Paylaş
- Hocam.. ‘fıkra gibi’ benzetmesiyle yazdığınız konulara benzer bir olay da bizim başımızdan geçti. Anlatsam inanmazsınız.
- Anlat anlat inanırım.
BAKIN NE OLMUŞ?
Ne olduğunu, kendisinden dinleyelim:
“Bankadan arayıp, hesaplarımızın Gelir İdaresi Başkanlığı’nca ‘bloke’ edildiğini söylediler. ‘Niçin bloke etmişler?’ sorusuna ‘Bilmiyoruz’ yanıtını aldım ki çalıştığımız bir başka bankadan da ‘bloke’ haberi geldi. Ardından üçüncü bankadan!..
İşler iyice karışmıştı. Acilen vergi dairesine gidip sordum.
Şirketimize ait 13-14 araç var. Bunlardan birkaç tanesi OGS-KGS geçiş ihlali yapmış ve trafik cezası kesilmiş. Toplam borç 1.200 TL. Bankalarda bloke edilen şirket paralarının tutarı 1 milyon 400 bin TL!
İnanılır gibi değil!..
DAHA ÖTESİ VAR
Vergi dairesine, ‘1.200 lira alacağınıza el koyun, kalanını serbest bırakın’ dediğimde, ‘Hayır onu yapamayız. Parayı ödeyin’ dediler. Şirkete gidip, parayı alıp vergi dairesine yatırmamız, öğleden sonrasını buldu.
‘Bankadaki blokajı çözün. Acil ödemelerimiz var’ dediğimde, ‘Akşama doğru ancak çözülür’ yanıtını aldım.
O gün bir yerlerden para bulup, senet ve çekleri ödedik!..”
Nasıl, “fıkra gibi” değil mi?
Kayserilinin bereketi
Cuma günü TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ve TÜRMOB Başkanı Nail Sanlı ile birlikte çay sohbeti yaparken, Hisarcıklıoğlu aşağıdaki fıkrayı anlattı:
“Sabah erkenden Kayserilinin dükkânına gelen müşteri, sucuk ve pastırma istemiş. Tarttırıp aldıktan sonra, ‘Kaç lira’ diye sormuş. ‘60 lira’ denilince, istenen parayı ödeyip, sucuk ve pastırmaları alarak çıkmış.
Müşteri çıktığında, Kayserili satıcı canı sıkılmış vaziyette kafasını sağa sola sallayınca, arkadaşı sormuş:
- Hayrola ne oldu?
- Daha ne olsun adama 60 lira dedim. Hiç pazarlık etmeden parayı ödeyip sucuk ve pastırmaları aldı. Dükkânın bereketini kaçırdı...”
Hisarcıklıoğu fıkrayı anlattıktan sonra Bakanlara dönerek:
“- Biz de konuşuyorsak, bilin ki arkamızdan konuşulmasın diyedir...”
Sonra bana döndü “Şükrü Hocam, pazar günü bu fıkrayı yazarsınız herhalde...”
Sağlıklı yaşam
Sağlıklı yaşamla ilgili bildiklerimizi bir daha mı gözden geçirsek?
- Karamanın koyunu bütün gün ot, yeşillik yer, kırda dolaşır ama arkasında kilolarca yağlı kuyruk taşır.
- Balinalar sadece deniz ürünü yer, yüzer, litrelerce su içer ama yine de şişkodur.
- Tavşanlar havuç yer, kırda hoplar, zıplar ama 15 yıldan fazla yaşamaz.
- Kaplumbağalar ağır hareket eder, spor salonuna üye olmaz ama 450 yıl yaşar.
(Teşekkürler Nur EKESAN)
Kiralık ev
Karadenizli emlakçı müşterisine sormuş:
- Nasil bir ev araysun? Kaç odasi olsin?
- Valla kaç odası olması önemli tiil... Karimin ev işlerini göreceği kadar büyük, kaynanamun bize yerleşemeyeceği kadar ufak olsun...
(Teşekkürler Mehmet TÜRKMEN)
Kadına verilenler
- Kadına dal verirsen ağaç eder, ekmek verirsen aş eder, ev verirsen yuva eder, sevgi verirsen taç eder, sakın kredi kartı verme ocağın söner.
(Teşekkürler
Saim GÜVEN)
Gözyaşı
Bir KADIN’ın en tehlikeli yaşı
“20 ila 40 arası” diye bir sürü cevap verilmiştir.
Oysa bir KADIN’ın en tehlikeli yaşı
‘GÖZ.. YAŞIDIR’
(Teşekkürler Zafer ÖNEN)
Kadınların gücü
Şirketin kullanacağı banka kredisine, şirket ortağının “kefil” olabilmesi için 1 Temmuz 2012’den bu yana “eşinin rızası” gerekiyor.
Şahısların banka kredisine kefil olabilmek için de “eşin yazılı rızası” aranıyor (Yeni Borçlar Kanunu Md.584).
1 Temmuz’dan bu yana, bankaların kredi kullandırmasında yüzde 20 gerileme olmuş.
Demek ki bazı kadınlar kocalarına güvenmemiş ve “kefalete onay” için imzayı atmamış!..
Tu Ti Tu Tu Tu
Temel İngiltere’de lüks bir otele yerleşmiş. Oda servisine telefon açıp;
- TU Tİ TU TU TU TU(*)
demiş. Oteldekiler telaşa kapılmış bu mesajı çözmek için. Oraya buraya haber salmışlar... Sonunda konsolosluktan bir çevirmen bulmuşlar ve Temel’in ne dediği anlaşılmış:
- 2 çay, 222’ye!..
(*) Two tea to two two two
Günün sözü
- Her şey kolay olmadan önce zordur.
Thomas Fuller
Paylaş