Paylaş
Ancak hemen hemen her yerde satılan bu kozmetik ürünlerin birçoğunun sentetik ve toksik maddeler içerdiğini ve zamanla erken menopozdan demansa, cilt hastalıklarından kansere kadar ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceğini biliyor muydunuz? Son zamanlarda birçok yerde içeriğinde ne olduğu belli olmayan kozmetik ürünlerin satıldığını görüyoruz. Bugün ben de bu ciddi sorundan yola çıkarak, Sağlıklı Yaşam Uzmanı ve Fitoterapist Dr. Buğra Buyrukçu ile toksik madde içeren ürünlerin sağlığımız açısından nasıl tehdit oluşturduğuna ve nelere dikkat etmemiz gerektiğine dair hoş bir sohbet gerçekleştirdim. Eğer siz de her gün makyaj ve bakım ürünü kullananlardansanız, bu altın değerindeki bilgileri okumadan geçmemenizi öneririm.
BİR RUJ ERKEN MENOPOZA GİRMENİZE NEDEN OLABİLİR
*Makyaj malzemeleri ve kozmetik ürünleri, her gün kullanmak artık hemen hemen hepimizin gündelik rutinlerinden biri. Bu rutinimiz ile birlikte hayatımıza nasıl bir tehlikeyi davet ediyoruz?
Kozmetik ürünlerin kullanımı, gündelik hayatımızın vazgeçilmezleri arasında ama bu ürünleri kullanırken nasıl bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu maalesef ki pek bilmiyoruz. Mesela sürdüğünüz bir ruj, sizin erken menopoza girmenize neden olabilir ya da kullandığınız herhangi bir kozmetik ürün, kansere yakalanma riskinizi arttırabilir. Bu ciddiyetteki sağlık sorunlarına neden olan tek şey ise kozmetik ürünlerin içeriğinde kullanılan sentetik ve toksik maddeler. Bu zararlı kimyasallar cilt yoluyla, oral yolla ya da solunum yoluyla vücudumuza giriyor. Toksik maddelere maruziyet arttıkça da ciltte tahriş, alerji, iltihaplanma, akne gibi sorunların yanı sıra kanser gibi ciddi hastalıklar da ortaya çıkabiliyor. Bu zararlı kimyasalların bazıları sinir sistemini olumsuz etkilerken, bazıları da üreme sistemini bozuyor. Toksik maddelere uzun süre maruz kalan kişileri ise gelecekte erken menopoz, cinsel isteksizlik, çocuk sahibi olamama gibi üreme sorunları da bekliyor. Ayrıca hamilelerde toksik maddelerin etkileri, bebekte gelişim anamolilikleri veya genetik mutasyonlar şeklinde de ortaya çıkabiliyor.
DEMANSI TETİKLİYOR!
Bu tarz ürünler vasıtasıyla aldığımız toksik maruziyetin süresi arttıkça; alzheimer, demans ve kanser gibi daha ciddi sağlık tehditleriyle karşı karşıya kalabiliyoruz. 2017 yılında yapılan bir çalışma, aslında durumun ne kadar ciddi sonuçlar doğurduğunu gözler önüne serdi. Araştırmada yoğun makyaj yapan kadınlar ve yapmayan kadınlar araştırıldı. Çalışma sonucunda yoğun makyaj yapanların daha erken yaşta emeklilik istedikleri, daha fazla sağlık problemleriyle karşılaştıkları ve daha fazla unutkanlık yaşadıkları gözlendi.
SAHTE PARFÜM ETKİSİ
*Kimyasallara nasıl maruz kalıyoruz? Hangi ürünlere dikkat etmeliyiz?
Makyaj ve kozmetik ürünlerindeki kimyasallara deri yoluyla maruz kalıyoruz. Ama saç spreyleri ya da sahte parfümler gibi ürünler sayesinde toksik maddeler, solunum yoluyla da vücudumuza giriyor. Mesela endokrin sistemini olumsuz etkileyen kimyasallar, en çok şampuanlar, saç şekillendiricileri, jöleler, briyantinler, saç spreyleri, tıraş ürünleri, güneş koruyucuları, losyonlar, parfümler ve cilt bakım ürünlerinin içinde bulunuyor. Mesela ruj gibi ürünler de oral yolla maruziyete yol açıyor. İyi bir ruj kullanmıyorsanız, bilin ki oldukça fazla olumsuz faktöre maruz kalıyorsunuz. Tabii bu olumsuzlukların oranı, ürünün cilde ne kadar sürüldüğü, ne kadar süre cilde temas ettiği ve ne sıklıkla kullanıldığına göre değişiyor.
KANSER GETİREN MADDELER
*Peki, kullandığımız ürünlerin içeriğindeki hangi maddeler sağlığımızı tehdit ediyor?
En sık karşılaştığımız maddelerden birisi parabendir. Cilt tarafından çok çabuk emilen parabenin meme ve karaciğer kanserine neden olduğuna dair çok ciddi araştırmalar vardır. Ayrıca hormonların bozulmasına da neden olur. Bilimsel çalışmalar, östrojen hormonunu taklit edebildiğini göstermiştir ki, bu da östrojene bağlı kanser gelişme riskini artırdığı anlamına geliyor. Ergenlik döneminde parabene maruz kalındığı zaman ise adet döneminin kısalması, erken adet görme, erken menopoz ve üreme fonksiyonlarının bozulması gibi sorunların ortaya çıktığını da görüyoruz. Makyaj malzemelerini inceltmek ve yumuşatmak amacıyla kullanılan ‘polietilen glikoller’ de özellikle nemlendiricilerin içinde oldukça fazla bulunur. Üreme fonksiyonlarında olumsuzluklar yaratan bu maddenin kanserojen etkileri de fazladır.
AVRUPA’DA YASAKLANDI TÜRKİYE’DE KULLANIMDA
Bir diğer dikkat edilmesi gereken toksik madde de kozmetik malzemeyi yumuşatmak için kullanılan ftalatlardır. Bunlar da vücut tarafından hızlı şekilde emilip, stres yaratır ve gelişim bozukluklarına neden oluyor. Avrupa Birliği’ne bağlı ülkelerde kozmetik ürünlerde ftalat kullanımı yasaklandı. Ancak bizim ülkemizde hala kullanılıyor. Triod hormonu benzeri etki eden bir madde olan triklosan da haşimato tiroidi, hipotiroid ve tiroid bezinin az çalışması gibi rahatsızlıklara neden olabiliyor. Ürünleri koydukları kapların içeriğinde bulunan Bisfenol A da vücudumuza girebiliyor. Bu madde de obeziteye, rahim duvarı büyümesine ve prostat kanserine yol açabiliyor.
*Güzelleşmek isterken, sağlığımızdan olmamak için kozmetik ürün veya makyaj malzemesi satın almadan önce nelere dikkat etmeliyiz?
Öncelikle yapmanız gereken en önemli şey, alacağınız ürünlerin etiketini mutlaka okumak olmalıdır. Ürün içeriğini satıcıdan talep edebilirsiniz. Eğer ürünün etiketi yoksa o zaman yanına bile yaklaşmanızı öneririm. Ürünün içeriğinde yukarıda saydığım maddelerden varsa ve olması gereken fiyatın altında satılıyorsa, bu tarz ürünlerden de uzak durulmalıdır. Aslında kozmetik ürün satın almadan önce izlenmesi gereken en doğru yol; Sağlık Bakanlığı’nın yayımladığı Yasaklı Kozmetik Ürünler Listesi’nin ve Tıbbi İlaç ve Cihaz Kurumu’nun yayımladığı Kozmetik Ürünlerde Güvenlik Değerlendirmesi’ne ait kılavuzun incelenmesidir. Ürünlerinizi bu bilgiler doğrultusunda almanız, en güvenli yoldur.
Paylaş