Aysun Hanım’ın geline miras bırakma endişesi

Eşini genç yaşta kaybeden Aysun Hanım’ın, bütün dünyası oğlu olmuş.
Bayramdan sonra oğlu, öteden beri arkadaşlık ettiği kız arkadaşı ile nişanlanmayı ve evlenmeyi düşünüyormuş.
Aysun hanım gelin adayını beğeniyormuş ama oğlu ile birlikte kira aldıkları gayrimenkuller yönünden endişeliymiş.

GELİNE VEYA DAMADA MAL

“Yıllarca oğlum için biriktirdiğim serveti, oğlumla evlendi diye elin kızına teslim edecek değilim. Oğlumdan boşanırsa, malların yarısına bedavadan sahip olacak. Oğlumu garantiye almak için, evlilik öncesi sözleşme yaptırır, öyle evlendiririm” diye endişesini belirtti.
Benzer tepkiler, kız babalarından da geliyor;
“Kızım evlendikten sonra, damat hayırsız çıkarsa, ben ölünce kızıma miras kalacak işhanımın yarısının üzerine konarsa diye endişeleniyorum. Bu nedenle, kızımın evlenmesini adeta istemiyorum.”
Halk arasında söylenen “malın mı var derdin de var” sözünde olduğu gibi, malı olan çok kişi, çocuğunun mutsuz evliliğinden çok, malların paylaşımı endişesinde...

GEREKSİZ ENDİŞELER

İşin doğrusu, Aysun Hanım başta olmak üzere, çok kişi gereksiz bir endişeye kapılıyorlar. Şöyle ki;
1) Mal paylaşımı, “boşanma” halinde söz konusu. Evlilik mutlu bir şekilde devam ettiği sürece sorun yok.
2) Taraflar, evlilik öncesi kendi aralarında evlilik birliğinin boşanma ile sonlanması durumunda, hüküm doğuracak şekilde bir sözleşme yaparak, olası bir olumsuz gelişme sonucu ortaya çıkacak mal paylaşımını önleyebilirler. Bunun için bir avukata danışmalarında da yarar var.
3) Anneden ya da babadan miras kalan veya bağış yoluyla edinilen mallar, evlenmeden önce sahip olunan mallar ise boşanma halinde paylaşmaya tabi değil. Çünkü bunlar kişinin kişisel malları. Edinilmiş mallar paylaşıma konu olabiliyor.
Görüldüğü gibi, serveti olan ana-babaların, evli ya da evlenecek çocukları için öyle abartılacak kadar endişe verici bir durum yok.

BOŞANMA VERGİSİ

Çok sayıda Hürriyet okuru soruyor;
“Boşanma karşılığı alınan mal ve paralar vergiye tabi mi?”
Hemen yanıtlayalım; tabi değil!
Veraset ve İntikal Vergisi Yasası’nın 2/d maddesine göre; “İvazsız İntikaller” vergiye tabi. Ancak maddenin parantez içi hükmüne göre, maddi ve manevi zarara karşılık verilen “tazminatlar” ivazsız intikal sayılmıyor. Boşanma nedeniyle verilecek mal ve paralar, “boşanma koşulu” karşılığı “tazminat” olarak verildiğinden, “ivazlı bir intikal” söz konusu. Bu da Veraset ve İntikal Vergisinin konusuna girmiyor.
Gelir Vergisi Yasası’nın 25/8. maddesine göre de; “nafakalar, alanlar için gelir vergisinden müstesna” tutuluyor. Yani nafakalar, gelir vergisine tabi değil.
Özetle, Türkiye’de boşanma nedeniyle ödenen nafakalar ve tazminatlar ile boşanma karşılığı verilen menkul ve gayrimenkul mallar, vergiye tabi değil.

BİR FIKRA

Boşanmayla başladık, yazımızı da bir boşanma fıkrasıyla bitirelim.
Boşanma davasında hakim kararı açıklar;
- Mahkememiz, adı geçen hanıma ayda 300 dolar nafaka ödenmesine karar vermiştir.
Koca sevinçle öne atılır;
- Güzeel!.. Arasıra ben de uğrar 5-10 dolar veririm...
Tüm okurlarımızın bayramını içtenlikle kutluyor, sağlık ve mutluluk dolu günler diliyorum..