Paylaş
Cevabınız ‘hayır’ ise okumaya devam etmenizi öneririm. Çünkü gıdı bölgesi, genç, dinamik ve enerjik görünmenizi sağlayan önemli alanlardan biridir. Bu nedenle gıdınızda oluşmaya başlayan gevşeme, genişleme, sarkma, büzüşme ve derin çizgiler gibi cilt sorunlarını göz ardı etmemelisiniz. Unutmayın, güzel yaş almak ve genç bir görünümde kalmak, bütünsel bir yaklaşım gerektirir. Yaşlanmaya karşı verdiğiniz mücadelede sadece yüzünüze değil, ona komşu olan bölgelere de ihtiyacı olan müdahaleleri yapmalısınız. Bu komşuların en önemlisi de gıdı bölgesidir.
AMELİYATSIZ ÇÖZÜMLER DE VAR
Elbette ki yaş alma ve bazı olumsuz çevre koşulları ile birlikte cildimiz elastikiyetini yitirmeye başlıyor ve maalesef bu süreç ile birlikte yaşlılık belirtileri de inceden inceye ortaya çıkıyor. Cilt kalitesindeki bu düşüşe bir de kilo değişimleri eklendiği zaman, vücudumuzda bölgesel yağlanmalar ve cilt gevşemeleri kaçınılmaz son oluyor. Vücudumuzun diğer bölgelerinde oluşan yağlanmalar ve cilt gevşemelerine karşı çoğu zaman spor ve diyet ile bir çözüm bulabiliyoruz. Ancak gıdı bölgemize biriken inatçı yağlardan kurtulmak ise bu kadar kolay olmuyor. Bu istenmeyen duruma müdahale edilmediği zamansa, gıdınızdaki gevşeme, sarkma ve derin çizgiler, olduğunuzdan daha kilolu ve yaşlı görünmenize neden oluyor. Geçmiş yıllarda gıdı bölgesinde oluşan deformasyonlardan kurtulmak için tek çözüm estetik ameliyatlarıydı. Ancak günümüzde gelişen medikal teknolojiler ile birlikte boyun bölgenizde oluşan tüm bu olumsuzluklardan ameliyatsız yöntemler yardımıyla kurtulmanız mümkün.
GIDI BÖLGESİ SORUNLARI NEDEN OLUŞUR?
Gıdı bölgesi sorunları, sadece kadınlarda değil, erkekler için de ciddi bir estetik kaygı oluşturuyor. Neyse ki günümüz teknolojileriyle yapılan uygulamalar, her iki hasta grubu için de çözümler sunabiliyor. Hastaların en çok merak ettiği konuların başında ise gıdı bölgesi sorunlarının neden ortaya çıktığı oluyor. Çünkü bazen gençlerin veya zayıf kişilerin bile gıdı bölgesinde yağlanma ve sarkma meydana geldiğini görebiliyorsunuz. Bu nedenle konu, oldukça fazla araştırılıyor. Kısaca bu soruya cevap verecek olursak; gıdı bölgesinde deformasyonların oluşmasının ana sebeplerinin arasında yaş alma, kilolu olmak, hızlı kilo alıp vermek ve kişinin çene ucunun küçük olması ya da boyun yapısının kısa olması gibi genetik yapıyla ilgili sorunlar yer alır. Bunun dışında güneşin zararlı ışınlarına uzun süre maruz kalmak, sigara kullanmak, sağlıksız beslenmek, hareketsiz yaşam, yanlış postür ve yanlış uyuma pozisyonları da gıdı deformitesini tetikleyebiliyor.
TEDAVİLER KİŞİYE ÖZEL PLANLANIYOR
Günümüz medikal teknolojileri gerçekten oldukça ilerledi. Öyle ki gıdı bölgesinde yer alan deformasyonları da ameliyatsız yöntemlerle gidermek mümkün. Şu anda ameliyatsız gıdı estetiği için birçok farklı yöntem bulunuyor ve bunlar tekil ya da kombine şekilde uygulanabiliyor. Her hastanın cilt yapısı, anatomik yapısı ve yaşı farklı olduğu için uygulanması gereken yöntemler, hastaların ihtiyaçlarına yönelik hekim tarafından kişiye özel olarak programlanıyor. Bu nedenle şu kadar seansta ya da şu uygulamayla sorununuzdan kurtulabilirsiniz demek pek mümkün değil. Ancak şunu söyleyebilirim ki hekim kontrolünde gerçekleştirilen uygulamalar, iki veya üç haftalık süre içinde bitiyor. Yani hastalar, yaklaşık üç hafta sonra boyun bölgelerindeki yağın azaldığını ve cilt kalitesinin arttığını görebiliyor.
ACI YOK, KESİ YOK
Ameliyatsız gıdı estetiği operasyonlarında enjeksiyon yöntemi ve enerji bazlı cihazlar olmak üzere birden fazla teknik ve uygulama bulunuyor. Bunlar, hastanın ihtiyacı doğrultusunda hem tekil olarak hem de kombine olarak kullanılabiliyor. En sık kullanılan gıdı toparlama yöntemleri arasında ise ‘Endolift lazer uygulaması, Radyofrekans yöntemi, Ulthera yöntemi, Fokus Ultrason (HIFU), dolgu uygulaması ve mezoterapiyi’ sayabiliriz. Bu uygulamaların en güzel yanı ise neredeyse ağrısız gerçekleştirilebiliyor olmaları. Bunun da sırrı, işlem öncesinde uygulama yapılacak alana sürülen anestetik kremler. Bu kremler, olası ağrıları gerçekten minimalize edebiliyor. Ayrıca poliklinik şartlarında yapılan ameliyatsız gıdı eritme metotları, hastaların günlük yaşamlarına devam etmelerine de imkân sağlıyor. Böylece hastalar, işlem sonrasında rahatlıkla sosyal yaşamlarına dönebiliyor. Bunun dışında boyun bölgenizde hiçbir ameliyat izi de taşımak zorunda kalmıyorsunuz. Bu üç avantaj sayesinde gıdı sorununuzdan konforlu bir şekilde kurtulabiliyorsunuz. Yapmanız gereken tek şey, bu alanda uzman bir hekime danışmak.
Paylaş