Boy, kilo ve göz rengi unutulmuş

Hani bazen "Pes doğrusu, bu kadar da olmaz" dersiniz ya aynen öyle.

Haberin Devamı

Bir süre önce, memur alımı ile ilgili bir ilan yayınlandı. İlanda, öyle özellikler sıralanmış ki okuyunca, alınacak memurun "Boy, kilo ve göz rengi ile ad ve soyadının baş harflerinin belirtilmesi unutulmuş" diyorsunuz.

Mersin ili Çiftlikköy Belediyesi’nin, 30 Mayıs 2007 Çarşamba günü, saat 9’da, sözlü mülakatla işe alacağı memurla ilgili şartlar, 9 madde halinde sıralanmış.

ARANAN ÖZEL ŞARTLAR

Belediye’ye alınacak memurda aranan özel şartlar, aşağıdaki gibi.

1- Bayan olmak,

2- Mersin Belediyesi sınırları içinde ikamet ediyor olmak,

3- Sınav tarihi itibariyle 24 yaşından gün almamış olmak (15.10.1984 tarihinden sonra doğmuş olmak)

4- MMYO Muhasebe Ön Lisans Mezunu olmak (2004 yılı mezunu olmak),

5- Belediyede en az 5 yıl muhasebe biriminde görev yapmış olmak,

6- MEB’den alınmış onaylı bilgisayar sertifikasına sahip olmak,

7- B sınıfı sürücü ehliyetine sahip olmak (en az 1 yıl)

8- Kurumumuz 5393 sayılı Kanun kapsamında olup, adayların 5393 sayılı ve 657 sayılı Kanunlarda aranan şartları taşımaları gerekmektedir.

9- KPSS P93 (Kamu Personeli Seçme Sınavı) 2004 ve 2006 sınavlarına girmiş ve 62 puan almış olmak.

İLANA BAKAR MISINIZ?

Evet, ilana bakar mısınız?

Aranılan özellikler; tam adrese teslim.

24 yaşından gün almamış olacak ama 22 yaş da olmuyor. Muhasebe ön lisans mezunu olacak ama dört yıllık fakülte mezunu kabul edilmiyor. KPSS sınavına 2004 ve 2006 yıllarında girmiş ve 62 puan almış olacak. 70 veya 80 puan aldıysa, şartları tutmuyor.

Ne dersiniz, "İlanda, boyu, kilosu ve göz rengi ile adı ve soyadının baş harfleri unutulmuş" demekle haksız mıyız?

Bakalım, 30 Mayıs 2007 günü yapılacak mülakatta ne olacak?

Niye ben

Efsane Wimbledon tenis oyuncusu Arthur Ashe AIDS’den ölmekteydi. Dünyanın her köşesindeki hayranlarından mektuplar yağmaktaydı. Bunlardan bir tanesi şöyle soruyordu:

"Neden Tanrı böylesine kötü bir hastalık için seni seçti?"

Arthur Ashe buna şu cevabı verdi:

"Tüm dünyada 50 milyon çocuk tenis oynamaya başlar, 5 milyon tenis oynamayı öğrenir, 500.000 profesyonel tenisi öğrenir, 50.000 yarışmalara girer, 5.000 büyük turnuvalara erişir, 50’si Wimbledon’a kadar gelir, 4’ü yarı finale, 2’si finale kalır. Elimde şampiyonluk kupasını tutarken Tanrı’ya ’Neden ben?’ diye hiç sormadım. Ve bugün sancı çekerken, Tanrı’ya ’Niye ben?’ mi demeliyim?" (Teşekkürler Arif TEMİR)

Ne Doğan’i tanirum ne yengesinu

Bir gün Temel ormana ağaç kesmeye gitmiş. Baltasını alıp ağaçları kesmeye başladığı sırada ormanda gezinti yapmakta olan Greenpeace üyeleri Temel’i yakalayıp, "Doğanın dengesini bozdun" diye evire çevire dövmüşler.

Temel perişan halde evine dönerken yolda arkadaşlarına rastlamış.

- Uyy, ula Temel, uşağum, ne oldi sağa?

- Ula sorma, birileri geldi doğanın yengesinu bozmişsun dedi ve verdiler sopayi. Halbuki ben ne Doğan’i tanirum ne de yengesinu.
(Teşekkürler Murat ÇİN)

Dünyayı değiştiren beş Yahudi

1- Yahudi Musa insanlara; "Sizin aklınız var. Neden köleliği kabul ediyorsunuz, aklınızı kullanın" demiş.

2- Yahudi İsa; "Aklınız var, ama bunun yanında kalbiniz de var. Duygularınıza da önem verin" demiş.

3- Yahudi Marks; "Aklınız var, yüreğinizin sesini de dinliyorsunuz, ama karnınız açsa neye yarar" demiş.

4- Yahudi Freud; "Aklınız var, yüreğinizin sesini de dinliyorsunuz, karnınız da tok, ama seks hayatınız sakatsa neye yarar" demiş.

5- Yahudi Einstein ise; "Bu yukarıda söylenenlerin hepsi İZAFİDİR" demiş.

(Teşekkürler Ahmet AKPINAR)

Uyanık pastacı

Geçtiğimiz Pazar, bir pastaneye uğrayıp, meyveli pasta aldım.

Ardından, kasaya gidip bedeli olan 20 YTL’yi nakit olarak ödedim. Kasiyer bayan paketlenmiş pastayı uzatırken;

- Fişini de rica edeyim

dedim. O da "Pardon" diyerek fişi verdi.

Eve geldiğimde, fişe bir baktım "27 YTL" yazıyor. Biraz daha dikkat ettim düzenlendiği saat 10.51 yani pastayı aldığım saatten yaklaşık bir saat önce.

"Bu nasıl olur?" diye araştırdığımda, pastacının uyanıklığı ortaya çıktı.

Pastacı, "Maliyeciler tespit ederler" düşüncesiyle, banka kredi kartı ile ödeme yapanlara, mutlaka fiş kesiyor, ancak vermiyor. Bunları bir köşede biriktiriyor. Nakit para ödeyip, fiş isteyenlere veriyormuş.

20 YTL’lik pastaya, 27 YTL’lik fiş vermesinin nedeni de buymuş.

Daha ötesi, ücretlilere vergi iadesi kaldırıldığından beri bu uygulama çok yaygınlaşmış.

Birbirini yanlış anlamak

Düşündüğünüz,

Söylemek istediğiniz,

Söylediğinizi sandığınız,

Söylediğiniz,

Karşınızdakinin duymak istediği,

Duyduğu,

Anlamak istediği,

Anladığını sandığı,

Anladığı,

Arasında farklar vardır.

Dolayısıyla insanların birbirini yanlış anlaması için en az 9 ihtimal var.

Sylviane Herpin


Taklit

Temel her gün okula giden ve çalışan oğlunun defterinde tek bir yazı göremeyince nedenini sormuş. Oğlan;

- Öğretmen tahtaya ne yazarsa aynen deftere geçireyrum, o tahtayi silince ben de defterimi sileyrum.

Haberin Devamı

Günün Sözü

Her şey, kolay olana kadar zordur.

Dan Millman

Yazarın Tüm Yazıları