Paylaş
Geçtiğimiz perşembe günü Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen "Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı"nda; ilginç düzenlemeler yer alıyor.
EMZİRME YARDIMI
Sigortalı kadına ya da sigortalı olmayan karısının doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe, çocuğun yaşaması koşuluyla, doğumundan sonraki 6 ay süresince, her ay doğum tarihinde geçerli asgari ücretin, üçte biri tutarında "emzirme yardımı" yapılacak.
Şu anda asgari ücretin brüt tutarı 531 YTL olduğuna göre, sigortalı olmayan karısı doğum yapan erkeğe, 6 ay süre ile 177 YTL "emzirme yardımı" yapılacak.
KIZLARA YÜKSEK ÖĞRENİM CEZASI
Sigortalının aile bireyleri de sigortalı ile birlikte, sağlık sigortasından yararlanabiliyorlar.
Tasarıda, kız çocukları ile ilgili ilginç bir hüküm yer alıyor. Buna göre; yüksek öğrenim görmüş 25 yaşından büyük kız çocukları, kendisine bakmakla yükümlü olan kişinin, sağlık sigortasından yararlanamayacak. Yüksek öğrenim görmeyen kız çocukları için, bu tür bir sınırlama yok.
ERKEĞE DE EVLENME YARDIMI
Tasarıda yer alan düzenlemelerden biri de evlenme yardımı ile ilgili. Şimdiye kadar evlenme yardımı, SSK’da sadece kız çocuğuna ödeniyor, Bağ-Kur’da hiç kimseye ödenmiyordu. Emekli Sandığı’nda ise eşe ve kız çocuğuna ödeniyordu.
Tasarıda bu ayrıma son veriliyor ve ölen sigortalıdan aylık bağlanan eş ve kız çocuğun yanısıra erkek çocuğa da "evlenme yardımı" verilmesi benimseniyor.
CUMHURBAŞKANI’NA YAŞLILIK AYLIĞI
Cumhurbaşkanı iken bu görevden ayrılanlara, istekleri halinde, istek tarihinde Cumhurbaşkanı’na ödenen aylık ödeneğin, yüzde 40’ı oranında "yaşlılık aylığı" bağlanacak.
TBMM Başkanı ya da Başbakan iken, bu görevden herhangi bir nedenle ayrılanlara da, istekleri halinde, başvuru tarihini izleyen aybaşından itibaren, Cumhurbaşkanı’na ödenmekte olan ödeneğin yüzde 40’ı esas alınarak, Cumhurbaşkanı’na bağlanacak yaşlılık aylığının, yüzde 75’i oranında aylık bağlanacak.
Tasarıda yer alan diğer ilginç düzenlemeleri de bir başka yazımızda ele alacağız.
Meclis’te vergi diyaloğu
Meclis tutanaklarından, yorumsuz olarak aynen aktarıyoruz.
Ramazan Kerim ÖZKAN (Burdur): Sayın Unakıtan’a bir soru yöneltmek istiyorum.
Ülkemizde temel gıda maddesi olan un ve unlu mamullerden ekmekte, KDV yüzde 1’dir. Günümüzde fakir fukaranın katığı durumunda olan makarnada ise yüzde 8’dir. Benim bildiğim kadarıyla, makarna da undan elde ediliyor. Uygulanan ekonomik politikalarla açlığa ve yoksulluğa terk edilen vatandaşlarımızın mutfaklarında, temel gıda maddesi olarak tükettikleri makarnada KDV’yi yüzde 1’e ne zaman düşüreceksiniz? Pırlantanın KDV’sinin sıfır olduğu bir ülkede, makarnanın yüzde 8’lerde olmasına anlam veremiyorum.
Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN (İstanbul) : Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum.
Sayın Özkan, un ve unlu mamullerde, KDV oranının, ekmekte yüzde 1 olduğunu, makarnada ise yüzde 8 olduğunu söylediler ve temel gıda maddesi olan makarnada da yüzde 1’e ne zaman düşeceğini söylediler. Bir de "pırlantada KDV yok, o nasıl oluyor" diye söylediler.
Şimdi, değerli arkadaşlar, takdir edersiniz ki, görüşmekte olduğumuz kanun maddesi Gelir Vergisine tabi gelirleri sıralıyor ve sorulan soru ile maddenin ilgisi olmadığından dolayı cevaplayamayacağımı belirtmek istiyorum. Teşekkür ederim.
Osman ÖZCAN (Antalya): Söyleyiver canım...
Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN (İstanbul) : Yine, Sayın Özkan, SSK’lı işçi sayısını sordu, "vergi yükünü ne zaman azaltacaksınız" dedi "asgari ücretteki vergi yükünü ne zaman kaldıracaksınız" diye de sordular. Teşekkür ediyorum. Yine, aynı şekilde maddeye bakıyorum, maddeyle bir ilgisi yok. Teşekkür ederim.
İLGİNÇ YASAKLAR
Pazar günü çamaşır asmak yasaktır. (İsviçre)
Pazar günleri pembe pantolon giymek yasaktır. (Avustralya-Victoria)
Domuzlara "Napolyon" isminin verilmesi yasaktır. (Fransa)
Pazar günleri balık avlamak yasaktır. (İskoçya)
Etek giyen erkekler tutuklanır. (İtalya)
(Teşekkürler Murat GÜNEŞ)
Bilgisayara en zor soru
İngiliz, Fransız ve Türk’ten oluşan üç kişi, bilgisayara en zor soruyu sorma konusunu tartışıyorlarmış.
Sonunda, en zor soruyu sorana bir takım elbise almaya karar vermişler.
İngiliz, bir soru sormuş; 15 saniye içinde yanıtı gelmiş.
Fransız bir soru sormuş; 20 saniye içinde yanıtı gelmiş.
Türk bir soru sormuş; 10 saniye, 20 saniye, 30 saniye... Yanıt yok. 40 saniye olmuş, bilgisayardan dumanlar çıkmaya başlamış, 50. saniyede bilgisayar tutuşmuş ve yanmış.
İngiliz ve Fransız, hayretler içinde Türk’e; "Bilgisayara ne sordun da böyle oldu?" demişler. O da gayet sakin bir şekilde yanıtlamış: "Hiiiiç... Sadece, ne var ne yok dedim. O kadar..."
GÜNÜN SÖZÜ
Yaşamımda edindiğim en büyük bilgi şudur: Kendi kendine yardım etmeyi bilmeyene, hiç kimse yardım etmez. Pestalozzi
Paylaş