Paylaş
Hayatımıza yeni giren kavramlardan biri olan dekorasyon terapisi, renklerin ve ışığın gücünü kullanarak, ruh halinizin düzelmesine yardımcı olabiliyor. Evinizde huzurlu, ferah ve dinlendirici bir ortam oluşmasına katkı sağlayan dekorasyon terapisini uygulamak ise oldukça basit. Özellikle yoğun ve stresli bir yaşam sürüyorsanız, bu terapi tam da size göre...
İnsan psikolojisini olumlu ya da olumsuz etkileyen birçok faktör vardır. Ancak bunlardan bir tanesi oldukça önemli. Çünkü bizler için adeta güvenli bir liman olan evlerimizin dekorasyonu da ruh sağlığımız üzerinde yadsınamayacak kadar etkili olabiliyor. Evinize girdiğiniz zaman ruh haliniz kötü olmaya devam ediyor mu? Kendinizi karanlığa gömülmüş mü hissediyorsunuz? Mutsuzsunuz ama nedenini bilmiyor musunuz? O zaman belki de sorun, yaşadığınız yerdedir. Belki de artık evinize bir dekorasyon terapisi uygulama vaktiniz gelmiştir. Çünkü huzurlu ve ferah bir görünümün oluşmasına büyük katkı sağlayan dekorasyon terapisi, ışığın ve renklerin gücüyle sizlere depresyondan uzak bir yaşam alanı vadediyor. Peki, dekorasyon terapisi nasıl uygulanabilir? Neler yapmamız gerekiyor?
İLK ADIM FAZLALIKLARDAN KURTULMAK
Hayatınızda baş etmek durumunda olduğunuz birçok sorun ve sıkıntı varken ya da sadece huzur ararken, evinizin gereksiz ve kullanmadığınız eşyalarla dolu olması sizi kötü bir ruh haline sokabilir. Bu nedenle dekorasyon terapisine evinizdeki fazlalıklardan kurtularak başlayabilirsiniz. Yani evinize bir detoks programı uygulamanız gerekiyor. Çünkü evlerinizde birikmiş, üst üste duran eski eşyalar, rengi solmuş örtüler, kurumuş çiçekler, gereksiz yer kaplayan koltuklar, yaşam alanınızın nefes almasını engeller ve enerjinizi yok eder. Bunun için fonksiyonelliğini yitirmiş ve olmasa da olur dediğiniz eşyaları evinizden çıkarın ve kendinize nefes alabileceğiniz alanlar yaratın.
PLASTİK VE SENTETİK MALZEMELERİ KULLANMAYIN
Şehir hayatının getirdiği en olumsuz etkilerden biri de sürekli elektrik yükü alıyor olmamız. Bunun yanı sıra evimizde kullandığımız plastik ve sentetik malzemeler de daha fazla elektriğe maruz kalmamıza neden oluyor. Bu nedenle ahşap kaplamalardan mobilyalara, tekstil ürünlerinden dekoratif eşyalara kadar her şeyde doğal olanları tercih etmeniz ruhunuza iyi gelecektir. Özellikle bitkiler, doğayı evinize taşımanızdaki en önemli parçalardır. Evinize hem enerji ve hem de yaşam verirler. Bu nedenle evinizden canlı çiçekleri ve bitkileri eksik etmeyin.
KASVETLİ RENKLER YERİNE AÇIK TONLARI TERCİH EDİN
Daha önce yazılarımda evlerimizde kullandığımız renklerin farklı enerjilere neden olduğunu sıkça dile getirmiştim. Bugün de biraz renklere değineceğiz. Çünkü dekorasyon terapisinin başarısı ışık ve renklerin gücünden geliyor. Şimdi evinizde ağırlıklı olarak kullandığınız renklere bir göz atın. Bu renkler, evinize kasvet mi veriyor yoksa enerji mi? Kullandığınız renklerin modası geçmiş mi yoksa solmuş mu? Eğer bu sorulara ‘Evet’ diye cevap veriyorsanız, o zaman acilen evinizde kullandığınız tüm renkleri değiştirme vaktiniz gelmiş demektir. Çünkü evinizde yaratıcı renkler kullanmak, zihninizi tazelemek için mükemmel bir yöntemdir. Duvarlarınızı kaplayan renkler sizi iyi hissettirmeli ve evinizin içine giren güneş ışığının etkisini de çoğaltabilmelidir. Mesela, duvarlarınız için açık mavi ve yeşillerden ya da beyazdan oluşan rahatlatıcı, yumuşak tonlar seçebilirsiniz. Bu renkler hem mekânı genişletir hem de kasvetli havayı ortadan kaldırır. Ancak koyu tonları kullanmaktan kaçının. Çünkü bu renkler, hüzün ve depresyonu çağrıştırarak, negatif etkiler yaratır.
GÜNEŞ IŞIĞININ GÜCÜNÜ KULLANIN
Kış aylarından sonra güneşin sıcaklığını hissettiğimiz bahar aylarında nasıl ruhumuz neşe doluyor, enerjimiz yükseliyorsa evinizde de güneş ışığının gücünü kullanmamız gerekiyor. Bilimsel birçok araştırma da güneş ışığının pozitif enerjiyi yükselttiğini kanıtlıyor. Çünkü güneş ışığı vücudumuzda mutluluk hormonlarının da salgılanmasını arttırabiliyor. Güneş ışığı için depresyonla mücadelede ruh halinizi yükseltecek etkili ve basit bir yöntem diyebiliriz. Eviniz yeteri kadar güneş almıyorsa bu etkiyi, yapay ışık kaynaklarıyla da elde etmeniz mümkündür. Özellikle daha çok vakit geçirdiğiniz oturma odanızın ya da salonunuzun perdelerini açık tutmayı ve evinize güneşi davet etmeyi ihmal etmeyin.
Paylaş