vergi ve ceza kesilmişti. Bu arada hastanede çalışan iki doktor da, görev sırasında rahatsızlanmış ancak bedava tedavi edildiği için, hem kurumlar hem de KDV yönünden cezalı işlem yapılmıştı. Olay bunlarla da bitmiyordu. Annesini, babasını, oğlunu ya da kızını ücretsiz tedavi eden doktorlar için de cezalı vergiler istenilmişti.
AVUKATLARA DA VAR
Annesi, babası, kardeşi, oğlu ya da kızının davasına giren bir avukat, onlardan bir ücret ister mi istemez mi?
‘Olur mu öyle şey. İnsan hiç, kendini doğurup büyüten annesinden avukatlık ücreti alır mı?’ diye sormayın.
Burada ince bir nokta var.
Avukat annesinden, babasından, çocuğundan ya da diğer yakınlarının, avukatlığını üstlenip, davasına girdiğinde, bir kuruş almasa bile, KDV ödenmesi gerekiyor.
YASA NE DİYOR?
KDV Yasası’nın ‘Hizmet Sayılan Haller’ başlıklı beşinci maddesine göre;
‘Vergiye tabi bir hizmetten, işletme sahibinin, işletme personelinin veya diğer şahısların karşılıksız yararlandırılması hizmet sayılır.’ Aynı yasanın ‘Vergiyi Doğuran Olayın Meydana Gelmesi’ başlıklı 10. maddesine göre de; ‘Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması’ anında, KDV yönünden ‘vergiyi doğuran olay’ meydana gelmektedir.
İşte bu maddelere göre, avukat ve doktorların, aile bireylerine, para almadan yaptıkları hizmetler, KDV’ye tabi olacak. Sanki para almış gibi, asgari tarife üzerinden KDV hesaplayıp, serbest meslek makbuzu düzenleyecekler. Avukat ve doktorları biraz rahatlatmak için belirtelim; KDV ödeyecekler ama almadıkları paranın, gelir vergisini ödemeyecekler.
BİR ÇELİŞKİ
Doktor ya da avukatın, bir evi olsa ve bu evi anne ve babasına, oğluna, kızına ya da kardeşine, bedelsiz olarak kiralarsa, bundan dolayı kira geliri beyan etmesi gerekmiyor. Çünkü, Gelir Vergisi Yasası’nın 73. maddesinde, kira gelirinin beyan edilmeyeceği açıkça yazılı.
Peki... Doktor ya da avukat, annesini bedelsiz tedavi edince, bundan dolayı vergi öderken, evini annesine bedelsiz kiraladığında, neden vergi ödemiyor?
Nedeni belli, yasa böyle de onun için... Anladık da bu nasıl bir yasa?
Tenis maçı fedakarlığı
PERŞEMBE günü Gelirler Kontrolörleri Derneği’nin düzenlediği ‘Kayıtdışı Ekonomi ve Vergi Kanunlarının Yeniden Yazımı’ konulu panel vardı. Oturum başkanlığını yaptığım bu panelin, konuşmacıları arasında yer alan Gelir İdaresi Başkanı Osman Arıoğlu ve Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağlayan panel başlamadan önce, hararetli bir tenis tartışmasına girdiler.
Bir gazetecinin sorusu üzerine, Çağlayan, şunları anlattı: ‘Zaman zaman kendimi mükellefler ve sanayiciler adına feda ediyorum. Ne mi yapıyorum? Gelir İdaresi Başkanı Osman Arıoğlu benim çok eski dostumdur. Boş zamanlarımızda, birlikte tenis oynarız. Aslında benim burada iki amacım var. Birincisi, spor yapmak ve stres atmak. İkincisi ise, tenis oynarken Sayın Arıoğlu’nu meşgul edip, ona vergi artıracak zamanı bırakmamak... Maliyecileri boş bırakmaya gelmez... Maçlarda ne oluyor? diye sorarsanız, kendisine yeniliyorum. Bir de maazallah yenip, Arıoğlu’nu kızdırırsam vay geldi mükellefin, sanayicinin başına... Eee ne yapayım, kendimi feda ediyorum işte...’
Gazetecilerin, ‘Peki buna siz ne diyorsunuz?’ sorusunu, Arıoğlu gülerek yanıtladı:
‘Ben onu sürekli yeniyorum o da kendince böyle bir teselli bulmuş işte...’
Meyhaneci
OF’lu Hoca cuma namazında içki içenleri fena azarlıyordu:
‘- Paranızı sokağa atıyorsunuz! Kazanan kim? Meyhaneci... En büyük dükkan kimin? Meyhanecinin... En güzel ev kimin? Meyhanecinin... Ya en güzel araba? Meyhanecinin. Bu paraları veren kim? Ha sizin gibi kafasızlar...’
Aradan iki hafta geçer, bir adam koşarak Hoca’nın yanına gelir ve ellerine sarılıp öperek:
‘- Allah razı olsun Hocam, senin verdiğin içki vaazı sayesinde hayatım kurtuldu.’
Hoca memnun:
‘- Aferin, içkiyi bırakmanın mükafatını ahirette de göreceksin oğlum.’
Adam düzeltir:
‘- İçkiyi bırakmadım Hocam, MEYHANE AÇTIM...’
Deontoloji bilir misiniz?
‘Karısını Tedavi Eden Doktora Vergi Cezası’ başlıklı yazınızı gülerek, üzülerek, düşünerek okudum. Şöyle ki; KDV Yasası’nın 5. maddesi iyi güzel de, bizim fakültede okuduğumuz Deontoloji dersleri ne oluyor? Doktordan, annesinden, babasından, çocuğundan para alınmaz diye öğrenmiştik. Babamdan aldığı muayene parasını, kızının doktor olduğunu kapıdan çıkarken öğrenip ısrarla iade eden hocam rahmetli Gıyas Korkut idi. Ne hocamı ne hadiseyi bana aktaran sevgili babamın yaşlı gözlerini unutamam, 5. maddeler de unutturamaz.
KDV Yasası’nın 5. maddesi ne ise düzeltilemez mi? (Dr. Mürüvvet Türkili)
Günün sözü
Küçük kafalar insanları, orta kafalar olayları, büyük kafalar fikirleri konuşur.